Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/214 E. 1998/89 K. 17.04.1998 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1997/214 E.  ,  1998/89 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/214
Karar No: 1998/89

Temyiz Eden: … .Ltd.Şti.
Vekili: …
Karşı Taraf: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı

İstemin Özeti: … Gar Gümrük Müdürlüğünde tescilli 3.5.1989 günlü ve … sayılı giriş beyannamesiyle geçici olarak ithal edilen eşyaların yasal yurtta kalma süresinin bitim tarihi olan 9.3.1991 tarihinden sonra ve 29.4.1993 tarihinde gümrük ambarına teslim edilmesi nedeniyle giriş sırasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan gümrük vergi ve resimleri ile hesaplanan para cezası ve faiz gümrük müdürlüğünün 5.5.1993 tarihli yazısıyla davacıya 24.6.1993 gününde tebliğ edilmiştir.
Yükümlünün 8.7.1993 tarihinde yaptığı itiraz, gümrük vergi ve resimleri yönünden … Gümrük Müdürlüğünün 22.7.1993 günlü ve … sayılı kararıyla, para cezası yönünden ise 22.7.1993 günlü ve … sayılı kararıyla reddedilmiş, Gümrükler Genel Müdürlüğü ise 22.11.1993 günlü ve … sayılı kararıyla, gümrük müdürlüğünün para cezasına ilişkin 22.7.1993 günlü ve … sayılı işlemine karşı yapılan itirazı reddetmiştir. Bu işlem yükümlüye 23.12.1993 gününde tebliğ edilmiştir.
Yükümlü, 10.1.1994 tarihinde açmış olduğu davada, 22.11.1993 günlü ve … sayılı Gümrükler Genel Müdürlüğü kararının iptalini ve tahakkuk eden gümrük vergisi, resimler ve faizin kaldırılmasını istemiştir.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 119 uncu maddesinin 7 nci fıkrasının (a) bendi ile 175 inci maddesine göre geçici ithaline izin verilen eşyanın tahsis yerinde tahsis amacına uygun olarak geçici ithali gerçekleştiren mükellef tarafından kullanılması ve verilen süreler içinde yurtdışı edilmesi gerektiği, Gümrük Kanununun itiraz sebepleri ve mercilerine ilişkin 78 inci maddesi ve devamındaki hükümlerinin ek tahakkuklar hakkındaki düzenlemeleri içerdiği, geçici ithal yoluyla yurda getirilen ve mükelleflerin beyanlarına göre tahakkuk ettirilip teminata bağlanan gümrük vergi, resim ve fonlarının, eşyanın kanuni süresi içinde yurt dışı edilmemesi veya süre uzatma talebinde bulunulmaması nedeniyle ödenmesi istenen vergilere karşı, ek tahakkuklarda olduğu gibi idari itiraz yoluna başvurulmayıp doğrudan dava açılması gerektiği, olayda geçici ithal esnasında beyana göre tahakkuk ettirilen vergi, resim, gecikme faizi ve 149 uncu madde uyarınca bildirilen cezanın, 24.6.1993 tarihinde tebliğ edildiği, her iki işleme de itiraz edildiği ancak, 22.11.1993 günlü Gümrükler Genel Müdürlüğü kararının sadece para cezasına ilişkin itirazın reddine ilişkin olduğu, vergi, resim ve gecikme faizi hakkında ise karar verilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda 24.6.1993 tarihinde tebliğ edilen vergi, resim ve gecikme faizine ilişkin tahakkuka karşı 10.1.1994 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle davayı süre aşımı yönünden reddetmiştir.
Yükümlü şirketin temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 28.5.1996 günlü ve E:1995/4222, K:1996/2093 sayılı kararıyla; 3.5.1989 gün ve 2327 sayılı geçici giriş beyannamesi ile Gümrük Kanununun 119 uncu maddesinin 7 nci fıkrasının (a) bendi uyarınca geçici olarak ithal edilen eşyanın gümrük vergi ve resimlerinin ithal esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlandığı, anılan eşyanın kanuni yurtta kalma süresi içinde yurt dışı edilmediği gibi süre uzatma talebinde de bulunulmadığından bahisle ithalat sırasında tahakkuk ettirilen vergi ve resimlerin yeniden tahakkuku yapılarak 5.5.1993 gün ve 4393 sayılı yazı ile 24.6.1993 tarihinde yükümlüye tebliğ edildiği, bu yazıda tebligattan itibaren 15 gün içinde tahakkuku yapan gümrüğe itirazda bulunulmadığı takdirde tahakkukun kesinleşeceğinin bildirildiği, ayrıca, anılan yazıda tahakkuk ettirilerek ödenmesi istenen vergi, resim, fon ve faiz yanında Gümrük Kanununun 149 uncu maddesine göre kesilen para cezasının da ödenmesinin istendiği, yükümlünün 8.7.1993 tarihinde kayda geçen dilekçesi ile hem para cezasına, hem de vergi ve resimlere itiraz etmesi üzerine, ilgili başmüdürlükçe gümrük vergi ve resimleri hakkında bir karar verilmeksizin sadece para cezası ile ilgili 22.7.1993 gün ve … sayılı kararın tesis edildiği ve yükümlüye bildirilmesi üzerine vergi mahkemesinde dava açıldığı, Gümrük Kanununun 119/7 (a), 77, 78/5 ve 79 uncu maddeleri ile Gümrük Yönetmeliğinin 879 uncu maddelerinde yer alan kurallar karşısında geçici olarak ithal edilen eşyaların gümrük vergi ve resimlerinin giriş esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanması nedeniyle söz konusu vergi ve resimlerin yeniden tahakkuk ettirilmesine gerek bulunmadığı, dolayısıyla ithalat sırasında yapılan gümrük vergi ve resimleri tahakkukuna karşı 1615 sayılı Kanunun 78 inci maddesi ve izleyen maddeleri uyarınca idari itiraz yollarının kullanılamayacağı, bu tür kamu alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 54, 55 ve 56 ncı maddelerinin uygulanacağı, olayda ise geçici ithal esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan gümrük vergi ve resimlerinin, 6183 sayılı Kanunun 54, 55 ve 56 ncı maddeleri uyarınca takip ve tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, gümrük idaresince ek tahakkuk bildiriminde bulunulduğunun anlaşıldığı, yapılan bildirimde “bu tebligatın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde tahakkuku yapan gümrüğe itirazda bulunulmadığı takdirde tahakkukun kesinleşmiş olacağı” belirtilmek suretiyle yükümlünün idari itiraz yoluna yönlendirildiği ve dolayısıyla yanıltıldığının açık olduğu, ek tahakkukun tebliği üzerine 1615 sayılı Kanun hükümleri uyarınca idari itiraz yoluna gidilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kaldı ki, uyuşmazlığın daha önce uygulanan muafiyetin kaldırılması suretiyle gümrük vergi ve resimlerinin tahsili cihetine gidilmiş olmasından kaynaklandığı anlaşıldığından yükümlü itirazının, 1615 sayılı Kanunun 78 inci maddesinin 5 inci fıkrası kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle dava açma süresinin, ek tahakkukun tebliği üzerine yapılan idari itiraz sonucunda tesis edilen işlemin tebliğ tarihinden itibaren başlaması nedeniyle davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmediği gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; uyuşmazlığın, geçici ithali yapılan eşyaların kanuni süresinde yurt dışı edilmemesi nedeniyle giriş esnasında tahakkuk ettirilip teminata bağlanan gümrük vergi ve resimlerinin yeniden tahakkuk ettirilerek yükümlüye tebliğinden sonra yapılan idari itiraz üzerine para cezası hakkında alınan 22.7.1993 gün ve … sayılı kararın tebliği üzerine açılan davaya ilişkin olduğu, … Gümrükler Başmüdürlüğünce verilen 22.7.1993 gün ve … sayılı kararın gümrük vergi ve resimlerine değil, sadece para cezasına ilişkin olduğu, bu karara karşı yapılacak itirazın da Asliye Ceza Mahkemesinin görevinde bulunduğu, 22.7.1993 gün ve … sayılı karar gümrük vergi ve resimlerine ilişkin olmadığından esasın incelenmesi sonucunda bu kararın iptali veya davanın esastan reddinin vergi ve resimler açısından hüküm ifade etmeyeceği, kararın fiili bir sonuç doğurmasının mümkün olmadığı, beyan üzerine tahakkuk edip teminata bağlanan vergi ve resimlerin geçici muafiyet şartlarının ihlali iddiasıyla yeniden tahakkukuna gerek olmadığı gibi bu şekilde teminata bağlanan vergilerin tahsilinin de 6183 sayılı Yasanın 56 ncı maddesine göre yapılması gerektiği, bu takdirde ise borcun 7 gün içinde ödenmesi aksi halde teminatın paraya çevirileceğinin tebliğinden sonra bu işleme karşı açılacak davada ancak, muafiyet şartlarının ihlal edilip edilmediğinin tartışılabileceği, beyan üzerine tahakkuk edip teminata bağlanan verginin idarece gereksiz yere yeniden tahakkuk ettirilerek ilgiliye tebliği halinde ya bu tebligattan itibaren 30 gün içinde doğrudan vergi mahkemesinde dava açılarak ya da 6183 sayılı Yasanın 56 ncı maddesine göre yapılan işlemin tebliğinden sonra 30 gün içinde dava açılarak konunun inceletilebileceği, olayda henüz teminatın paraya çevirileceği yolunda bir işlemin davacıya tebliğ edilip edilmediğinin belli olmadığı, bu nedenle ilk tahakkuka karşı açılan davanın süreden reddinin davacı açısından hak kaybına sebebiyet vermeyeceği, 6183 sayılı Yasanın 56 ncı maddesine göre işlem tesisinin her zaman mümkün olduğu, gümrük para cezası hakkında verilen 22.7.1993 gün ve … sayılı kararın tebliğinden itibaren vergi ve resimlere karşı 30 gün içinde açılan davanın süresinde kabulüne imkan bulunmadığı, 22.7.1993 gün ve … sayılı kararın değil vergi ve resim tahakkukunun tebliğ tarihi olan 24.6.1993 tarihine göre açılan davanın süreden reddi yolundaki önceki kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiş ve hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Mükellef şirketin 3.5.1986 tarihli gümrük giriş beyannamesi ile 1615 sayılı Gümrük Kanununun 119 uncu maddesine istinaden geçici kabul yolu ile ithal ettiği malzemeyi kanuni süresi içinde yurt dışına çıkartmaması sebebi ile evvele tarh ve tecil edilmiş olan gümrük vergi resim ve harçların ödenmesinin tebliği üzerine bu bu vergiler aleyhine açılan davayı süreden red eden … Vergi Mahkemesi kararını bozan Danıştay 7 inci Daire kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden … Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir
Mükellef şirketin kendisine 24.6.1993 tarihinde tebliğ edilen gümrük vergi ve resimleri ile gümrük ve para cezasına karşı vaki itirazını idarenin sadece para cezası için ret ettiğinden 24.6.1993 tarihinde tebliğ edilen gümrük vergi ve resimleri aleyhine 10.1.1994 tarihinde açılan davayı süreden red eden … Vergi Mahkemesi kararı; davacı şirketin kendisine tebliğ edilen gümrük vergi ve resimleri ile gümrük para cezasına karşı idareye 8.7.1993 tarihinde yaptığı itiraza davalı idarenin sadece gümrük para cezası için cevap verdiği, dava konusu gümrük vergi ve resimleri için 60 gün içinde cevap vermediğinden 8.7.1993 tarihli bu müracaattan itibaren 60 günü müteakip 8.9.1993 tarihinde cevap vermemek suretiyle başlayan kanuni dava açma süresi geçirildikten çok sonra 10.1.1994 tarihinde açılan davayı süreden red eden … Vergi Mahkemesi kararı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 uncu maddesinin 4001 sayılı Kanunla değişik 2 inci fıkrası amir hükmüne uygun bulunduğundan hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile … Vergi Mahkemesi kararının tasdiki gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
1615 sayılı Gümrük Kanununun 119 uncu maddesinde; maddede belirtilen maksatlarla memlekete geçici olarak girecek yabancı eşyanın vergilerinin, Bakanlıkça kabul ve tespit edilecek esas ve şartlar dairesinde teminata bağlanacağı, 7 nci fıkranın (a) bendinde, büyük inşaat, tesisat ve fenni araştırmalarla batık gemilerin çıkarılması işlerinde kullandıktan sonra tekrar yurt dışına çıkarılacak olan ve memlekette bulunmayan veya temini büyük külfeti gerektiren fenni vasıta ve taşıtlar ile bunların takımlarının geçici muaflık rejimi çerçevesinde yurda getirilebileceği, Gümrük Yönetmeliğinin 879 uncu maddesinde, geçici kabul ve geçici muaflık rejimine tabi eşyanın girişinde tahakkuk ettirilen vergi ve resimlerin yönetmelikte belirtilen teminat cinslerinden biriyle teminata bağlanacağı belirtilmiş, Gümrük Kanununun 149 uncu maddesinde ise 119 uncu madde hükümlerine aykırı hareket edenlerden eşyaya terettüp eden vergiler alınmakla beraber bu vergilerin iki katı tutarında ayrıca para cezası ve eşyanın ithali yasak veya tahdit ve takyide tabi ise gümrük vergilerinden başka gümrüklenmiş değeri kadar para cezası alınacağı belirlenmiş, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56 ncı maddesinde ise karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi aksi halde teminatın paraya çevirileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde; teminatın, anılan kanun hükümlerine göre paraya çevirilerek amme alacağının tahsil edileceği kurala bağlanmıştır.
Yükümlü firmanın 3.5.1989 günlü gümrük giriş beyannamesiyle Gümrük Kanununun 119 uncu maddesinin 7 nci fıkrasının (a) bendi uyarınca geçici olarak ithal ettiği eşyanın gümrük vergi ve resimlerinin ithalat sırasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlandığı, taahhütname alındığı ancak, eşyanın yasal yurtta kalma süresi içinde yurt dışı edilmediği, süre uzatma talebinin kabul edildiğine dair bir belgesinin de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda gümrük idaresince geçici ithalatın gerçekleştiği tarihte teminata bağlanmış olan tahakkukun, 6183 sayılı Yasanın 56 ncı maddesi uyarınca teminat paraya çevirilmek suretiyle tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, 5.5.1993 günlü yazıyla ithalat sırasında tahakkuk etmiş olan vergi ve resimler, faiz ve 149 uncu madde gereğince uygulanan ceza ile birlikte yükümlüye bildirilerek ödenmesi istenip, aynı yazıda 15 günlük süre içinde tahakkuku yapan gümrüğe itirazda bulunulmadığı takdirde tahakkukun kesinleşeceği bildirilmiştir.
Bu bildirimle yükümlü yanıltılmış, yeniden yapılmış bir tahakkuk varmış gibi Gümrük Kanununun 78/5 inci maddesine göre itiraz yolu açılmıştır. Gümrük vergi ve resimleriyle para cezasına karşı yapılan itiraz gümrük müdürlüğünce reddedilmiş, Gümrükler Genel Müdürlüğünce cezaya yönelik gümrük müdürlüğü kararı onanmış olup, dava; bu kararlarla birlikte 13.12.1993 günlü ve itirazın reddi yolundaki karar gereğince 5.5.1993 günlü yazıyla istenen vergi, faiz ve para cezasının bir aylık süre içinde ödenmesi, bu tebligata itirazın ilgili mercilere yapılabileceği aksi halde bir aylık vade sonunda ödeme emri gönderileceği yolundaki bildirimin 23.12.1993 tarihinde yükümlüye tebliği üzerine 10.1.1994 gününde açılmıştır.
Bir tahakkuk kağıdı şeklinde düzenlenmiş olan ve 24.6.1993’de tebliğ edilen 5.5.1993 günlü bildirim; tahakkukun, geçici ithalatın gerçekleştiği gün yapılıp teminata bağlanmış olması karşısında yeniden yapılmış bir tahakkuk olarak nitelenemez. Ancak geçici olarak ithal edilen eşya süresinde yurt dışı edilmediği ve süre uzatma talebinin kabulüne dair bir karar da ibraz edilmediğinden, uygulanan faiz ve Gümrük Kanununun 149 uncu maddesi gereğince istenen para cezasının vergiyle birlikte bildirimi üzerine bu yazıda belirtildiği gibi itiraz yoluna gidilmesinde isabetsizlik yoktur. Bu durumda, itirazın reddine ilişkin kararın 23.12.1993 tarihinde tebliği üzerine açılan dava süresindedir.
Bu nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 17.4.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.