Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1993/174 E. 1994/19 K. 14.01.1994 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1993/174 E.  ,  1994/19 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1994
Karar No : 19
Esas Yılı : 1993
Esas No : 174
Karar Tarihi : 14/01/994

MALİYE BAKANLIĞI TARAFINDAN YAYIMLANAN 216 SIRA NO’LU V.U.K. GENEL
TEBLİĞİ İLE KİRACILARA KİRALANDIKLARI TAŞINMAZLA İLGİLİ OLARAK BİLGİ
VERME ZORUNLULUĞU GETİRİLMESİNDE YASAYA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

Maliye Bakanlığı tarafından 25 Mart 1992 gün ve 21182 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 216 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kiracılara, kiraladıkları taşınmazla ilgili olarak Tebliğ ekinde yer alan “Kiracılar Tarafından Doldurulacak Bilgi Formu”nda belirtilen bilgileri Maliye Bakanlığına bildirme zorunluluğu getirilmiştir. Kiracı olan davacı bu düzenlemenin iptali istemiyle Danıştay’da dava açmıştır. Davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi Kararıyla; 213
sayılı Vergi Usul Kanununun 148 inci maddesinde, kamu idare ve kurumlarının, yükümlüler veya yükümlülerle işlemde bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilerin, Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermek zorunda olduklarının,
aynı Yasanın 149 uncu maddesinde de; kamu idare ve kurumları ile gerçek ve tüzel kişilerin vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli aralıklarla ve devamlı olarak yazı ile vermelerinin kurala bağlandığı, idarenin kamu hizmetini yerine getirirken gerek duyduğu bilgileri toplaması doğal olduğundan, Yasada belirtilen bu yetkinin nasıl yerine getirileceğine ilişkin olarak dava konusu
tebliğle yapılan düzenlemede yasaya aykırılık bulunmadığı, Tebliğ ekindeki forma göre toplanacak bilgilere dayanılarak kira geliri elde edenler hakkında herhangi bir vergi tarhiyatı yapılması değil, bu bilgilerin vergi incelemelerinde veri olarak kullanılması amaçlandığından ve bilgi verme zorunluluğu “vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük” sayılamayacağından, Tebliğin bu yükümlülüklerin yasayla konulacağı yolundaki Anayasanın 73 üncü maddesine aykırı olmadığı, Tebliğde bilgi verilmemesiyle ilgili yeni bir ceza kuralı getirilmeyip bu konuda Vergi Usul Kanununda yer alan kuralların tekrarlandığı, sadece vergi ile ilgili bilgileri toplama amacıyla yapılan düzenlemenin vergi incelemesine başlandığı anlamına gelmeyeceği, gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı Danıştay Dördüncü Dairesinin 17.3.1993 günlü ve E:1992/2520, K:1993/1409 sayılı Kararı aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verildi.

KARŞI OY:
216 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen görev ve bilgi isteme usulünün yasal dayanağı bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü gerektiği görüşüyle aksi yöndeki karara karşıyız.

KARŞI OY:
216 sayılı Tebliğ düzenleyici, genel nitelikli bir işlemdir. Düzenleyici, genel nitelikli işlemler bir kanun hükmüne ve bu kanun hükmüne açıkca verdiği bir yetkiye dayanılarak yayımlanır.
Kiracılara, kiralandıkları taşınmazla ilgili tebliğ ekinde bulunan formda belirtilen bilgileri Maliye Bakanlığına bildirme zorunluluğunu getiren tebliğ hükmünün 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148 ve 149 uncu maddelerine dayanılarak yayımlandığı açıklanmaktadır. Söz konusu 148 inci madde, Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların mükellefler ve mükelleflerle muamelede bulunan gerçek ve tüzel kişilerden yazı ile veya sözle bilgi isteyeceklerine, sözle istenilen bilgileri vermeyenlere keyfiyetin yazı ile tekit edileceğine ilişkindir. Bu maddeye göre bilgi isteme, özel nitelikli, bir inceleme, vergilendirme olayının sonuçlandırılmasına ilişkindir. Madde mükellef sorumlu, temsilci olmayan gerçek ve tüzel kişilerden genel nitelikli bir düzenleyici işlemle bilgi istemeye izin vermemiştir.
149 uncu madde ise, aynı şekilde “vergilendirmeye ilişkin olaylarla” ilgili olarak, olayı sonuçlandırmak veya olaya açıklık kazandırmak için bilgi istenilmesinden söz etmektedir. Bir vergilendirme olayı mevcut olmaksızın mükellef, sorumlu veya temsilci olmayan gerçek ve tü-
zel kişilere genel nitelikli bir tebliğ ile devamlı bilgi verme zorunluluğu yüklenemez.
Bu nedenle Kanunen mükellef tutulmayan kişilere mükellefiyet yükleyen tebliğin dava konusu kısmının iptali gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.