Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1995/435 E. 1997/83 K. 24.01.1997 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1995/435 E.  ,  1997/83 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1995/435
Karar No: 1997/83

Temyiz Eden : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Limited Şirketi

İstemin Özeti: Yükümlü şirketin ortağı ve satış elemanı nezdinde yapılan denetimlerde bir adet yazar kasa fişi düzenlenmediği ve yükümlü tarafından taşıtılan emtia nedeniyle sevk irsaliyesi düzenlenmediği 23.2.1993 – 26.4.1993 tarihli tutanaklarla saptanmış, eylemin yinelenmesi halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağı 25.5.1993 tarihli yazı ile bildirilmiştir.
Kurumun 28.7.1993 gününde de iki adet sevk irsaliyesini tek nüsha düzenlediğinin saptanması üzerine Valilik onayı alınarak, işyerinin, işlemin tebliğ tarihinden başlayarak 3 gün sureyle kapatılacağı, 6.12.1993 tarihli bir yazı ile duyurulmuştur. Bunun üzerine Vergi mahkemesinde dava açan yükümlü, Vergi Usul Kanununun Mükerrer 354 üncü maddesi uyarınca işyeri kapatma cezası uygulanabilmesi için belge düzenlenmediği veya bulundurulmadığının tespiti gerektiği, oysa dava konusu işyeri kapatma cezasına esas alınan tutanakta sevk irsaliyesi düzenlenmekle birlikte yeterli sayıda düzenlenmediğinin tespit edildiği, bu fiilin ise belge düzenlememe anlamına gelmeyeceğini belirterek işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini istemiştir.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi K: … sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezasına dayanak alınan 28.7.1993 tarihli tutanakla sevk irsaliyesinin tek nüsha düzenlendiğinin saptanmış olduğu, irsaliyenin tek nüsha düzenlenmesi şekil şartının ihlali olarak yorumlanamayacağı gibi irsaliyenin tümden yok sayılmasına da tek başına yeterli ve geçerli bir sebep teşkil etmediğinden özel usulsüzlük cezası kesilmesini de gerektirmediği, bu nedenle işyerinin kapatılması için yasada öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi ise 8.11.1994 günlü ve E:1994/2270, K:1994/3568 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 354 üncü maddesinde, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediğinin veya kullanılmadığının üç kez tespiti, ikinci tesbit üzerine mükellefin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olmasının arandığı, madde hükmü ile özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren belge düzenlememe fiillerinin bir takvim yılında üç kez işlenmesi halinde işyeri kapatma cezası uygulanmasının öngörüldüğü, işyeri kapatma cezası uygulamasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine yükümlü şirket adına özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşıldığından, bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan yukarıda yazılı gerekçe ile işlemin iptali yolunda verilen vergi mahkemesi kararında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararında; işyeri kapatma cezasının uygulanmasında, yasada öngörülen belgelerin düzenlenip kullanılmadığının tespiti esas olmakla birlikte, bu tespitlerin yasaya uygun olmasının da gerektiği, yapılan tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarının kesinleşip kesinleşmediğinin aranacağına ilişkin maddede herhangi bir hükme yer verilmediği, tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamış olmasının, bu tespitlerin hukuka uygun olup olmadıklarının işyeri kapatma cezasının iptali istemiyle açılan dava aşamasında incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, dava açılmayarak özel usulsüzlük cezalarına ait uyuşmazlıkların idari yollardan çözümlenmiş olmasının bunlarla ilgili tespitlerin işyeri kapatma cezası yönünden de kesinleştiğinin kabulünü gerektirmeyeceği, sevk irsaliyesinin tek nüsha düzenlenmesinin şekil şartının ihlali olarak yorumlanamayacağı gibi irsaliyenin tümden yok sayılmasına da tek başına yeterli ve geçerli bir sebep teşkil etmediği, bu nedenle işyeri kapatma cezası için gerekli tüm unsurların oluşmadığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve ancak özel usulsüzlük cezası kesilmeyen hallerde işyeri kapatma cezası ile birlikte herhangi bir işleme konu olmamış tespitlerin incelenebileceği, yükümlü adına yapılan tespitlere dayanılarak özel usulsüzlük cezaları kesildiğinden ve bu cezalara karşı dava açılmadığından kesinleşen bu tespitlerin işyeri kapatma cezası aşamasında incelenmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: İşyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine davacı adına özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşılmış olup, mahkemece bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan tespitlerin usulüne uygun bulunmadığından bahisle aksi yönde verilen kararda isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektiririr nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı Israr Kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 24.1.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Direnme kararının; Danıştay Üçüncü Dairesince verilen bozma kararı esasları doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, karara katılmıyoruz.