Vergi Dava Daireleri Kurulu 1993/143 E. , 1994/1 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1994
Karar No : 1
Esas Yılı : 1993
Esas No : 143
Karar Tarihi : 14/01/994
1475 SAYILI İŞ KANUNUNUN 13.MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN İHBAR ÖNELİNE UYULMADAN İŞ SÖZLEŞMESİ SONA ERDİRİLEN İŞÇİYE ÖDENEN İHBAR TAZMİNATININ VERGİYE TABİ OLDUĞU HAKKINDA.
1475 sayılı İş Kanununa göre çalışmakta iken anılan Yasanın 13.maddesinde yazılı ihbar önellerine uyulmadan sözleşmesine son verilen davacıya yapılan peşin ödemeden kesinti yoluyla alınan Gelir (stopaj) Vergisine karşı vergi mahkemesinde dava açılmıştır.
Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi Kararıyla; davayı kabul ederek, kesilen verginin ret ve iadesine karar vermiştir.
Vergi Dairesi Müdürlüğünün söz konusu karara karşı yaptığı temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi K:1993/1527 sayılı Kararıyla; İş Kanununun 13.maddesinde iş sözleşmesini sona erdiren işverene, fesih bildirimi ve bildirimsiz fesih olmak üzere iki seçenek tanındığı, fesih bildiriminde bulunularak iş sözleşmesine son verilmesi halinde, işverenin işçisine bunu bildirerek belli bir önel tanımak ve bu önele ilişkin dönemde de ücret ödemsinde bulunmak zorunda olduğu, bildirimsiz fesih halinde ise; önele ilişkin ücretin peşin ödenmesi yoluyla iş sözleşmesinin sona erdirilebileceği, ihbar öneline uyulması durumunda yapılan ödemenin ücret kabul edilerek vergiye tabi tutulmasına karşılık, işverenin bildirimsiz fesih hakkını kullanması sebebiyle yaptığı peşin ödemenin tazminat olarak nitelendirilerek vergi dışı bırakılmasının vergide adalet ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmayacağı, ihbar tazminat adı altında yapılan ücret ödemesinin Gelir Vergisi Kanununun 25.maddesinde öngörülen işten çıkma ya da işsizlik sebebiyle verilen tazminat olarak kabul edilemeyeceği, yapılan ödeme bildirimsiz fesih nedeniyle önellere ilişkin olarak yoksun kalınan ücretin karşılığı olduğundan, Gelir (stopaj) Vergisine tabi tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma Kararına uymayan … Vergi Mahkemesi K: … sayılı Kararıyla; İş Kanununun 13.maddesinin (C) bendinin birinci ve üçüncü fıkralarında ücret tutarında tazminat ödenmesinde, ikinci fıkrasında ücretin peşin ödenerek iş sözleşmesinin sona erdirilmesinden söz edilmiş ise de, tüm bu durumlarda çalışma karşılığı olmayan bir ödeme öngörüldüğü ve yapılan ödemenin tazminat olarak kabul edilmesi gerektiği, işverenin ihbar önellerine uyması halinde, işçiyi bir süre daha çalıştırması nedeniyle daha yumuşak bir uygulama söz konusu iken, bildirimsiz fesih yoluyla işten çıkarma halinde fiilen çalışma söz konusu olmadığı gibi işçinin işsiz kalarak sosyal statü ve psikolojik yönden kayıplara uğradığı, bu durum dikkate alındığında da yapılan ödemenin tazminat niteliğinde olduğu sonucuna varıldığı, ayrıca işverenin bildirimsiz fesihte rızası ile bir ödeme yapmaması durumunda açılan tazminat davacı sonucunda yapılan ödemenin tazminat olarak kabul edilip vergi dışı tutulmasına karşın, rızaen yapılan ödemenin ücret kabul edilerek vergilendirilmesinin açıklanmadığı gerekçesiyle, ihbar önellerine uyulmaksı zın işten çıkarma halinde yapılan ödemelerin tazminat niteliğinde oldu ğu yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü, ihbar öneli tanımadan, önele ilişkin ücret tutarında ihbar tazminatını peşin ödeyen işverenin yaptığı bu ödemenin Gelir Vergisi Kanununun 25.maddesinin (1) işaretli bendinde yazılı istisna kapsamında olup olmadığının belirlenmesiyle ilgilidir.
Sözü geçen bent, ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat ve yardımları, Gelir Vergisinden ayrık tutmuştur. Kuralda öngörülen işsizlik tazminatı; Devletin, çalışabilir nüfusa formasyonuna uygun iş sağlama taahhüdünün yerine getirilememesi halinde, yasayla kurulmuş sosyal güvenlik örgütünce ve özel yasaya dayanılarak yapılacak ödemeyi ifade etmektedir. İhbar önellerine uymadan sözleşmeyi sona erdiren işverenin, 1475 sayılı Yasanın 13.maddesi uyarınca yaptığı peşin ödemenin, salt “ihbar öneli”ne ilişkin bir ödeme olması nedeniyle işsizlik tazminatı olarak nitelenmesine olanak yoktur.
Diğer taraftan bu ödeme, tazminat ve yardımlarda uygulanacak istisnaların düzenlendiği Gelir Vergisi Kanununun 25.maddesinin diğer bentlerinde yazılı ödemelerden de değildir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … günlü … sayılı diren kararının bozulmasına karar verildi.
KARŞI OY:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu vergiye tabi ücreti 61.maddesinde;
“ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para…” olarak tanımlanmıştır. Madde hükmüne göre verilen paranın ücret olarak vergiye tabi tutulabilmesi için parayı alanın;
1- Bir işverene tabi olması,
2- Belirli bir işyerine bağlı olarak çalışması,
3- Ödenen parayı fiilen ifa edilen hizmetin karşılığı olarak alması gerekmektedir.
ihbar süresine uyulmaksızın iş akdi fesedilerek işine son verilmek suretiyle iş, işveren ve işleriyle her türlü ilişiği kesilen işçiye ihbar tazminatı adı altında ödenen paranın Kanun hükmünde aranan şartlardan hiçbirisi mevcut olmaksızın ödendiği duraksamaya yer bırakmayacak kadar açık ve kuşkusuzdur. Zira yukarıda belirtildiği gibi iş akdi feshedilmek suretiyle işine son verilen bir kimsenin işverene tabi olması, belirli bir işyerine bağlı olarak çalışması ve ödenen paranın
hizmet karşılığı olarak nitelendirilmesine hiçbir şekilde olanak yoktur.
Hal böyle olunca ihbar tazminatının gelir vergisine tabi tutulup tutulmayacağı incelenip tartışılırken verginin kanuniliği ilkesi gereği ücretin ve ihbar tazminatının iş mevzuatındaki tanımını ve niteliğini araştırmaya gerek olmadığı gibi yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere
Gelir Vergisi Kanununa göre gelir vergisi dışında kalan ihbar tazminatının söz konusu Kanunun 25.maddesinde yer alan istisnalar arasında aranmasına aranmasına da gerek yoktur.
Açıklanan nedenlerle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun vergiye tabi kıldığı ücretin kapsamı dışında kalan ihbar tazminatının vergilendirilmesi gerektiği yolundaki çoğunluk kararına katılmıyorum.
KARŞI OY:
İş Kanununun 13.maddesi, hizmet akdinin feshinde ihbar süresine (öneline) uyulması emredici bir hüküm olarak koymuştur.
Maddenin C fıkrasının 1.bendinde bildirme şartına uymayan tarafın maddenin 1.fıkrasında yazılı önellere ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorunda olduğunu, ikinci bendinde de işverenin, işçinin ihbar önellerine ait ücretini peşin vermek suretiyle hizmet akdini feshedebileceğini belirtmiş bulunmaktadır.
Madde hükmü ödenecek paranın niteliğini hiç bir yoruma meydan vermiyecek açıklıkta ve “tazminat” sözcüğünü de kullanarak belirlemiştir. Maddede önellere ilişkin ücret tutarından söz edilmesi, verilecek tazminatın miktarını belirleme amacına matuftur. Bir diğer anlatımla, anılan
maddeye göre akdin sona ermesi kadar beklenilmesi gereken süreler için de işçinin hak kazandığı alacaklar toplamını ifade içindir.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanununun 61 ve İş Kanununun 26.maddelerinde ücretin tanımı yapılmış ve her iki kanun maddesinde de ücretin fiili çalışma karşılığı sağlanacağı kabul edilmiştir.
Olayda fesih bildirimine başvurulmadan işçinin sözleşmesine son verilmiş ve işyeriyle her türlü ilişkisi kesilmiş olup, aldığı paranın bu yönden de ücret olarak tanımlanması mümkün değildir.
Maddedeki tazminat sözcüğüyle de açıkca ifade edildiği gibi işçiye ödenen para bir “işsizlik tazminatıdır”.
Nitekim uygulamada adli yargı mercilerinde de hukuki niteliği “işsizlik tazminatı” olarak kesinlik kazanmıştır.
Açıklanan nedenlerle yükümlüye yapılan ödemenin Gelir Vergisi Kanununun 25.maddesinin 1.bendinde yazılı işsizlik tazminatı olarak kabulü ile gelir (stopaj) vergisinden müstesna tutulması gerekmektedir. Vergi dairesinin temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesinin direnme kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyız.