Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1995/18 E. 1996/269 K. 14.06.1996 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1995/18 E.  ,  1996/269 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1995/18
Karar No: 1996/269

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Otobüs işletmeciliği yapan ve kullandığı yolcu biletlerinden bir kısmını kaybettiğini vergi dairesine bildiren yükümlünün defter ve belgeleri incelenmek istenmiş, incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle 1991 yılında beyan ettiği katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek, adına 1991 Ocak ila Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 213 sayılı Yasanın 30 uncu maddesinde resen vergi tarhı, 3065 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinde vergi indirimi ve 34 üncü maddesinde indirimin belgelendirilmesi, 54/1 inci maddesinde de kayıt düzenine ilişkin hükümlerin yer aldığı, 1991 yılında yolcu biletlerinin bir kısmını kaybeden davacının, bu iddiasının doğruluğunun araştırılması için 1991 ve 1992 yıllarına ait defter ve belgelerinin incelemeye ibrazının istendiği, yazının tebliğ edildiği tarihten raporun düzenlendiği tarihe kadar ibraz edilmemesi üzerine, 213 sayılı Yasanın 30 uncu maddesi gereğince vergi dairesi müdürlüğündeki tarh dosyası üzerinde inceleme yapıldığı, matrahın, bu inceleme ile saptandığı, hukuken geçerli vergi inceleme yazısına ve usulüne uygun yapılan tebligata rağmen raporun düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede herhangi bir sebep ve mazeret gösterilmeden defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle olayda resen takdir sebebi bulunduğu, davacının, defter ve belgelerinin mahkemelerince incelenmesini istediği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20 nci maddesi hükmüne göre her ne kadar mahkemeler resen araştırma yetkisini haiz ise de defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmemesinin haklı bir nedene dayanması gerektiği, olayda, davacının hiç bir haklı sebep ve mazeretinin bulunmadığı, bu durumda, davacının defter ve belgelerinin vergi mahkemesince incelenmesinin, mükelleflerin vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca istendiğinde defter ve belge ibraz edilmesi sorumluluğunu müeyyidesiz bırakacağı gibi kanunen resen takdir konusu olan bir kazancın maddi delillere dayandırılması sonucunu doğuracağı, İdari Yargılama Usulü Kanunundaki resen araştırma yetkisinin amacının bu olmadığı, mahkemelerinin davacının defter ve belgelerini inceleyerek dönem matrahını yeniden belirleme yetkisinin bulunmadığı, böyle bir talebin kabul edilmesinin, mahkemelerin idarenin yerine geçmesi sonucunu doğuracağı, bu nedenle davacı isteminin yerine getirilmesinin mümkün olmadığı ve cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 21.9.1994 günlü ve E:1994/801, K:1994/3590 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinde, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmemesinin resen takdir sebebi sayıldığı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 1/a bendinde indirimin, 34 üncü maddesinin 1 inci bendinde ise indirimin belgelendirilmesinin düzenlendiği, bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin deftere kaydedilmiş olması gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendi uyarınca vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınması gerektiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20 nci maddesinde de idari yargı yerlerinin, mevcut bilgi ve belgelerin gerçeğe ulaşılmasında yeterli görülmemesi halinde her türlü incelemeyi yapmalarının öngörüldüğü, gerçeğe ulaşmak amacıyla yapılan araştırma ve incelemelerin idarenin yerine geçmek olarak düşünülemeyeceği, olayda yükümlü defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmemişse de dava dilekçesinde defter ve belgelerin muntazam olduğunu belirterek mahkemece incelenmesini istediği, tarhiyatın yasal olup olmadığının saptanması için ibraz edilmek istenen defter ve belgelerin mahkemeye getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesinde yasal isabet görülmediğinden bahisle mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararında; ilk kararındaki hukuksal nedenleri yinelemiş, aynı yıl için ve aynı inceleme raporuna dayanılarak davacı adına yapılan kaçakçılık cezalı gelir vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın mahkemelerince reddedildiği, bu kararın Danıştay Üçüncü Dairesinin 26.10.1994 gün ve 1994/3285 sayılı kararı ile onandığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş, katma değer vergisi indirimi için yasada öngörülen koşulları taşıdığının, defter ve belgeler üzerinde de görüleceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık, 1991 yılına ait defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmeyen yükümlünün 1991 yılı indirimleri kabul edilmeyerek yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır.
Olayda, yükümlü defter ve belgelerini her ne kadar vergi inceleme elemanına ibraz etmemiş ise de dava dilekçesinde defter ve belgelerinin muntazam olduğu ve mahkemece incelenmesini istediği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
3065 sayılı Yasanın 29 ve 34 üncü maddelerinde indirim belgelendirilmesi ve indirimin koşulları düzenlenmiş olup bu madde hükümlerine göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alış belgesinde ayrıca katma değer vergisinin gösterilmesi, bu belgeninde yasal defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Buna göre, inceleme elemanınca defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemiş ise de yükümlünün defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmek istemesi karşısında mahkemece bu isteğin kabul edilerek defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak suretiyle indirimlerin yasal olup olmadığının saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacı iddialarının reddi yolunda davanın sonuçlandırılmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık, 1991 yılına ait kanuni defterinin inceleme elemanına ibraz edilmemesinden dolayı katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen indirimlerin kabul edilmemesi sonucu düzenlenen rapora istinaden ait olduğu dönemler itibariyle yükümlü adına resen salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması isteğiyle açılan davanın reddine vergi mahkemesi kararının yükümlü tarafından temyizi üzerine Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararına uyulmıyarak ilk kararının ısrarı yolunda verilen vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş, aynı Kanunun indirimin belgelendirilmesine ilişkin 34.maddesinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergilerinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Ancak, yükümlüye ait kanuni defterler inceleme elemanına ibraz edilmemiş ise de vergi mahkemesinde açılan davada defter ve belgelerinin muntazam olduğu ve vergi mahkemesince incelenmesinin talebedildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Bu durumda tarhiyatın yasal olup olmadığının saptanması için ibraz edilmek istenen defter ve belgelerin mahkemeye celb edilerek incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken defterlerin ibraz edilememesi nedeniyle re’sen yapılan tarhiyatta bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile ibraz edilen defter ve belgelerin incelenip sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Otobüs işletmeciliği yapan yükümlünün 1991 yılına ilişkin defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmemesi nedeniyle 1991 yılının Ocak ila Aralık dönemlerinde uyguladığı katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek, bu dönemler için adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini onayan vergi mahkemesi direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34 üncü maddesinin 1 inci bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Bu yasal düzenlemelere göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin yasal defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20 nci maddesinde, Danıştay idare ve vergi mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliklerinden yapmaları öngörülmüştür. Buna göre, mahkemelerce, bakılan davalarla ilgili dosyada mevcut bilgi ve belgeler uyuşmazlığın çözümü için yeterli görülmezse her türlü incelemenin yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu doğrultuda yapılacak inceleme idarenin yerine geçmek olarak düşünülemeyeceği gibi katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi ve bunun doğruluğunun saptanabilmesi için defter ve belgelerin incelenmesi zorunludur.
Olayda, yasal defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmeyen yükümlünün dava dilekçesinde; defter ve belgelerin muntazam olduğunu belirterek vergi mahkemesince incelenmesini istediği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Bu durumda, 1991 yılında yaptığı katma değer vergisi indirimlerinin yasal olup olmadığı, diğer bir anlatımla tarhiyatın hukuka uygun olup olmadığının saptanması için yükümlü tarafından ibraz edilmek istenen defter ve belgelerin getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, defter ve belgelerin ibrazı kabul edilmemek suretiyle davanın reddedilmesinde yasaya uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama gideri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 14.6.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, isteme konu yapılan vergi mahkemesi ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yolda verilen karara katılmıyoruz.