Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1993/118 E. 1994/195 K. 22.04.1994 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1993/118 E.  ,  1994/195 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1994
Karar No : 195
Esas Yılı : 1993
Esas No : 118
Karar Tarihi : 22/04/994

1- DÜZELTME VE ŞİKAYET YOLLARININ VERGİ SORUMLULARI TARAFINDAN DA İZLENEBİLECEĞİ,
2- DAVACININ BORÇLU ŞİRKETİN YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNDEN AYRILDIĞI TARİHTEN SONRA KAPANAN HESAP DÖNEMİNE İLİŞKİN KURUM KAZANCINI İÇEREN VE SONRAKİ YÖNETİM KURULU TARAFINDAN VERİLEN BEYANNAME ÜZERİNDEN TAHAKKUK EDEN VERGİDEN SORUMLU TUTULAMAYACAĞI HK.

31.8.1984 gününde, sahibi bulunduğu payları üçüncü kişilere devrederek şirketle ilgisini kesen ve yönetim kurulu üyeliğinden de istifa eden davacıya, anonim şirketin 1984 takvim yılına ilişkin vergi borcu nedeniyle düzenlenen ödeme emri duyurulmuştur.
Ödeme emri kendisine tebliğ edilen davacı, dava açma süresini geçirdikten sonra düzeltme, şikayet başvurusunda bulunmuş, istemlerinin reddi yolundaki işleme karşı Danıştay’da dava açmıştır.
Davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi Kararında; vergilendirmede yapılan hatalar nedeniyle mükellef veya sorumlulardan fazla veya eksik vergi alınması veya istenmesi vergilendirme hatası olduğuna ve ödeme emri bir vergi alacağının tahsili amacıyla düzenlendiğine göre davacının düzeltme ve şikayet yoluna başvurmasına engel bulunmadığı, davanın, şikayet başvurusunun reddi yolunda kurulan işleme yönelik kabul edilerek incelendiği, dosyada örneği bulunan Ticaret Sicil Gazetesinin incelenmesinden davacının, şirketteki paylarını devredip, yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğinin anlaşıldığı, ödeme emrinin 1984 yılına ilişkin olup 1985 yılı Nisan ayında ödenmesi gereken Kurumlar Vergisi için düzenlendiği, ilk taksidi Nisan 1985’te ödenecek bu vergiden dolayı şirkete düşen ödevin davacı tarafından yerine getirilmediğinin kabulü ve sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, gerekçesiyle mükellefin şahsında hata yapıldığı sonucuna varılarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
Vergi Usul Kanununun 8.maddesinin son fıkrasında, Yasanın izleyen maddelerinde geçen “mükellef” anlatımının vergi sorumlularını da kapsadığı belirtilmiştir. Bu nedenle düzeltme ve şikayet yolunun vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenen ya da alınan sorumlular tarafından da izlenebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, anonim şirketin vergi borcundan dolayı sorumlu sıfatıyla duyurulan ödeme emrine karşı dava açma süresini geçirdikten sonra istenen verginin tahakkuk ettiği beyannamenin, şirket yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı ve tüm pay senetlerini devrederek şirketle ilgisinin kesildiği 31.8.1984 gününden ve bu durumun Ticaret Sicil Gazetesinde duyurulduğu 7.2.1985 gününden sonra verildiği, dolayısıyla vergilendirme hatası yapıldığı iddiasıyla düzeltme isteyen davacının, bu isteminin reddi yolundaki işleme karşı dava açtığı anlaşılmaktadır.
Vergilendirme hatalarını tanımlayan Vergi Usul Kanununun 118.maddesinin (1) işaretli fıkrasında verginin, asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi mükellefin şahsında hata kabul edilmiştir. Yasaca sorumlu tutulamayacak bir kişinin sorumlu sıfatıyla izlendiği durumlarda da aynı hataya dayanılarak düzeltme istenebileceğinden, Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanarak borçlu şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ve pay senetlerini devrederek paydaşlığından ayrıldığı duyurulan davacının, sonraki yönetim kurulu tarafından yasal süresinde verilen beyanname üzerinden tahakkuk eden vergi borcunun ödenmemesinden Vergi Usul Kanununun 10.maddesi uyarınca sorumlu tutulması yasaya uygun görülmemiştir.
Bu nedenle davacı hakkında kurulan işlemin iptali yolundaki Danıştay Dördüncü Dairesinin 2.11.1992 günlü ve 1992/4713 sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine karar verildi.