Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1996/293 E. 1998/5 K. 16.01.1998 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1996/293 E.  ,  1998/5 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1996/293
Karar No: 1998/5

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Limited Şirketi

İstemin Özeti: Çeşitli tarihlerde yapılan denetimlerde belge düzenine uymadığı üç kez saptanan davacıya ait işyerinin, işlemin tebliğ tarihinden başlayarak üç gün kapatılacağı duyurulmuştur. Vergi Mahkemesinde dava açan yükümlü, işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini istemiştir.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, sevk irsaliyesinin tarihsiz olmasının irsaliyenin düzenlenmemiş sayılmasına yeterli kabul edilemeyeceği ve işyeri kapatma cezası için geçerli tüm unsurların oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 18.1.1996 günlü ve E:1995/1017, K:1996/125 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 354 üncü maddesinde, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediği veya kullanılmadığının üç kez tespitinin arandığı, olayda işyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan üçayrı tarihte yapılan tespitler üzerine özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşıldığından, bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan, tespitlerden birinin usulüne uygun bulunmadığına dayanılarak işlemin iptali yolunda verilen kararı hukuka aykırı görmüş ve kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezası için yasada öngörülen belgelerin düzenlenip kullanılmadığının tespiti esas olmakla birlikte, bu tespitlerin yasaya uygun olması gerektiği, özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesinin aranmadığı, tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamış olmasının, bu tespitlerin hukuka uygunluğunun işyeri kapatma cezasına karşı açılan davada incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve tespitlerin işyeri kapatma cezası yönünden de kesinleştiğinin kabulünü gerektirmeyeceği, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 14.6.1996 günlü ve E:1995/302, 308, 309, K:1996/262, 263, 264 sayılı kararlarının, aynı doğrultuda olduğu gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki kararın, yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar direnme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu; üç kez belge düzenine uymadığından bahisle davacı hakkında alınan işyeri kapatma kararını, eylemlerin tespitinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle iptal eden Vergi Mahkemesi kararının, Vergi Dairesince tespit edilen belge düzenlememe eylemleri için özel usulsüzlük cezası kesildiğinin anlaşıldığı; bu cezalara karşı idari dava açılmamış olunması halinde kesinleşmiş bulunan bu eylemlerin gerçekliklerinin ve tespitlerinin hukuka uygunluğunun işyeri kapatma cezasını konu edinen idari davada incelenemiyeceği; davada, anılan özel usulsüzlük cezalarına karşı idari dava açılıp açılmadığı hususu araştırılmadan karar verilmesinde bu nedenle isabet görülmediği gerekçeleriyle Danıştay Üçüncü Dairesince bozulmasından sonra aynı Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararının bozulması istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanununun Mükerrer 354 üncü maddesinde; yetkililerce, 353 üncü maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin bir takvim yılı içinde üç defa kullanılmadığının veya bulundurulmadığının tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin Maliye Bakanlığının kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği; anılan 353 üncü maddede de söz konusu bentlerde yazılı eylemleri yapanlara miktarı ve oranı gösterilen özel usulsüzlük cezalarının kesileceği öngörülmüştür.
İdare Hukukunda, aynı maddi olay veya hukuki durumun, aynı kişiyi ilgilendiren birden fazla idari işlemin sebep unsurunu oluşturması olanaklıdır. Bu işlemler arasında sebep-sonuç ilişkisi olmadıkça; başka ifadeyle, işlemlerden birinin konusu diğerinin sebep unsurunu oluşturmadıkça, işlemlerden birinin idari davaya konu edilmemiş olması, diğerini konu edinen idari davada söz konusu maddi olayın veya hukuki durumun gerçekliğinin ve tespitinin hukuka uygunluğunun araştırılmasına ve, bu araştırma sonucuna göre, davaya konu edilen işlemin hukukiliği hakkında karar verilmesine engel değildir.
Mükerrer 354 üncü maddenin düzenlemesinde görüldüğü üzere, işyeri kapatma cezasını gerektiren eylemler, aynı zamanda, özel usulsüzlük cezası kesilmesinide gerektirmektedirler. Ancak bu cezalar arasında sebep-sonuç ilişkisi yoktur. Yani, 353 üncü maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı eylemler için işyeri kapatma cezası kesilebilmesi, her tespitten sonra özel usulsüzlük cezası kesilmiş olunmasına bağlı değildir. Dolayısıyla; işyeri kapatma kararının sebep unsurunu oluşturmayan özel usulsüzlük cezalarının idari davaya konu edilmemiş olmaları, işyeri kapatma kararına karşı açılan davada bu kararın sebep unsurunu oluşturan özel usulsüzlük eylemlerinin gerçekliklerinin ve tespitlerinin hukuka uygunluğunun idari yargı yerince incelenmesine engel teşkil etmez.
Bu bakımdan; Vergi Mahkemesi kararının işyeri kapatma cezası hakkında karar verilmesi için kanuna aykırı eylemler dolayısıyla kesilen özel usulsüzlük cezalarının, idari davaya konu edilmesinin araştırılmasına gerek olmadığı yolundaki gerekçesinde isabetsizlik yoktur.
Ancak; Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan düşüncemizde yazılımaddi ve hukuksal nedenlerle temyize konu ısrar kararında isabet görülmediğinden; temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasının gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Alıcıya teslim edilmek üzere davacı tarafından taşınan emtialar için taşıma aracında bulundurulan sevk irsaliyesinin tarihsiz olduğu saptandığı için işyerinin üç gün süre ile kapatılmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Yasanın 27 nci maddesiyle eklenen mükerrer 354 üncü maddenin 1 inci fıkrasında; yetkililerce, 353 üncü maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının bir takvim yılı içinde üç ayrı kez tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin, Maliye Bakanlığı kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği kabul edilmiş, üçüncü fıkrasında ise, işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için birinci fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının ikinci kez tespiti üzerine yükümlülerin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olması önkoşuluna yer verilmiştir.
Belirtilen kuralda, belge kullanmama veya bulundurmama yolundaki eylemin üç kez tespit edilmesi, işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli görülmüştür. … Vergi Dairesi Müdürlüğünün dosyada bulunan 12.7.1996 günlü ve … sayılı yazısında, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu yapılmadığı belirtilmiştir. Bu durumda işyeri kapatma cezasına karşı açılan bu davanın, eylemler ve tutanakların dava konusu cezaya neden olabilecek nitelikte olup olmadığı incelendikten sonra sonuçlandırılması zorunludur.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, davacı hakkında yapılan tespitlerin, araç sürücüleri nezdinde düzenlenen tutanaklara dayandığı ve bunlardan birinde sevk irsaliyesinde tarih bulunmadığı, diğerinde ise sevk sırasında faturanın kesilmediğinin saptandığı anlaşılmaktadır.
Yükümlü veya yetkili adamının bulunmadığı bir sırada ve sürücüler nezdinde düzenlendiği anlaşılan söz konusu tutanaklar, Vergi Usul Kanununun 131 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde açıklandığı şekilde polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılmadığından, yükümlüyü bağlayıcı nitelik taşımamaktadır. Faturanın, malın teslimini izleyen 10 gün içinde düzenlenebileceği gözönüne alınarak bu sürede de düzenlenmediği saptanmaksızın sevk tarihinde düzenlenmemiş olduğuna ilişkin tespit, işyeri kapatma cezası için yeterli olamayacağı gibi sevk irsaliyesinde diğer tüm bilgiler bulunmasına karşın sadece sevk tarihinin yazılmamış olması irsaliyenin esasına etkili olmayan, işyeri kapatma cezasına dayanak alınmayacak şekli bir eksiklik olduğundan işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 16.1.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Israr kararının; Danıştay Üçüncü Dairesinin K:1996/125 sayılı bozma kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, karara katılmıyoruz.