Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1996/319 E. 1997/295 K. 24.10.1997 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1996/319 E.  ,  1997/295 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1996/319
Karar No: 1997/295

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: Yatırım teşvik belgesinde öngörülen süreden sonra ve miktardan fazla sermaye artırımında bulunan yükümlü kurum adına kusur cezalı damga vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve K: … sayılı kararıyla; davacı şirketin sermaye artırımının, yatırım teşvik belgesine dayalı olduğu, yasal sürede ticaret sicilinde tescil ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, teşvik belgesini veren kurumun vizesi ile yapıldığından sermaye artırımının, belgede öngörülen süreden sonra ve miktarın üzerinde gerçekleşmiş olmasının, 3505 sayılı Yasa ile tanınan istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 23.10.1995 günlü ve E:1993/4217, K:1995/4039 sayılı kararıyla; 3505 sayılı Yasanın 2 nci maddesi ile anılan Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan (1) seri no’lu Tebliğin II/c bölümünde şirket kuruluşu ve sermaye artırımının teşvik belgesinin zorunlu şartı olması halinde söz konusu işlemin vergi, resim ve harç istisnası kapsamına alındığı, vergi, resim ve harç istisnasının, teşvik belgesinde öngörülmeyen ve belgede belirtilen değerler aşılarak gerçekleştirilen işlemlere de uygulanmasına olanak bulunmadığı, bu durum karşısında cezalı tarhiyatın, teşvik belgesinde öngörülen …- lira sermaye artırımının …- lirasına isabet eden kısmının kaldırılması gerekirken, tümünün kaldırılması yolundaki mahkeme kararında isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararını temyiz eden vergi dairesi müdürlüğü, sermaye artırımı teşvik belgesinde öngörülen miktardan fazla ve süreden sonra gerçekleştirildiğinden, 3505 sayılı Yasada öngörülen istisnanın uygulanamayacağını ileri sürerek direnme kararının bozulmasını istemiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Teşvik belgesine dayalı olarak gerçekleştirilen yatırıma ilişkin olarak söz konusu belgede sermaye artırımı taahhüdünde bulunulmuştur.
3505 sayılı Yasanın Geçici 2 nci maddesinde teşvik belgesi kapsamında yapılacak sermaye artırımının damga vergisi istisnasından yararlanacağı öngörülmüş olup, konuyla ilgili olarak yayımlanan 1 seri nolu Tebliğin II/C bölümünden vergi istisnasının belgede öngörülen miktarla sınırlı olarak uygulanacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan sermaye artırımının yasal sürede ticaret sicilinde tescil edildiği görülmektedir.
Bu durum karşısında, belgede öngörülen miktarı aşan sermaye artırımının anılan istisnadan yararlandırılması söz konusu olamayacağından, aksi yönde verilen vergi mahkemesi direnme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu, yatırım teşvik belgesi ve yatırım indirimi belgesinde …-lira olan sermayesini, 31.7.1990 tarihine kadar münhasıran bu yatırım için …-lira artırılması öngörüldüğü halde yükümlü şirketçe sermayenin …-lira artırılmak suretiyle …-liraya çıkarılması ve bu değişikliğin 20.8.1990 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanması üzerine belgede belirtilen süreden sonra ve öngörülen miktarın üzerinde artırım gerçekleştirildiği nedeniyle artırılan miktar üzerinden salınan damga vergisi ve kesilen kusur cezasını terkin eden vergi mahkemesi kararının yatırım teşvik belgesinde öngörülen tarih ve miktar koşulu ihlal edilerek gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin damga vergisine tabi olduğu gerekçesiyle Danıştay 7. Dairesince bozulmasından sonra aynı mahkemece verilen ısrar kararının bozulması istemine ilişkindir.
Israr kararı, davacı şirketin sermaye artırımı yasanın aradığı manada ihracat ve döviz kazandırma taahhüdüne bağlı yatırım teşvik belgesine dayalı yatırım için yasal sürede ticaret siciline kayıt; ticaret sicili gazetesinde ilan ve teşvik belgesini veren kurumun vizesi ile yapıldığından, tebliğle Kanunun tanıdığı usul ve esasları belirleme yetkisinin dışına taşılarak Kanunun öngördüğü istisna hükmünün sınırlandırılamayacağı gerekçesine dayalıdır.
3505 sayılı Kanunun 1.1.1989 tarihinde yürürlüğe giren geçici 2. maddesinin c bendinde, ihracat veya döviz kazandırma taahüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan yatırım kredileri ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların, 31.12.1993 tarihine kadar 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden ve 492 sayılı Kanuna göre de harçlardan istisna edildiği hükme bağlanmıştır. Maddenin son fıkrasında ise, bu maddenin uygulanması bakımından döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler olduğu bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından birlikte tespit edilir denilmiştir.
Görüldüğü gibi yasada öngörülen istisna hükmünün uygulanması için sermaye artırımının yatırım teşvik belgesine bağlı yatırım çerçevesinde yapılmış olması yeterli bulunduğundan, yasa hükmü ile tanınan bu istisnanın madde hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen yetkiye istinaden yayınlanan tebliğle sınırlamak mümkün değildir.
Olayda; davacı şirketin sermaye artırımı yasanın aradığı manada ihracat ve döviz kazandırma taahüdüne bağlı yatırım teşvik belgesine dayalı yatırım için yasal sürede ticaret siciline tescil, ticaret sicili gazetesinde ilan ve teşvik belgesini veren kurumun vizesi ile yapıldığından, istisna hükmü kapsamında kabulü gerektiği cihetle salınan cezalı vergide isabet görülmemiştir.
İleri sürülen iddialar temyize konu ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığından, temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Yatırım teşvik belgesinde …- lira olan sermayesini 31.7.1990 tarihine kadar …- lira artırması öngörüldüğü halde sermayesini …- lira artırmak suretiyle …- liraya yükselten ve bu değişikliğin 20.8.1990 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanması nedeniyle istisnadan yararlandırılmayan davacı adına salınan kusur cezalı damga vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
Davacı Kurumun, sözleşmesinin değiştirilmesine Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 16.7.1990 günlü oluru ile izin verildiği, sermaye artırımı için genel kurul toplantısını 19.7.1990 gününde yaptığı ve bu konudaki ticaret mahkemesi kararının 24.6.1990 tarihini taşıdığı, 20.8.1990 günlü Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan duyurudan anlaşılmaktadır. Diğer taraftan bu artırımın teşvik belgesini düzenleyen Devlet Planlama Teşkilatı, Teşvik ve Uygulama Başkanlığınca süre yönünden uygun bulunarak sermaye artırımı koşulunun yerine getirildiğinin belge üzerine kaydedilip onaylandığı saptanmaktadır. Bu saptamalar, sermaye artırımının belgede öngörülen sürede gerçekleştirildiğini gösterdiğinden, sermaye artırımının süresinden sonra yapıldığı yönündeki iddia, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz isteminde bulunan tarafın bozma nedeni olarak ileri sürdüğü iddialardan diğeri ise sermayenin belgede öngörülen miktardan fazla yükseltilmiş olmasıdır.
3505 sayılı Yasanın Geçici 2 nci maddesinin (c) fıkrasında; ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan krediler ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların, 31.12.1993 tarihine değin 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden ve 492 sayılı Kanuna göre harçlardan ayrık tutulması, taahhüt edilen ihracatın gerçekleştirilmemesi veya teşvik belgesindeki şartların yerine getirilmemesi halinde, alınmayan damga vergisi ve harçların, Vergi Usul Kanunu Hükümlerine göre ceza ve gecikme faizi ile birlikte tahsili öngörülmüştür.
Bu düzenlemeye ilişkin uygulamayı yönlendirmek amacıyla aynı maddenin son fıkrasına dayanılarak yayımlanan “İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında (1) Seri sayılı Tebliğ”in, Yatırımlarla İlgili İstisnanın Kapsamı başlığını taşıyan (II/C) işaretli bölümünde, ihracat ve döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan yatırım teşvik belgesi kapsamındaki sermaye artırımı işlemlerinin damga vergisinden müstesna tutulduğu, istisnanın, söz konusu taahhütleri kapsayan belge ibraz edilmek koşuluyla 1.1.1989 tarihinden itibaren vukubulan işlemlerin tümüne resen uygulanması öngörüldükten sonra istisnanın teşvik belgesinde belirtilen değerler dikkate alınarak uygulanması kabul edilmiştir.
Kanun ve Tebliğin “…teşvik belgesi kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı…” ifadesinden; yatırımın teşviki için şirket kuruluşu ve sermaye artırımının, teşvik belgesinin zorunlu şartı olması halinin amaçlandığı, ancak bu koşulla söz konusu işlemin vergi, resim ve harç istisnasından yararlandırılabileceği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri karşısında, vergi, resim ve harç istisnasının, teşvik belgesinde öngörülmeyen veya belgede belirtilen değerler aşılarak gerçekleştirilen işlemlere de uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, cezalı tarhiyatın teşvik belgesinde zorunlu şart olarak öngörülen sermaye artırımına isabet eden kısmının kaldırılması gerekirken tümünün kaldırılması yolundaki … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama gideri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 6.6.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.