Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1994/382 E. 1995/26 K. 03.02.1995 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1994/382 E.  ,  1995/26 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1995
Karar No : 26
Esas Yılı : 1994
Esas No : 382
Karar Tarihi : 03/02/995

SERBEST MESLEK FAALİYETİ KAPSAMINDA ÜCRETLİ AVUKATLIK YAPAN DAVACININ SÖZ KONUSU ÜCRETLERİNİN, 1989 YILI İÇİN HAYAT STANDARDI ESASINA GÖRE BULUNAN YAŞAM DÜZEYİNE ULAŞMADA İZAH SEBEBİ SAYILACAĞI HK.

Bir anonim şirketin ücretli avukatlığı yanında serbest meslek faaliyetini de sürdüren ve 1989 yılına ilişkin beyannamesinde zarar beyan eden yükümlü, ücret geliri hayat standardı esasına göre belirlenen yaşam düzeyini karşılamaya yeterli olduğundan, adına bu esasa göre tahakkuk yapılmamasını isteyerek beyannamesini ihtirazi kayıtla vermiştir.
İstemi kabul edilmeyen yükümlünün, hayat standardı esasına göre yapılan tahakkuka karşı açtığı davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi … günlü ve … sayılı kararıyla; zarar beyan eden yükümlünün temel gösterge tutarına dayanılarak saptanan düşüklüğü emekli, dul ve yetim aylığı niteliğinde olmayan ücret geliri ile izah etmesine olanak bulunmadığı sonucuna ulaşarak davayı reddetmiştir.
Karara karşı yapılan temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi ise 20.4.1993 günlü ve 1993/1716 sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 116.maddesinde sözü edilen “beyan edilen gelir”in, yükümlülerin tüm gelir kaynaklarından sağlayarak beyannamede
gösterdikleri tutarı ifade ettiği, hayat standardı esasının, enaz yaşam düzeyini sağlayabilecek tutarın, gelir olarak elde olunduğu varsayımına dayandığı, maddenin 1.fıkrasına 3239 sayılı Yasanın 68.maddesiyle eklenen kuralda yer alan ve beyannamede başka kazançlar bulunsa bile ticari, zirai veya mesleki kazancın maddede yazılı tutardan az olamayacağı yolundaki ifadeye karşın yükümlülerin beyanlarındaki düşüklüğü kendilerine, eş ve çocuklarıyla bakmakla yükümlü oldukları diğer kişilere ait olup, beyannamede toplanması zorunlu olmayan gelirle izahına da olanak tanındığı, … Mahkemesinin … günlü ve K: … sayılı kararında da izah olanağının bulunmaması halinin Anayasaya aykırı düşeceği yolunda görüş açıklandığı, bu durumda beyannameye dahil edilen ücret gelirinin serbest meslek faaliyeti nedeniyle oluşan zararı karşılamaya ve temel göstergeye göre saptanan yaşam düzeyini sağlamaya yeterli görüldüğü gerekçesiyle, kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve … sayılı kararında; ilk kararda yazılı hukuksal nedenleri yineledikten sonra 193 sayılı Yasanın Mükerrer 116.maddesinin birinci fıkrasında yer alan “beyan edilen gelir” ifadesinin, yükümlülerin tüm gelir kaynaklarından sağlayarak beyannamede vergiye tabi tutulması gereken safi gelir olarak gösterdiği tutarı ifade ettiğinin kabul edilemeyeceği, gerekçesine de yer vererek ilk kararında direnmiştir.
Kararın yükümlü tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 3.6.1994 günlü ve E:1993/140, K:1994/217 sayılı kararıyla; … Mahkemesinin konu ile ilgili kararlarında yükümlülere, yaşam düzeylerine ulaşmayı sağlayan başka gelir kaynaklarının varlığını kanıtlama imkanı tanınması halinde, hayat standardı esasının Anayasanın vergi ödevine ilişkin 73.maddesine aykırı düşmediği sonucuna varıldığı, uyuşmazlığın ilişkin olduğu 1989 yılında Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 116.maddesinin 3505 sayılı Yasayla değişik şeklinin yürürlükte olduğu, … Mahkemesi; 3505 sayılı Yasanın 18.maddesiyle Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 32.maddeyi, açıklama olanağını ortadan kaldırıcı niteliği itibariyle sisteme ve Anayasaya aykırı bularak K:1989/42 sayılı kararıyla iptal ettiğinden, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 116.maddesinde yer alan “Hayat Standardı Esasının”, gelir vergisi sistemimizin bütünü ve … Mahkemesinin kararlarında benimsediği yargıya göre yorumlanarak uygulanması gerektiği, olayda serbest avukatlık yanında bir kurumun ücretli avukatlığını da yapan davacının elde ettiği ücret gelirinin, 1989 yılında göstergelere göre belirlenen yaşam düzeyine ulaşmasını açıklamada yeterli olduğu gerekçesiyle, direnme kararını bozmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine karar verildi.