Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1995/161 E. 1997/79 K. 17.01.1997 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1995/161 E.  ,  1997/79 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1995/161
Karar No: 1997/79

Temyiz Eden: …
Vekili: …
Karşı Taraf: … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Tarım ürünleri ihracatı ile uğraşan yükümlünün Nisan ve Mayıs 1991 dönemi işlemlerinin katma değer vergisi iadesi yönünden incelenmesi sonucunda, ihraç edilen malların alışı sırasında düzenlenen faturaların gerçekbir emtia alımını ifade etmediği ve bu nedenle haksız katma değer vergisi iadesi alındığının saptanması üzerine inceleme raporuna dayanılarak adına Mayıs 1991 dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; inceleme elemanınca yapılan tespitler karşısında, davacı şirketin ihtilaflı dönemde mal alış faturalarında ismi geçen firma ve şahıslardan hiçbirinin gerçek bir ticari faaliyet göstermediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla söz konusu faturaların gerçeği ifade etmediği ve yükümlünün haksız katma değer vergisi iadesi aldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yükümlünün bu karara karşı yaptığı temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 8.12.1994 günlü ve E:1994/2071, K:1994/4879 sayılı kararıyla; satıcı firmalar nezdinde yapılan karşıt incelemeler sonucunda, yükümlüye mal satmış görünen şirketlerden … Limited Şirketinin resmi kayıtlardaki bilinen adresinin devamlı kapalı olması, … Ticaret ve … Limited Şirketinin adreslerinde başka kişilerin faaliyette bulunması ve bu adreste anılan şirketin tanınmaması, … Limited Şirketinin de paravan şirket olması ve bu şirketlerin devamlı devreden katma değer vergisi beyan etmeleri nedeniyle dava reddedilmiş ise de; inceleme elemanınca yapılan araştırma sonucunda elde edilen bilgilerin, ihtilaf konusu faturaların gerçeği yansıtmadığının sadece belirtilen sebeplerle kabulüne yeterli neden teşkil etmeyeceği, bu durumun somut ve kesin delillerle ortaya konulması gerektiği, yeterli bir inceleme ve araştırmaya dayanmadan uygulandığıanlaşılan tarhiyata karşı açılan davanın reddinde uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; inceleme elemanınca yapılan tespitler karşısında, ödevli şirketin ihtilaflı dönemde mal alış faturalarında ismi geçen firma ve şahıslardan hiçbirinin gerçek bir ticari faaliyet göstermediğinin anlaşıldığı, davacı dava dilekçesinde mal aldığı kişilerin noterde ifade vererek, söz konusu faturaların gerçek mal satışlarına ait olduğunu kabul ettiklerini iddia etmiş ise de, sözü geçen kişilerin bilinen adreslerinde bulunmadıkları, incelenmek üzere ibrazı istenen defter ve belgeleri ibraz etmedikleri, ihracatçı firmalara fatura temin ederek fatura ticareti yapmak üzere kurulmuş firmalar olduğu, vergi dairesine katma değer vergisi ödemedikleri, daima devreden katma değer vergisi alacaklarının bulunduğu, fatura bedellerinin ödendiğinin bir takım vesikalarla ispatlanma çabasının ikna edici özelliğe sahip olmadığı, ayrıca gümrük çıkış beyannamelerine göre, malların ihraç edildiği ileri sürülmüşse de, gümrüklerde ihraç edilmek üzere gümrük hattına getirilen malların tümünün kontrolü mümkün olmadığından, incelemenin sondaj ve örnekleme yoluyla yapıldığı, bu nedenle ihracatın gerçek olup olmadığının ancak, ihracattan önceki kademelerde yapılan alım-satım işlemlerinin gerçek niteliklerinin saptanmasına bağlı bulunduğu, inceleme elemanınca yapılan tespitler karşısında faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığı ve yükümlünün haksız katma değer vergisi iadesi aldığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve ihracata konu malların alındığı şahıs ve firmaların gerçekten ticari faaliyette bulunan şahıs ve firmalar olduğu, alınan malların tamamının ihraç edildiği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülen istemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık, tarım ürünü ihracatçılığı yapan yükümlünün satın aldığı ürünlerle ilgili faturaların sahte olduğu, anılan faturalarda yer alan katma değer vergilerinin hazineye intikal etmediği, bu nedenle yapılan ihracattan dolayı vergi iadesi almasının isabetsiz olduğu, ayrıca Vergi Usul Kanununun 11.maddesi hükmü uyarınca vergi dairesine ödenmeyen vergilerden de mütelselsilen sorumlu bulunduğu gerekçesiyle salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini isteğiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyiz edilmesi sonucu Danıştay Dokuzuncu Dairesince bozulması üzerine verilen ısrar kararının, yükümlü vekilince temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134.maddesinin birinci fıkrasında vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20.maddesinin 1.bendinde de, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait herçeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmıştır.
Tarhiyatın dayanağını oluştaran bir örneği dosyada mevcut inceleme raporunun incelenmesinden yükümlüye mal satmış görünen gerçek ve tüzel kişilerin sahte faturacı olduğunun, hissedarı bulunduğu şirketin ise paravan olarak kurulduğunun kabul edildiği anlaşılmakta ise de, inceleme raporuna bu yönde hiç bir belgenin eklenmediği görülmekte ve ekli olan tutanaklar da okunamamaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Kanunun 11.maddesine 3239 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrasında mal alım satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananların müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiş, aynı kanunla eklenen beşinci fıkrasında da, müteselsil sorumluluğun şartlarının, sınırlarının ve konuya ilişkin usul ve esasların Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisine ilişkin olarak, sözü edilen Bakanlıkça yasada öngörülen düzenleme yapılmadığından müteselsil sorumlulukla ilgili hükmün uyğulama olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mal alımına ilişkin faturaların sahte olup olmadıkları hususu incelenip sonucuna göre yeniden bir karar vermek üzere vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, yargılama giderlerinin temyiz eden üzerinde bırakılmasına, 17.1.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz isteminin, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 8.12.1994 günlü ve K:1994/4879 sayılı kararında yazılı hukuksal nedenlerle kabulü ve ısrar kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.