Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1994/107 E. 1995/40 K. 24.02.1995 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1994/107 E.  ,  1995/40 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1995
Karar No : 40
Esas Yılı : 1994
Esas No : 107
Karar Tarihi : 24/02/995

SALT BOZMA KARARINA DAYANILARAK VE DAHA ÖNCE REDDEDİLMİŞ NEDEN İLERİ SÜRÜLEREK TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNULAMAYACAĞI HK.

Banka, alacağını tahsil edebilmek amacıyla, borçlusunun, ihaleye çıkarılan mahcuz taşınmazını satın almıştır. Ancak ihale, … ilgili Dairesince onanarak kesinleşen mahkeme kararıyla feshedilmiştir. İhale sırasında ödenen tellallık harcının geri verilmesi istemiyle düzeltme ve şikayet yolunu izleyen bankanın başvuruları reddedilmiş ve kurulan işleme karşı Danıştay’da dava açılarak, söz konusu harcın faiziyle birlikte iadesi istenmiştir.
Davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K:1990/3374 sayılı Kararıyla; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 67.maddesinde, gerçek ve tüzel kişilerce mezat yerlerinde menkul ve gayrımenkul mal satışının tellallık harcına tabi tutulduğu, bankaya ihalesi yapılan taşınmaz
için tellallık harcının ödenmesinden sonra ihalenin feshine karar verildiği ve bu kararın temyiz yolundan geçerek kesinleştiği, tellaliye harcı istenebilmesi ve alınması için ortada bir satışın bulunması gerektiği, yükümlü bankanın fesih nedeniyle gerçekleşmeyen satıştan dolayı tahsil edilen tellallık harcının mükellefi sayılamayacağından iade isteminin kabulü gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve harcın iadesine karar vermiştir.
Kararın Belediye Başkanığınca tellallık harcı yönünden, yükümlü tarafından da faiz yönünden temyizi üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, 1992/97 sayılı Kararıyla; olayda bankanın tellallık hizmetinin görülmediği ya da gereği gibi görülmediğini değil, ihalenin
feshedilmiş olmasını neden göstererek harcın konusuz kaldığını ileri sürdüğü, harcı doğuran ve tahakkuk ettiren işlemin, tellal ve alıcının da imzasını taşıyan arttırma tutanağı ile ihalenin tekemmülü olduğu, ihale ile fesih arasındaki sürede tarafların kazanım ve yüklenimleri ve fesih nedeniyle uğranılan zarar ve bu zararın tazmininin, adli yargı yerlerinde açılacak davalara konu yapılabileceği, tahakkuk eden ve usulüne göre tahsil edilen tellallık harcının ihalenin sonradan yargı kararıyla feshedilmesi gibi bir sebebe ve Vergi Usul Kanununun vergi hatalarını düzeltmeye ilişkin hükümlerine dayanılarak geri verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle Belediye Başkanlığı temyiz istemini kabul ederek Dokuzuncu Daire kararını bozmuş, varılan bu sonuç nedeniyle yükümlünün faize ilişkin temyiz istemini ise reddetmiştir.
Yükümlünün bu kararın her iki hüküm fıkrasının da düzeltilmesi istemi Kurulumuzun K:1992/447 sayılı kararıyla reddedilmiş olduğundan dosya Dairesine gönderilmiştir.
Bozmakararı üzerine davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, bozma kararına uyulduğunun da belirtildiği K:1993/4913 sayılı Kararında; 2464 sayılı Yasanın 67.maddesi kuralına göre harcın alıcıdan değil, satıcıdan alınması gerektiği, bankanın olayda, alıcı olduğu, ortada 213 sayılı Yasanın 118.maddesinde yazılı hatalardan, mükellefiyette hata bulunduğu, tahsil edilen harcın davacıya iadesi gerektiğine değinilerek, dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Banka, faiz istemleri yönünden kararı temyiz etmiştir. İhalenin feshedilmiş olması nedeniyle yersiz ödendiği ileri sürülen tellallık harcının, en yüksek reeskont faizi ile birlikte geri verilmesi istenerek açılan davanın harç yönünden kabulü ve işlemin iptali yönünde verilen karar, faiz istemine ilişkin hüküm verilmemiş olması neden gösterilerek temyiz edilmiştir.
Danıştaş Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun K:1992/97 sayılı bozma kararı; tarafların dava hakkında aynı Dairenin verdiği K:1990/3374 sayılı kararına karşı yaptığı başvurulardan sadece davalı istemi kabul edilerek verilmiştir. Aynı kararla, davacı bankanın faiz yönünden yaptığı temyiz başvurusu reddedilmiş ve bu hüküm kesinleşmiştir.
Faiz istemi hakkında hüküm verilmemiş olması, bozma kararı üzerine verilen karara dayanılarak yeniden temyiz nedeni yapılamayacağından, istemin reddine karar verildi.