Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1993/111 E. 1994/190 K. 22.04.1994 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1993/111 E.  ,  1994/190 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1994
Karar No : 190
Esas Yılı : 1993
Esas No : 111
Karar Tarihi : 22/04/994

EMLAK VERGİSİ KANUNUNUN 32 NCİ MADDESİNE GÖRE YÜKÜMLÜLER ADINA AĞIR KUSUR CEZASI KESİLEBİLMESİNİN, VERGİNİN İDARECE TARH EDİLMESİNE BAĞLI OLDUĞU HK.

1990 yılına ilişkin Emlak Vergisi beyannamelerini 25.6.1990 gününde veren, tahakkuk eden vergileri de iki taksit halinde ödeyen kuruma ait arazi, imar uygulaması nedeniyle birleştirme ve ayırma işlemine tabi tutulmuştur. Bu değişiklik sonucu oluşan parsellerin tapusunu aynı yıl alan Kurumun, değişiklik beyanını vermediği, ek süre içinde suskun kaldığı ve beyannamesini 31.5.1991 gününde vererek aynı gün vergi ödemekle vergi ziyaına yol açtığı görüşüyle adına ağır kusur cezası kesilmiştir.
Ceza ihbarnamesinin tebliği üzerine Vergi Mahkemesinde dava açılmıştır Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi Kararıyla; Emlak Vergisi Kanununun 33 üncü maddesinde vergi değerini değiştiren nedenler arasında birleştirme ve ayırma işlemlerine de yer verildiği, bu gibi durumlarda aynı Yasanın 23 üncü maddesi uyarınca aynı bütçe yılı içinde beyanname verilmesinin arandığı, Yasanın 27 nci maddesinde öngörülen iki ay ek süreden sonra beyanname verilen hallerde ağır kusur cezası kesilmesinin 32 nci madde gereği olduğu, Vergi Usul Kanununun 341 inci maddesinde tahakkuk geç yapılmasının, vergi kaybına neden kabul edildiği, Emlak vergisi beyannamesinin ek sürede verilmemesiyle vergi kaybına yol açıldığının 1319 sayılı Yasanın buyurucu kuralıyla benimsendiği, imar uygulamasından sonra ve Ağustos 1990’da yeni tapusunu alan davacının, 31.12.1990 gününe değin verilmesi gereken beyannamesini 31.5.1991 gününde verdiği, bu tarihin ek süreden de sonraki bir tarih olduğu, ceza kesilmesinde bu nedenlerle yasaya aykırılık bulunmadığı, gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yükümlünün temyiz başvurusu Danıştay Dokuzuncu Dairesince incelenmiş ve verilen 1992/1343 sayılı Kararda; Vergi Usul Kanununun 347 nci maddesinde, ağır kusur cezası kesilmesinin, vergi kaybının varlığı koşuluna bağlandığı, 1319 sayılı Yasanın 30 uncu maddesine göre Emlak Vergisinin ilk taksidinin, Mart, Nisan ve Mayıs, ikinci taksidinin ise Kasım ayı içinde ödenmesinin kurala bağlandığı, her ne kadar değişiklik beyannamesinin Aralık 1990 sonuna değin verilmesi gerekirken, Mayıs 1991’de verildiği anlaşılmaktaysa da ilk taksidin süresi içinde ödendiği tartışmasız olduğundan vergi kaybının varlığından söz edilemeyeceği, gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Bozma kararına uymayan Vergi Mahkemesi Kararında, ilk kararındaki hukuksal nedenleri yineledikten sonra Emlak Vergisi Kanununun 32 nci maddesindeki düzenlemenin açıklığı nedeniyle verginin ödenmesinin, beyannamenin süresinde verilmemesinden doğan vergi kaybını ortadan kaldırmayacağı sonucuna vararak davanın reddi yolundaki kararında direnmiştir.
İmar uygulaması nedeniyle durumu değişen arsa için değişiklik beyanını yasal ve ek süreden sonra veren ancak, vergiyi süresinde ödeyen kurum adına kesilen ağır kusur cezasına karşı açılan davanın reddi yolundaki ısrar kararı temyiz edilmiştir.
Emlak Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde, ek süreye karşın beyanname verilmemesi halinde verginin 1319 sayılı Yasa hükümlerine göre İdarece tarh edilmesi, mükellef adına ağır kusur cezası kesilmesi kurala bağlanmıştır. Bu maddeye dayanılarak ağır kusur cezası kesilebilmesi, yükümlü adına verginin idarece tarh edilmiş olmasına bağlıdır. Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu ağır kusur cezasının idarece tarh edilen vergiden dolayı değil, ek süre geçirildikten sonra verilen değişiklik beyannamesinde hesaplanan vergi üzerinden kesildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle, olayda Emlak Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde yazılı koşul gerçekleşmemiştir.
Verginin süresinde ödendiği noktasında bir uyuşmazlık bulunmadığından, kesilen ağır kusur cezasına karşı açılan davanı reddi yolundaki ısrar kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve … sayılı ısrar kararının bozulmasına karar verildi.