Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1996/363 E. 1998/125 K. 19.06.1998 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1996/363 E.  ,  1998/125 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1996/363
Karar No: 1998/125

Temyiz Eden: … Anonim Şirketi
Karşı Taraf: … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Yükümlü şirket adına, içeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullandığından bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak Ağustos 1988 dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifat salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; içeriği itibarıyla yanıltıcı belge temin edilmek suretiyle kayıtlara gider olarak intikal ettirilen …- lira tutarındaki inşaat demiri için ödendiği ileri sürülen ve
indirim konusu yapılan katma değer vergisinin …- lira olmasına rağmen takdir komisyonunca kabul edilmeyen gider toplamının …- lira olduğu, bu giderler için indirimi kabul edilmeyen katma değer vergisinin ise …- lira olduğu, aslında, sonraki döneme devreden katma değer vergisi dikkate alındığında, davacı adına (… – …) = …- lira vergi salınması gerekirken, takdir komisyonu kararına göre …- lira katma değer vergisi salındığı, bu durumda, katma değer vergisi ile dahili tevkifata uygulanan kaçakçılık cezasında yasaya aykırılık görülmediği, kurumlar vergisi beyannamesi verildiğinden ve mahsup olanağı kalmadığından dahili tevkifatın kaldırılması gerektiği gerekçesiyle, davanın katma değer vergisi ve cezası ile dahili tevkifata uygulanan kaçakçılık cezasına ilişkin kısmını reddetmiş, dahili tevkifatı kaldırmıştır.
Yükümlü şirketin temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 8.4.1996 günlü ve E:1996/575, K:1996/1528 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinde, resen takdir sebeplerine yer verildiği, bir olayda, sadece resen takdir yoluna başvurulması için gerekli koşulların gerçekleşmiş olmasının, takdir olunan matrahın hukuka uygunluğunun kabulü için yeterli olmadığı, 213 sayılı Yasanın 31 inci maddesinin 8 inci bendinde, takdirin dayanakları ve yapılan takdir hakkındaki açıklamaların takdir komisyonu kararlarında yer almasının öngörüldüğü, aynı Yasanın 74 ve 75 inci maddelerinde, matrah takdiri yapmakla görevli takdir komisyonlarına bu görevleri dolayısıyla anılan yasada yazılı vergi inceleme yetkisi tanındığı, 213 sayılı Yasanın 134 üncü maddesinde vergi incelemesinden maksadın belirtildiği, 141 inci maddesinde de, inceleme tutanakları ile ilgili düzenlemeye yer verildiği, bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, yeterli bir vergi incelemesinin yapılmış olduğundan söz edilebilmesi için vergileme ile ilgili olaylar ve hesap durumlarının inandırıcı biçimde araştırılması, eleştirilecek hususlarla ilgili
saptamaların sağlıklı yapılması ve bu saptamaların, isabetli bir biçimde değerlendirilmesi gerektiği, takdir komisyonunca veya inceleme elemanınca belirlenen matrah veya matrah farkı ile ilgili tespitlerin, takdir komisyonu kararlarında veya inceleme raporlarında açıkça belirtilmesiyle vergi yükümlüsünün hangi nedenle resen vergi tarhına muhatap tutulduğunu bilmesine olanak sağlanmış olacağı, dosyanın incelenmesinden, takdir komisyonunca hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, genel ifadelerle … milyon lira matrah takdir edildiği, tarhiyatın bu matrah üzerinden yapıldığı, olayda, 213 sayılı Yasanın yukarıda anılan maddeleri ile idareye tanınan geniş yetkiler kullanılmadan, yükümlünün defter ve belgeleri incelenmeden, alım satıma taraf olan kişilerin ifadelerine başvurulmadan düzenlenen faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının tespit edilmesine olanak bulunmadığı, takdir komisyonu kararında da yükümlünün içeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı ve tarhiyatın indirimi kabul edilmeyen katma değer vergisi ile ilgili olduğunun belirtilmediği, yükümlü adına düzenlenen ve içeriği itibarıyla yanıltıcı kabul edilen faturaların tutarı ile takdir komisyonunca takdir edilen matrahın miktarı
arasındaki çelişkinin de tarhiyatın yeterli ve inandırıcı bir araştırma ve incelemeye dayanmadan uygulandığını gösterdiği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34 üncü maddelerine göre indirilecek katma değer vergisinin ve varsa ödenecek verginin ilgili dönem defter ve belgelerinin incelenmesi ile tespit edilebileceği, bu durumda, yükümlünün içeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı konusunda takdir komisyonunca yeterli araştırma ve tespit yapılmadan yükümlünün defter ve belgeleri incelenmeden, takdirin amacı belirtilmeden genel ve soyut ifadelere dayanılarak belirlenen takdir matrahı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatın kaldırılması gerekirken, aksi yönde verilen kararda yasal isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, içerikleri itibarıyla yanıltıcı görülen …- lira tutarındaki 4 adet faturayı kayıtlarına intikal ettirdiğinin inceleme raporu ile tespit edildiği, uyuşmazlık konusu tarhiyatın da sözü edilen belgeler esas alınmak suretiyle yapıldığı, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, esasen takdir komisyonunca davacının kayıtları üzerinde inceleme yapılması halinde de kayıtlara intikal ettirilen bu işlemlerden başka bir muamelenin tespitine imkan bulunmadığına göre, davacının defter ve belgeleri üzerinde araştırma veya bilirkişi incelemesi yaptırılmasında yarar bulunmadığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve vergilemeye esas alınan takdir komisyonu kararının dayanaksız olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Davacının içeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı hususunda takdir komisyonunca yeterli araştırma ve tespit yapılmadan takdirin dayanağı gösterilmeden genel ve soyut ifadelere göre takdir edilen cezalı verginin kaldırılması gerekirken aksi yönde verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık, yükümlü şirketin 1988 yılı defter ve belgelerinin ihticaca salih olmadığından bahisle dosyasının takdir komisyonuna sevki sonucu takdir olunan matrah üzerinden şirket adına tarh ve tebliğ olunan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile kaçakçılık cezalı dahili tevkifatın terkini isteğiyle açılan davayı,dahili tevkifatı terkin etmek suretiyle kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararının Danıştay Onbirinci Dairesince bozulması üzerine verilen ısrar kararının, yükümlü şirketçe temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde nelerin takdir sebebi sayılacağı teker teker gösterilmiş ve sözü edilen maddenin ikinci fıkrasının 4.bendinde de,defter kayıtları ile bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih olmaması takdir sebebi olarak kabul edilmiştir.
Olayda yükümlü şirketin defter ve belgeleri üzerinde her hangi bir inceleme yapılmadığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Bu durumda bir incelemeye tabi tutulmadan defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığı kabul edilerek dosyasının takdire sevk edilmesinde ve takdir edilen matrah üzerinden yükümlü adına cezalı tarhiyat yapılmasında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İçeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullandığından bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak davacı adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifata karşı açılan davada, dahili tevkifat aslını kaldıran, davanın kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile dahili tevkifata uygulanan kaçakçılık cezasına yönelik kısmını reddeden vergi mahkemesi kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinde resen tarhın tanımı ve nedenlerine yer verilmiş, takdir kararlarında bulunması gereken bilgileri düzenleyen 31 inci maddesinin 8 inci bendinde ise takdirin dayanakları ve yapılan takdir hakkındaki açıklamaların takdir komisyonu kararlarında yer alması öngörülmüştür. Takdir komisyonlarının görev ve yetkileri ile ilgili düzenlemeler, Yasanın 74 ve 75 inci maddelerinde hükme bağlanmıştır. 134 üncü maddede ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda değinilen hükümlerle, mükellefiyetle ilgili maddi olayların, kayıtların ve konuların, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılarak tespiti sağlanmak istenmiştir.
Olayda, resen tarh nedeninin açıklanmadığı, takdir komisyonu kararında, bu komisyonlara yasayla tanınan inceleme ve araştırma yetkisi kullanılmaksızın soyut ve genel ifadelere yer verildiği, takdire sevk nedenleriyle bağlantı kurulmadan matrah takdir edildiği saptanmaktadır.
Yeterli hukuksal dayanaktan yoksun olduğu anlaşılan tarhiyatın kaldırılması gerekirken davanın reddi hukuka uygun görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 19.6.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.