Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1992/141 E. 1993/4 K. 15.01.1993 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1992/141 E.  ,  1993/4 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1993
Karar No : 4
Esas Yılı : 1992
Esas No : 141
Karar Tarihi : 15/01/993

TÜKETİM KOOPERATİFLERİNİN SATIŞ FİYATLARINI PİYASA ŞARTLARINA GÖRE SAPTADIĞI DÜŞÜNÜLEMEYECEĞİNDEN, ORTALAMA KAR HADLERİ ESASINA GÖRE VERGİLENDİRİLMELERİNDE YASAYA UYGUNLUK BULUNMADIĞI HK.

1987 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesini Vergi Dairesi Müdürlüğünün beyana davet yazısı üzerine veren Kurumun, beyannamesi ekindeki ortalama kar haddi bildirim föyünde bakkaliye emtiası satışı dolayısıyla beyan ettiği gayrısafi kazancın, ortalama kar haddi esasına göre hesap
lanan gayrısafi kazançtan düşük olduğunun görülmesi üzerine kurumdan açıklama istenmiş, Kurumlar Vergisi Kanununun 7/16.maddesine göre faaliyette bulunulduğundan emtia fiyatlandırmasında ortalama kar hadlerinin gözetilmediği yolundaki açıklama yeterli görülmeyerek adına ikmalen Kurumlar Vergisi salınmıştır.
Bu tarhiyata karşı açılan davada … Vergi Mahkemesi … sayılı Kararıyla; kooperatifin ana sözleşmesinin 60.maddesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 7/16.bendinde aranan şartlara yer verildiği, idarece Kooperatifin ortak dışı işlem yapması nedeniyle muafiyet hükmünden yararlanamayacağı ileri sürülmekte ise de; 1987 yılında ortak dışı işlem yapıldığına dair herhangi bir tespit bulunmadığından Kooperatifin, Kurumlar Vergisi muafiyetinden yararlanacağı, gerekçesiyle davayı kabul ederek tarhiyatı kaldırmıştır.
Bu kararın Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Üçüncü Dairesi 1991/3264 sayılı Kararıyla; kooperatifin ana sözleşmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 7.maddesinin 16.bendinde aranılan kayıt ve şartlara yer verilmiş ise de, idarece verilen savunmada kooperatifin 1984, 1985 ve 1986 yıllarına ilişkin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu ortak dışı işlemler yaptığı ve tarh edilecek vergi ve cezalara karşı tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulduğu belirtildiğinden, kooperatifin anılan kayıt ve şartlara uyup uymadığı ve tarhiyat öncesi uzlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılmadan tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi Kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … sayılı Kararıyla; Kooperatifin ana sözleşmesinde yasanın öngördüğü kayıt ve şartlara yer verildiği, idarece kooperatifin önceki dönemlere ilişkin defter ve belgelerinin incelendiği ve tarh edilen vergi ve cezalarda uzlaşma talep edildiği ve uzlaşma sağlandığı ileri sürülmekte ise de, uyuşmazlık konusu 1987 döneminde ortak dışı işlem yapıldığına dair her hangi bir tespit bulunmadığı gibi bu döneme ilişkin uzlaşma istemi de bulunmadığından, yasanın öngördüğü kayıt ve şartların 1987 vergilendirme döneminde ihlal edildiğinin düşünülemeyeceği, vergilendirmede dönemsellik ilkesinin geçerli olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, uyuşmazlık konusu dönemde kooperatifin Kanunda aranan şartları yerine getirmediği yönünde
iddia ve kanıtın bulunmadığı gerekçesiyle ilk kararda ısrar etmiştir.
Israr Kararı, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından temyiz edilmektedir. Kooperatif adına ikmalen salınan Kurumlar Vergisine karşı açılan davayı kabul ederek tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi Kararının Danıştay Üçüncü Dairesince bozulması üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararın
ısrar kararı niteliğinde olduğuna karar verildikten sonra temyiz incelemesine geçildi.
Kooperatif tarafından satılan bakkaliye emtiası nedeniyle ortalama kar haddi bildirim föyünde gösterilen gayrısafi kazancın ortalama kar haddi esasına göre bulunan gayrısafi kazançtan düşük bulunması ve farkın … lirayı aşması üzerine kooperatiften açıklama istenmiş, kooperatif tarafından Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilen yazıda Kooperatifin, satış fiyatlarını kar amacı gütmeksizin saptadığı açıklanmıştır.
Tüketim kooperatifleri, perakende ticarette satıcı rantlarını önlemek amacıyla üretici ya da toptancıdan doğrudan doğruya tüketim malı sağlayarak ve diğer piyasa kademeleirnin aracılığını kaldırarak ortaklarına hizmeti ön planda tutan örgütlerdir. Bu nedenle, tüketim maddeleri satış fiyatlarını piyasa şartlarına göre saptadıkları düşünülemez.
Esasen, alış ve satış fiyatları arasındaki fark nedeniyle elde ettikleri kardan kooperatif giderlerini karşıladıktan sonra kalan kısmı yaptıkları muamele oranında ortaklarına iade ettiklerinden, aksi sabit olmadıkça vergiye tabi kar elde ettiklerini kabul etmeye de olanak yoktur.
Buna karşın, Kooperatif açıklamasının yeterli görülmemesi sonucu ortalama kar hadlerine göre vergilendirilmesinde yasaya uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, tarhiyatın kaldırılması yolundaki Vergi Mahkemesi ısrar kararı sonucu itibarıyla yasaya uygun bulunduğundan, temyiz isteminin reddine karar verildi.

KARŞI OY:
Israr konusu davacı kooperatifin Kurumlar Vergisi Kanununun 7/16.maddesindeki muafiyetten yararlanıp yararlanamıyacağına ilişkin olup, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun inceleyebileceği konu da bundan ibaret olmak gerekir.
Oysa Yüksek Kurul bu konuyu bir kenara bırakarak ortalama kar haddi esasına göre yapılan tarhiyatın yerinde olup olmadığını incelemiştir.
Halbuki bu konuda Danıştay Üçüncü Dairesinin kararı ile yerel mahkeme kararı arasında bir çekişme yoktur. Daha doğrusu her iki kararda da sadece muafiyet konusu incelenmiş olup ortalama kar haddi esasına göre yapılan tarhiyatın esası bakımından bir incelemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan davacı kooperatif anasözleşmesini Kurumlar Vergisi Kanunununun 7/16.maddesinde öngörülen kayıt ve şartlara uygun olarak 1989 yılında değiştirmiştir. Dolayısıyle ihtilaf konusu 1987 döneminde yükümlü kooperatif sözü edilen kanundaki muafiyet şartlarını taşımamaktadır.
Bu nedenle ısrar kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.