Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1996/56 E. 1996/415 K. 06.12.1996 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1996/56 E.  ,  1996/415 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1996/56
Karar No: 1996/415

Temyiz Eden: …Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Limited Şirketi

İstemin Özeti: Araç sürücüsü nezdinde düzenlenen 4.5.1993 gününde yapılan denetime ilişkin tutanak ve 20.5.1993 günlü … sigorta numaralı … adlı şahıs nezdinde düzenlenen tutanak ile bir adet toplu sevk irsaliyesi düzenlemediği saptanan Kuruma, eylemi yinelemesi halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağı 22.7.1993 günlü yazı ile bildirilmiştir. 2.8.1993 gününde de bir adet fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine Valilik onayı alınarak işyerinin, işlemin tebliğ tarihinden başlayarak 3 gün süreyle kapatılacağı 29.11.1993 günlü yazı ile duyurulmuştur. 30.11.1993 tarihinde vergi mahkemesinde dava açan yükümlü şirket, 20.5.1993 günlü tutanağın kendileri ile ilgisinin olmadığını, kimin tarafından düzenlendiğinin bilinmediğini belirterek işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istemiştir.
Yürütmenin durdurulması istemini kabul eden … Vergi Mahkemesi K: … sayılı kararıyla; işyeri kapatma işlemine dayanak alınan 20.5.1993 günlü tutanağı imzalayan …’ın, davacının yetkili adamı olmadığından yükümlü şirketi bağlamayan bu tutanağa itibar edilemeyeceği, bu nedenle işyerinin kapatılması için yasada öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi ise K:1994/3653 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 354 üncü maddesinde, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediğinin veya kullanılmadığının üç kez tespiti, ikinci tespit üzerine mükellefin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olmasının arandığı, madde hükmü ile özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren belge düzenlememe fiillerinin bir takvim yılında üç kez işlenmesi halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının öngörüldüğü, işyeri kapatma cezası uygulamasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine yükümlü şirket adına özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşıldığından, bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan yukarıda yazılı gerekçe ile işlemin iptali yolunda verilen vergi mahkemesi kararında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi K: … sayılı kararında; işyeri kapatma cezasının uygulanmasında, yasada öngörülen belgelerin düzenlenip kullanılmadığının tespiti esas olmakla birlikte, bu tespitlerin yasaya uygun olmasının da gerektiği, yapılan tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarının kesinleşip kesinleşmediğinin aranacağına ilişkin maddede herhangi bir hükme yer verilmediği, tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamış olmasının, işyeri kapatma cezasının iptali istemiyle açılan dava aşamasında söz konusu tesbitlerin hukuka uygun olup olmadıklarının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, dava açılmayarak özel usulsüzlük cezalarına ait uyuşmazlıkların idari yollardan çözümlenmiş olmasının bunlarla ilgili tespitlerin işyeri kapatma cezası yönünden de kesinleştiğinin kabulünü gerektirmeyeceği, işyeri kapatma cezası işlemine dayanak alınan 20.5.1993 günlü tutanağı imzalayan şahsın davacının yetkili adamı olmadığı, Vergi Usul Kanununun 131 inci maddesi gereğince, tespitlerin bizzat mükellefler veya yetkili adamları nezdinde yapılması gerektiği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş, işleme dayanak alınan tespitlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: İşyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine davacı adına özel usulsüzlük cezaları kesildiği, mahkemece bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan tespitlerin usulüne uygun bulunmadığından bahisle aksi yönde verilen kararda isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Danıştay Üçüncü Dairesince verilen bozma kararına uyulmayarak davanın kabulüne karar verilmek suretiyle ilk kararda direnildiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözüm yerinin Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu olması gerektiği görüşüyle esasın incelenmesine geçildi.
213 sayılı yasanın mükerrer 354 üncü maddesinde, yetkililerce 353 üncü maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin bir takvim yılı içinde üç kez kullanılmadığının veya bulundurulmadığının tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin kapatılabileceği öngörülmüş olup, burada sözü edilen fiiller aynı zamanda 353 üncü madde hükmü uyarınca özel usulsüzlük cezası ile de cezalandırılmış bulunmaktadır.
Bir fiilin, hukuki sonuçları birbirinden farklı iki ayrı cezalandırma işleminin dayanağı olması halinde, her suçun unsurlarının öngörülen ceza yönünden ayrı ayrı gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve ulaşılan sonuca göre bir yargıya varılması yargılama işlevinin vazgeçilmez zorunluluğudur.
Böyle olunca, yukarıda belirtilen özel usulsüzlük cezalarının bir kısmının dava konusu edilmeyerek kesinleşmesi, ihtilaflı olanların ise davasından vazgeçilmesi veya bir kısım davanın reddedilmiş olması, aynı fiiller nedeniyle işyeri kapatma cezası uygulanıp uyuşmazlık haline geldiğinde bu suçun unsurları yönünden inceleme yapılmasına engel teşkil etmez.
Doğurduğu hukuki sonuç itibariyle katlanılabilir kabul edilebilen özel usulsüzlük cezalarının ve bu cezanın dayandığı fiillerin, işyeri kapatma cezası ile yarattığı sonuçlara da otomatikman katlanmayı zorunlu kıldığı yolundaki görüşe itibar edilemez.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddiyle hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan ısrar kararının onanması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde yazılı … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı direnme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 6.12.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Direnme kararının; Danıştay Üçüncü Dairesince verilen bozma kararı esasları doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, karara katılmıyoruz.