Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1991/330 E. 1994/197 K. 22.04.1994 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1991/330 E.  ,  1994/197 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1994
Karar No : 197
Esas Yılı : 1991
Esas No : 330
Karar Tarihi : 22/04/994

İDARENİN GEÇ İŞLEMESİ SONUCUNDA DOĞAN GECİKME NEDENİYLE UYGULANAN GECİKME FAİZİNİN DÜZELTME YOLUYLA SİLİNMESİ İSTEMİNİN VERGİ HATASI KAPSAMINA GİRMEDİĞİ HK.

Diş protezciliği uğraşısından dolayı adına götürü usulde yükümlülük tesis edilen ve 1982 yılından itibaren bu usule göre vergilerini tarh ettirerek ödeyen ancak, vergilendiren idarenin faaliyetin gerçek usulde yükümlülük kapsamında olduğunu farketmesi sonucu beyannamelerini vermediği için yükümlü adına resen takdir yoluyla 1983 yılı için uygulanan tarhiyat, … Vergi Mahkemesi kararıyla cezalar kaldırılmak suretiyle değişiklikle onanmıştır.
Vergi Mahkemesi kararına dayanılarak düzenlenen ikinci ihbarnamelerde yazılı vergi asıllarına gecikme faizi uygulanması üzerine yükümlü, gecikmenin sorumlusu olmadığını ileri sürerek düzeltme ve şikayet yolunu izlemiş, gecikme fizininin kaldırılmasını istemiştir. bu istemin reddi
yolundaki işleme karşı açılan davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 4.7.1991 gününde verdiği K:1991/2725 sayıyı Kararıyla; Danıştay Kanunundaki düzenlemeden dolayı uyulması zorunlu görülen ve 1986’dan önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin vergilere 213 sayılı Yasanın 112.maddesi uyarınca gecikme faizi uygulanamayacağına ilişkin K:1989/3 sayılı Danıştay İçtihatların Birleştirme Kurulu Kararına dayanarak, kurulan olumsuz işlemi iptal edilmiştir.
Uygulanan gecikme faizinin düzeltme yoluyla silinmesini isteyen davacının dayandığı hukuksal neden; verginin zamanında tahakkuk ve tahsiline engel olan herhangi bir kişisel tutumunun bulunmadığı, dolayısıyla gecikmenin sorumluluğunun kendisine yükleneceği iddialarıdır.
Vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmiş veya alınmış olması şeklindeki tanıma 116.maddesinde yer veren Vergi Usul Kanunu, izleyen 117 ve 118.maddelerinde hesap ve vergilendirme hatalarının
neler olduğunu sınırlı olarak düzenlemiştir.
Davacının dayandığı düzeltme nedeni, anılan maddelerde yer alan nedenlenden hiçbirine girmediğinden davanın, düzeltme ve şikayet yolu kapsamında izlenerek sonuçlandırılması yasaya uygun görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Dördüncü Dairesinin kararınan bozulmasına karar verildi.

KARŞI OY:
Uyuşmazlık, diş protezciliği faaliyetinden dolayı götürü usulde mükellefiyet kaydı yapılan ve bu esasa göre götürü vergilerini ödeyen yükümlünün iş nev’i itibariyle götürülükten yararlanamayacağının anlaşılması üzerine gerçek usulde beyanname vermemesi nedeniyle re’sen takdir yoluyla adına salınan gelir vergisi üzerinden hesaplanan gecikme faizi ne ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 1.1.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3239 sayılı Kanunla değişik 112.maddesinin 3.bendinin (a) ve (b) fıkralarında, ikmalen, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlarda dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilerle, dava konusu yapılan vergilerin
ödeme yapılmamış kısmına, maddede belirtilen süreler için gecikme faizi uygulanacağı hükme bağlanmış olup, ihtilaf konusu gecikme faizinin, 1983 yılı için re’sen salınan vergiye, bu hüküm uyarınca uygulandığı anlaşılmaktadır.
Ancak, olayda götürü usulde mükellef olmaması gereken yükümlü için vergi dairesince götürü mükellefiyet tesis edilmesi hatalı olup, bu hata sonucu sonradan re’sen takdire gidilerek yükümlünün vergi borcu altına sokulmasının yanında, bir de ihtilaflı dönemden çok sonra 1.1.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3239 sayılı Kanun hükümleri uyarınca gecikme faizi istenmesi, hukukun üstünlüğü ilkesine ters düştüğü gibi, 3239 sayılı Yasanın geçmişe dönük olarak uygulanması nedeniyle, konuyu düzeltme ve şikayet kapsamı içinde inceleyerek yükümlü isteminin reddi yolundaki Maliye ve Gümrük Bakanlığı işlemini iptal eden Danıştay Dördüncü
Dairesi kararında sonuç olarak yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşünde olduğumuzdan, çoğunluk kararına katılmıyoruz.