Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1994/80 E. 1995/43 K. 24.02.1995 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1994/80 E.  ,  1995/43 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1995
Karar No : 43
Esas Yılı : 1994
Esas No : 80
Karar Tarihi : 24/02/995

VERGİ DAİRESİNDEN DAHİLİ TEVKİFAT ALACAĞI BULUNAN KURUM ADINA BU ALACAK GÖZÖNÜNE ALINMADAN VE TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA TUTANAĞINA GÖRE TAHAKKUK ETTİRİLEN VERGİ ÜZERİNDEN HESAPLANAN GECİKME FAİZİNİN DE, SONRADAN DÜZELTME YOLUYLA YAPILAN MAHSUBUN SONUCUNA GÖRE DÜZELTİLMESİ GEREKECEĞİ HK.

… Bankası Genel Müdürlüğü, … Limited Şirketinin tüm hisselerini devraldıktan sonra tasfiyesini istemiş ve tasfiye 1988 yılında tamamlanmıştır. Tasfiye kurulu 21.6.1988 gününde vergi dairesine başvurarak şirket yükümlülük kaydının kapatılmasını ve gerekli vergi incelemesinin yapılmasını istemiştir. İnceleme raporu 27.6.1991 gününde düzenlenmiş, 26.11.1991 gününde yapılan tarhiyat öncesi uzlaşma sonucu 1987 ve 1988 yıllarına ilişkin toplam … lira vergi tahakkuk ettirilmiş ve tahakkuk eden vergiye gecikme faizi uygulanmıştır.
Limited şirket tasfiye kurulunun 11.12.1991 tarihli başvurusu üzerine 8.7.1992 günlü düzeltme fişiyle 1987-1988 yıllarında tahsil edilen ancak zarar beyanı nedeniyle mahsup edilemeyen … lira dahili tevkifat, uzlaşma tutanaklarına göre tahakkuk eden vergiden mahsup edilmiştir. Bu mahsup nedeniyle, gecikme faizinin kaldırılması istenmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğü, tahakkuk ettirilen gecikme faizinin kaldırılmasına ilişkin 10.7.1992 tarihli başvuruyu, 23.7.1992 günlü yazısıyla reddetmiştir.
Maliye Bakanlığına yapılan şikayet başvurusuna cevap alınamaması üzerine açılan davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 1993/5324 sayılı kararıyla; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 3505 sayılı Yasayla eklenen Geçici 33.maddede, mahsuplara rağmen kalan dahili tevkifat varsa 1989 yılı sonuna kadar yazılı olarak istenmesi halinde ret ve iade olunacağının belirtildiği, davacı şirket 4.7.1989 tarihinde alacağın iadesini istediği ve anılan Geçici 33.madde uyarınca iadenin yapılması gerektiğinden, tasfiyenin kapandığı dönem itibariyle davacının iade edilecek vergi alacağının bulunduğu, bu nedenle de inceleme elemanıncahesaplanan vergiden iadesi gereken vergi mahsup edildikten sonra tahakkuk işlemi yapılması gerekirken bu yola gidilmediği, tasfiye beyannamesinin verildiği ve verginin tahakkuk ettiği tarihte dahili tevkifat suretiyle ödenmiş vergi alacağı bulunduğu ve tahakkuk ettirilen vergi borcuna mahsubu istendiği ihtilafsız olduğuna ve düzeltme yoluyla mahsup işlemi gerçekleştirildiğine göre, uzlaşma tarihinde yeni vade tarihi esas alınıp gecikme faizi tahakkuk ettirilerek istenmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemi iptal etmiştir.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde yazılı Danıştay Dördüncü Dairesinin 1993/5324 sayılı Kararı aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.