Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/28 E. 1998/224 K. 25.09.1996 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1997/28 E.  ,  1998/224 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/28
Karar No: 1998/224

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: Çeşitli tarihlerde yapılan denetimlerde, belge düzenine uymadığı üç kez saptanan davacıya, işyerinin işlemin tebliğ tarihinden başlayarak üç gün kapatılacağı duyurulmuştur. Vergi mahkemesinde dava açan yükümlü, işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini istemiştir.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; toplu sevk irsaliyeleri ile yapılan satışlarda, satış anında fatura düzenlenmediği tespit edilmiş ise de bu tutanaklardan 12.12.1994 tarihli olanıyla ilgili olarak 13.1.1995 tarihinde düzenlenen tespit tutanağı ile anılan tarihte (12.12.1994) faturanın düzenlendiğinin anlaşıldığı, 213 sayılı Yasanın 231 inci maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca faturaların malın teslim tarihinden itibaren on gün içinde düzenlenebileceği hükmü uyarınca, son tesbitle ilgili olarak on gün içinde fatura düzenlendiği anlaşıldığından, işyeri kapatma cezası uygulanmasını gerektiren koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 4.4.1996 günlü ve E:1995/4161, K:1996/1225 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 354 üncü maddesinde, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediğinin veya kullanılmadığının üç kez tespitinin arandığı, olayda işyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı süresi içinde dava açılmadığı anlaşıldığından, mahkemece işyeri kapatma cezası uygulanmasını gerektiren fiillerin kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulmadan üçüncü tespit usulüne uygun bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezası için yasada öngörülen belgelerin düzenlenip kullanılmadığının tespiti esas olmakla birlikte, bu tespitlerin yasaya uygun olması da gerektiği, yasada; özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesinin aranması öngörülmediği, tespitler üzerine kesilen
özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamış olmasının, bu tespitlerin hukuka uygunluğunun işyeri kapatma cezasına karşı açılan davada incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamasının, bu tespitlerin işyeri kapatma cezası yönünden de kesinleştiğinin kabulünü gerektirmeyeceği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Yükümlünün işyerinin üç gün süreyle kapatılması yolunda tesis edilen idari işlemin iptaline ilişkin kararında ısrar eden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Danıştay Üçüncü Dairesine, işyeri kapatma cezası uygulanması özel usulsüzlük cezası kesilmesine bağlı değilse de eğer belge düzenine uyulmadığının tespiti üzerine özel usulsüzlük cezası kesilmiş ve gerek dava açılmayarak gerekse dava sonucunda yargı kararıyla ceza kesinleşmiş ise, özel usulsüzlük cezalarının kesilmesine ve dolayısıyle de işyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan fiillerin işyeri kapatma cezasına karşı açılan davada incelenmesinin olanaksız olduğu, birinci tespite karşı açılan davanın sonucu ve ikinci ve üçüncü tespite göre kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılıp
açılmadığı araştırılmadan,üçüncü tespitin usulüne uygun olmadığında bahisle verilen kararda isabet bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı bozulmuş ise de, özel usulsüzlük cezası ile işyeri kahatma cezası ayrı ayrı idari işlemler oldukları gibi V.U.K:nun 354.maddesinde, işyeri kapatma cezasının uygulanması için özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesi şartına yer verilmediğinden ve bu maddede bir yılda üç kez belge düzenine uymama durumunun tespiti halinde işyeri kapatma cezasının uygulanabileceği belirtilmiş olmasına göre, tespitlerden herhangi birisinin usulsüz olduğunun saptanması halinde işyeri kapatma cezasının uygulanmasına olanak bulunmadığından ilk kararında ısrar eden Vergi Mahkemesi kararında yasaya aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
1994 yılında üç kez belge düzenine uymadığı yolunda düzenlenen tutanaklara dayanılarak davacının işyerinin kapatılmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı görerek işyeri kapatma cezasını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Yasanın 27 nci maddesiyle eklenen mükerrer 354 üncü maddenin 1 inci fıkrasında; yetkililerce, 353 üncü maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının bir takvim yılı içinde üç ayrı kez tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin, Maliye Bakanlığı kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği kabul edilmiş, üçüncü fıkrasında ise, işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için birinci fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığının veya bulundurulmadığının ikinci kez tespiti üzerine yükümlülerin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olması önkoşuluna yer verilmiştir.
Belirtilen kural karşısında, yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında, belge almama veya vermeme eyleminin üç kez tespit edilmesinin işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesinin, işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konusu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların; eylemlerin saptandığı tutanakların bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımadıklarının incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir.
Davacının işyerinin kapatılmasına ilişkin işleme dayanak yapılan 12.12.1994 günlü üçüncü tespite ilişkin tutanakta, toplu sevk irsaliyesi düzenlenerek … plaka sayılı servis aracıyla S.S.K.Hastanesi kantinine sevkedilen (6) kasa soda için fatura düzenlenmediği saptanmış, bu tutanak, davacı ile hangi sıfatla ilgili olduğu da belirtilmeyen … tarafından imzalanmıştır. Bu tespiti sonradan öğrenen davacının muhasebecisi ve sigortalı işçisi …’ın başvurusu üzerine vergi idaresince düzenlenen 13.1.1995 günlü yoklama fişinde ise S.S.K.Hastanesi kantinine sevkedilen altı kasa soda için 12.12.1994 günlü ve … sayılı faturanın düzenlendiğinin saptandığı anlaşılmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca faturanın, malın teslimini izleyen on gün içinde düzenlenmesi mümkündür. Toplu sevk irsaliyesi ile yapılan sevkiyat sırasında tespitin yapıldığı gün, ancak, tespitten sonra söz konusu emtiaya ait faturanın düzenlendiği tartışmasızdır. Bu durumda 12.12.1994 günlü tutanaktaki tespite dayanılamaz.
İşyeri kapatma cezasının, idarenin bilgisinde olan ve faturanın 12.12.1994 gününde düzenlendiğini saptayan 13.1.1995 günlü tutanak tarihinden sonra ve 31.3.1995 günlü Valilik Oluruna dayanılarak 12.4.1995 günlü işlemle davacıya duyurulduğu anlaşılmakla olayda üç kez belge düzenlememe eylemi gerçekleşmemiş bulunduğundan işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 25.9.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.