Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1996/197 E. 1997/511 K. 28.11.1997 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1996/197 E.  ,  1997/511 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1996/197
Karar No: 1997/511

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: Tıp merkezi işletmeciliği yapan, komisyon karşılığında düzenlenen ve gerçek bir emtia hareketi ifade etmeyen faturaya dayanarak satın almış göründüğü demirbaş makina için “amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle ödenen katma değer vergisi” açıklamasıyla yaptığı katma değer vergisi indirimi kabul edilmeyen, grafi skopi makinası için mükerrer indirim uyguladığı saptanan davacı adına, Aralık 1991 ve Ocak-Ağustos 1992 dönemi beyanları yeniden düzenlenerek resen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; tarhiyatın, satıcı firma olan … Şirketinin muhteviyatı itibarıyla gerçeği yansıtmayan fatura düzenlediğinin, … Defterdarlığı Vergi Kontrol Memurluğu ve firma yetkilisi nezdinde mali şube yetkililerince yapılan tespit raporuna dayandığı, bu tespitlerin, faturanın gerçeği yansıtmadığının kabulü için yeterli olmadığı, söz konusu makinanın gerçekten satın alınmadığı, faturanın, satıcı firmanın hasılat kayıtları arasında yer almadığı ve faturada yer alan katma değer vergisinin ödenmediğine ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığı, bu konularda somut tespit yapılmadıkça satın alınan demirbaş için ödenen katma değer vergisinin vergi dairesine ödenmediği saptansa dahi davacının, ödediği katma değer vergisinin yatırılıp yatırılmadığını denetleme yetkisi bulunmadığı, dolayısıyla verginin ödenmemesinin sorumlusunun satıcı olacağı, grafi skopi makinası için mükerrer indirim yapıldığından bu farkın matrahta bırakılması ancak, mükerrer indirimin defter ve belgelerden saptanması karşısında salınan vergiye kusur cezası uygulanması gerektiğinden söz ederek muhteviyatı itibarıyla gerçeği yansıtmayan faturaya dayanılarak yapılan indirim tutarı ile bu fark üzerinden salınan vergi ve cezayı kaldırmak suretiyle tarhiyatı değişiklikle onamıştır.
Karara karşı vergi dairesi müdürlüğünün yaptığı temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 6.11.1995 gününde verdiği E.1995/3537, K.1995/2898 sayılı kararıyla; mükerrer indirim tutarı üzerinden uygulanan vergi ve cezanın değişiklikle onanması yolundaki hüküm fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı, Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) bendi ve Katma Değer Vergisi Kanununun 10 ve 29 uncu maddeleri karşısında; gerçek bir mal teslimi ve katma değer vergisi ödemesinin varlığının, indirim uygulamasının ön şartı olduğu, satıcı firma yetkilisinin, nezdinde düzenlenen 8.2.1991 günlü tespit tutanağında, fatura ticareti yapan bir üçüncü kişi aracılığıyla olaya karıştığı, 1.7.1989 tarihinde işe başladığı, 1990 yılının ikinci yarısından itibaren fatura ticareti yaptığı, müşterilerinin arkadaşları tarafından bulunduğu, faturaların verilen bilgilere göre düzenlendiği, ilgili aylarda verdiği beyannamelerde beyan ederek ödediği vergilerin herhangi bir belgeye dayanmayan tahmini tutarlar olduğunu ve işe başladığından itibaren 15-20 milyon lira gelir elde ettiğini beyan ettiği, bu ifade karşısında Aralık 1991 döneminde komisyon karşılığında fatura düzenlediği kanaatine varıldığı ve sözü edilen demirbaşın faturayı düzenleyen firmadan alınmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararının tarhiyatın kaldırılan kısmına ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … gününde verdiği E: …, K: … sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, demirbaş faturasını kesen kişinin, 1990 yılının ikinci yarısından itibaren hiç bir mal teslimi bulunmadığı, düzenlediği faturaların gerçek bir mal hereketini göstermediğini beyan ettiği, bu anlatım karşısında 1991 yılında kesilen faturanın gerçeği yansıtmadığının kabulü gerektiği, davacı şirketin aktifinde yer aldığı ve kullanıldığı iddia edilen demirbaşın, faturayı düzenleyen firmadan alındığını kanıtlama yükünün davacıya ait olduğu iddia edilerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar istemin kabulünü gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle istemin reddi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık sağlık hizmetleri faaliyetlerinde bulunan yükümlü şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu, şirketçe satın alınan demirbaşlarla ilgili faturaların sahte olduğundan ve bir kısım indirimlerin de mükerrer yapıldığından bahisle düzenlenen rapora dayalı olarak şirket adına tarh ve tebliğ olunan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini isteğiyle açılan davayı; satıcı durumunda olan firmaca naylon fatura düzenlenmekte olmasının davacı şirkete verilen faturanın sahte olduğunun kanıtı olamıyacağı, söz konusu demirbaşların da satın alınıp işletmede kullanıldığı gerekçesiyle tarhiyatın sahte faturaya ilişkin kısmını terkin etmek ve mükerrerliğe ilişkin kısmına ise kusur cezası uygulanacağı belirtilmek suretiyle kısmen kabul eden vergi mahkemesi kararının vergi dairesince temyizi üzerine anılan kararın sahte faturaya ilişkin hükmünün Danıştay Onbirinci Dairesince bozulması sonucu verilen ısrar kararının, davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3.maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinde de mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yazılı 29. madde hükmü uyarınca bir faturada yazılı olan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için fatura içeriğinin gerçeği yansıtması zorunludur.
Olayda, yükümlü şirketin mal almış gözüktüğü firmanın sahteci olduğunun ve tarhiyata neden olan fatura içeriği demirbaşların da faturayı düzenleyen tarafından satılmadığının yapılan inceleme sonucu saptandığı görülmüştür.
Bu durumda kararda yazılı gerekçe ile sözü edilen faturanın sahte olmadığına ve buna ilişkin tarhiyatın terkinine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Vergi mahkemesi kararının; davacı adına uygulanan tarhiyatın, gerçek bir emtia alışını ifade etmeyen faturaya dayanarak, haksız katma değer vergisi indirimi yaptığı görüşüyle uygulanan kısmının kaldırılması yolundaki hüküm fıkrası temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2365 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek niteliğinin esas olduğu kurala bağlandığından, vergilendirme ile ilgili belgelerin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olması, olayın gerçek niteliğinin araştırılması ve sonucuna göre işlem yapılmasına engel değildir. Bu tür bir belgenin gerçeğe aykırı veya içeriği yönünden yanıltıcı olduğu usulen geçerli başka kanıtlarla ispatlanabilir.
Uyuşmazlık döneminde fatura düzenleyicisi ile ilgili tespitler, bu kişinin gerçekte tacir olmadığını ve şeklen vergi yükümlülüğünü tesis ettirip, ihtiyaç duyanlara belli bir bedel karşılığında fatura sağladığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, faturanın biçimsel kurallara uygun olmasının faturada gösterilen emtianın gerçekten fatura düzenleyicisinden satın alındığını kanıtlamaya yeterli olmamaktadır.
İndirim konusu yapılan vergileri içeren faturaları düzenleyen hakkındaki tespitler karşısında; demirbaş alımının, gerçek bir emtia hareketini ifade etmeyen ve komisyon karşılığında düzenlenen fatura ile belgelendirildiği ve bu faturada yer alan ancak, gerçekte ödenmeyen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasıyla vergi kaybına yol açıldığı sonucuna varıldığından, tarhiyatın kaldırılması yolundaki direnme kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının ısrar hükmünün bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 28.11.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.