Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1992/122 E. 1993/29 K. 19.02.1993 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1992/122 E.  ,  1993/29 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1993
Karar No : 29
Esas Yılı : 1992
Esas No : 122
Karar Tarihi : 19/02/993

ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ İLE GERÇEK KİŞİLERİN MÜLKİYETİNDEKİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ, 2863 SAYILI KANUNDAKİ DÜZENLEME NEDENİYLE VERASET VE İNTİKAL VERGİSİNDEN MÜSTESNA TUTULMASI GEREKECEĞİ HK.

Murisin ölümü üzerine mirasçılar tarafından verilen beyannamede 2863 sayılı Kanunun 21.maddesi gereğince her türlü vergiden bağışık olduğu ileri sürülerek ihtirazi kayıtla matraha dahil edilen taşınmaz nedeniyle bu çekincenin kabul edilmemesi suretiyle tahakkuk ettirilen Veraset ve İntikal Vergisi, Vergi Mahkemesince onanmıştır.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 1991/2633 sayılı Kararıyla; 2863 sayılı Kanunun 21.maddesinde, herhangi bir ayırım yapılmaksızın, tapu kaydına “korunması gerekli kültür varlığı” şerhi konulan taşınmazların, her türlü vergi, resim ve harçtan müstesna tutulduğu, intikal eden taşınmazın tapu kaydına “eski eser” şerhi konulduğu anlaşılmakta ise de niteliği tibarıyla 2863 sayılı Kanunun 21.maddesi kapsamına girip girmediğinin saptanamadığı, bu husus araştırıldıktan sonra bir karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi Kararını bozmuştur.
Bozma Kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … sayılı Kararında; 2863 sayılı Kanunun amacının, kültür ve tabiat varlıklarını korumak olduğu, tanınan muafiyetin korumaya yönelik işlemlere ilişkin bulunduğu, bu nedenle, miras yoluyla intikal ile ilgili olan Veraset
ve İntikal Vergisini kapsamadığı, tahakkukta, ilk kararda açıklandığı üzere yasaya aykırılık görülmediği, gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr Kararı, yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
Veraset yoluyla intikal eden ve tapu kütüğünde “eski eser” kaydı bulunan taşınmaza ilişkin değerin matrah dışı bırakılması istemiyle süresinde verilen beyanname üzerinden, bu istemin reddi suretiyle yapılan Veraset ve İntikal Vergisi tahakkukuna karşı açılan davanın reddi yolundaki Vergi Mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmliştir.
Korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının, korunması ve bu konuda alınması gerekli ilke ve uygulama kararları ile ilgili örgütlenmeyi oluşturmak amacıyla yürürlüğe konulan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 5.maddesinde; gerçek ve
özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki bu gibi varlıkları, Devlet malı niteliğinde kabul etmiş, 9.maddesinde, ilke kararlarına göre koruma kurulları kararlarına aykırı olarak taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına her türlü inşai veya fiziki müdahalede bulunmak, bunları yeniden kullanıma açmak veya kullanımlarını değiştirmek, yasaklanmış, onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, kazı veya benzeri işler, inşai veya fiziki müdahale sayılarak, 11.maddesinde, maliklerin hük ve sorumlulukları düzenlenmiştir. Maddede maliklerin, bu Kanun uyarınca bakım ve onarım görevlerini Kültür ve Turizm Bakanlığının vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanacakları kuralına yer verilmiştir. Bu maddede sözü geçen muafiyetler, Kanunun 3386 sayılı Kanunla değişik 21.maddesinde düzenlenmiştir.
Kanunun 21.maddesinin üçüncü fıkrasında; “Tapu Kütüğüne” korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan ve I. ve II.grup olarak gruplandırılmış bulunan taşınmaz kültür varlıkları…” olan parsellerin, her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu belirtilmiştir.
Bu düzenlemeler karşısında yasa yapıcının, Devlet malı niteliğinde kabul ettiği özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilerin mülkiyetinde bulunan belli niteliklerdeki taşınmaz kültür varlıklarının malikleri için Kanunla öngörülen tasarruf kısıntıları ve yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmesini sağlamak amacıyla, söz konusu taşınmazları hiçbir ayırım ve sınırlama getirmeksizin her türlü vergi, resim ve harçtan bağışık tutma ihtiyacı duyduğu ve bu ihtiyacın, kültür varlığı nı koruma amacından doğduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan sözü geçen muafiyetin, taşınmaz kültür varlığının aynı ile ilegili bulunduğu, ayın üzerinden alınan vergilerden biri olan Veraset ve İntikal Vergisini de kapsadığı sonucuna varılmaktadır.
Kanunun; 21.maddesinin son fıkrasında taşınmaz kültür varlıklarında yapılan onarım ve inşaat işlerini Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınacak vergi, harç ve harcamalara katılma paylarından bağışık tutan sınırlı düzenlemesi de, aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan muafi
yete ilişkin düzenleme hakkında Kurulumuzca varılan sonucu doğrulamaktadır.
Bu durumda, beyannameye ihtirazi kayıtla dahil edilen söz konusu taşınmaza ilişkin matrah üzerinden yapılan tahakkuk yasaya uygun olmadığından, davanın reddi yolundaki Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulması na karar verildi.

KARŞI OY:
Uyuşmazlık; davacıya veraseten intikal eden korunması gerekli eski eser olarak tapuya tescilli bulunan taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 21. maddesine göre veraset ve intikal vergisine tabi olup olmadığına ilişkin bulunmaktadır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3386 sayılı Kanunun 8.maddesi ile değişik 21.maddesinin 3.fıkrasında; Tapu Kütüğüne “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan ve 1. ve 2.grup olarak gruplandırılmış bulunan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerine kesin yapılaşma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır hükmü yer almış, 4.fıkrasında kültür varlıklarının korunması maksadıyla tespit, proje, bakım, onarım, restorasyon ve kazı ile müzelerin güvenliği için kullanılmak maksadıyla… dışardan getirtilecek her türlü araç, gereç, makine, teknik, malzeme ve kimyevi maddeler ile altın ve gümüş varakın her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu hükme bağlanmış, 5.fıkrasında da, koruma kurulları kararına uygun olarak bu taşınmaz kültür varlıklarında yapılan onarım ve inşaat işlerinin Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınacak vergi, harç ve harcamalara katılma paylarından müstesna bulunduğu açıklanmış bulunmaktadır.
Anılan Kanun hükümlerinin birlikte incelenmesi sonucunda, Kanunun amacının kültür ve tabiat varlıklarını korumak olduğu, bu Kanun ile vergi, resim ve harç muafiyetinin koruma ve korunmaya yönelik işlemlere tanındığı açıkca görülmektedir. Bu nedenle anılan madde ile getirilen muafiyet hükmü taşınmaz kültür varlıklarının veraseten intikali nedeniyle doğacak veraset ve intikal vergilerini kapsamamaktadır.
Öte yandan 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun muafiyet ve istisnaya ilişkin 3 ve 4.maddelerinde de, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının bu vergiden müstesna tutulduğu yolunda bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu durum karşısında, davacıya intikal eden korunması gerekli kültür varlığı niteliğindeki taşınmazın Veraset ve İntikal Vergisine tabi ola cağı görüşüyle çoğunluk kararına karşıyız.