Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1995/104 E. 1996/255 K. 31.05.1996 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1995/104 E.  ,  1996/255 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1995/104
Karar No: 1996/255

Temyiz Eden: Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf: …

İstemin Özeti: Ortağı ve müdürü olduğu … Limited Şirketinin katma değer vergisi ve gelir (stopaj) vergisi borçlarının anılan şirketten tahsil edilememesi üzerine bu borç nedeniyle adına ödeme emri düzenlenmeden, yükümlünün …bank … şubesinden aldığı aylıklarına 12.4.1990 günlü haciz bildirisi ile haciz uygulanmıştır.
Yükümlünün, aldığı aylıkların şirkete koyduğu sermaye ile sınırlanmaksızın ve kasıt ve ihmali tespit edilmeden uygulanan haczin yasaya aykırı olduğu iddiasıyla şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına yaptığı başvuruya cevap verilmemek suretiyle kurulan olumsuz işlemin iptali isteği ile açtığı davada, Danıştay Dördüncü ve Yedinci Dairesinin birlikte yaptığı toplantıda verilen K:1994/2864 sayılı kararla; davacı hakkında uygulanan haciz işlemine konu olan vergide hata bulunduğu yolundaki iddianın, Vergi Usul Kanununun
Altıncı Kısmının, Üçüncü Bölümünde yer alan hükümleri kapsamında düzeltme ve şikayet yoluyla incelenmesine ve tahsilat işlemleri sırasında tahakkuk etmiş bir vergi borcu bulunmadığı yolunda ileri sürülen iddianın, düzeltme ve şikayet istemine konu edilmesine bir engel bulunmadığından davanın, 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24/1-j maddesi uyarınca ilk derecede Danıştay’da incelenmesi gerektiği, olayda davacının ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edildiği, ancak şirket tarafından söz konusu borç ödenmediğinden davacının maaşlarına haciz uygulanarak bu alacağın tahsili yoluna gidildiği, yükümlüye yapılan tebligat şirketi ilzam
ederse de, şirketin ortağı ve temsilcisi olan davacının söz konusu vergiden 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35 inci maddesi uyarınca sorumlu tutularak takibine ancak kendisi adına düzenlenmiş bir ödeme emri ile başlanabileceği, usulüne uygun düzenlenmiş bir ödeme emri olmadan söz konusu verginin şirketin kanuni temsilcisi ve ortağı olan davacının şahsi mal varlığından tahsiline olanak bulunmadığı, usulüne uygun olarak tahakkuk etmiş vergi borcu bulunmayan davacıdan şirkete ait vergi borcunun istenmesi ve alınmasının, Vergi Usul Kanununun 116 ncı maddesi ve 118 inci maddesinin 1 inci bendi hükmü gereğince düzeltilmesi gereken bir vergilendirme hatasını oluşturacağı gerekçesiyle, davacının düzeltme ve şikayet isteminin cevap verilmemek suretiyle reddi yolundaki Maliye Bakanlığı işleminin iptaline karar verilmiştir.
Karar, Maliye Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Danıştay Yedinci Dairesince verilen 13.5.1994 gün ve 1994/2864 sayılı kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz olunan Danıştay 7.Dairesinin 13.5.1994 günlü ve E:1991/2821, K:1994/2864 sayılı kararında yer alan düşüncemizde yazılı nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Yedinci Dairesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı Danıştay Yedinci Dairesinin 13.5.1994 günlü ve E:1991/2821, K:1994/2864 sayılı Kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 31.5.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.