Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1988/137 E. 1989/35 K. 28.04.1989 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1988/137 E.  ,  1989/35 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1989
Karar No : 35
Esas Yılı : 1988
Esas No : 137
Karar Tarihi : 28/04/989

1- VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU, TEMYİZ OLUNAN KARARIN SADECE ISRARA İLİŞKİN KISMINI İNCELEMEKLE GÖREVLİDİR. KARARIN DİĞER HÜKÜM FIKRALARINA KARŞI YAPILAN TEMYİZ İSTEMLERİNİN, 2575 SAYILI YASA İLE GÖREVLENDİRİLEN DAİRECE KARARA BAĞLANMASI GEREKECEĞİ,

2- İTHALATIN, MALIN ÜRETİLDİĞİ ÜLKEDEN YAPILMADIĞI HALLERDE İTHAL EŞYASININ GÜMRÜK VERGİSİNE ESAS KIYMETİNE; ÜRETİM YERİNDEN, MALIN İTHAL EDİLDİĞİ ÜLKEYE KADAR YAPILAN NAVLUN VE SİGORTA GİDERLERİ DE DAHİL OLDUĞU HK.

Uyuşmazlık; … Fuar Gümrük Müdürlüğünce tesis edilen giriş beyannamesi kapsamı eşyanın beyan edilen kıymetinin noksan bulunması üzerine tahakkuk ettirilen ek gümrük vergi ve resimlerinin kaldırılması istemi ile açılan davayı; kısmen kabul ederek vergiyi değişiklikle onayan Vergi Mahkemesi kararının taraflarca temyiz edilmesi üzerine; Danıştay Yedinci Dairesinin kararıyla yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasından sonra kararın navlun ve sigorta ücretine ilişkin bozma sebebine uyulmayarak, bu kıymete isabet eden verginin kaldırılması yolunda verilen kararlarının bu kısmında ısrar eden Vergi Mahkemesi kararının bo-
zulması isteminden ibarettir.
Danıştay bozma kararında, toplu kaçakçılık suçundan dolayı Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararının, … bozulması ve davanın Adliye mahkemesinde görülmekte olması karşısında, Vergi Mahkemesince bu kararın sonucu beklenilerek buna göre karar verilmesi veya malın menşeinin belirlenmesi için bu konuda ihtisas sahibi kişilere yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, İtalyan menşeli olması halinde ithal tarihindeki fiatın araştırılarak buna göre karar verilmesi eşya … menşeli ise …- … arası navlun ücretinin de matraha ilave edilmesi suretiyle yeniden karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararı bozulmuş bulunmaktadır.
Vergi mahkemesince bozma kararına uyularak, Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın sonucu beklenilmek ve bu karara dayanılarak eşyanın menşeinin Macaristan olduğu kabul edilmek suretiyle Danıştay bozma kararına bu yönden uyulduğu ve tarhiyatın onandığı anlaşılmakta ise de Danıştay kararının eşyanın Macar menşeli olması halinde …- … arası navlun ücretinin matraha ilave edilmesi gerektiği yolundaki kısmına uyulmayarak, önceki kararda ısrar edilmiş bulunmaktadır.
Bu nedenle Vergi Mahkemesi kararının “…-… arası navlun ve sigorta ücretine ait kıymete ilişkin kısmının “ısrar kararı olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek Maliye ve Gümrük Bakanlığı temyiz isteminin incelenmesine geçildi.
1615 sayılı Gümrük Kanununun “Eşyanın Kıymeti” başlığını taşıyan 65. maddesinin 1.fıkrasında; “ithal eşyasının gümrük vergisine esas olan kıymeti, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatıdır” denilmiş, 2. fıkrasında; “Normal fiyat, birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyattır.Bu fiyat tesbit olunurken;
a) Eşyanın alıcıya Türkiye’de giriş liman ve mahallinde teslim edildiği,
b) Eşyanın satışına ve Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslimine müteallik bütün masrafların satıcıya ait bulunduğu, dolayısıyla normal fiyata dahil olduğu,
c) Türkiye’de ödenmesi gereken vergi ve resimlerin alıcıya ait olduğu dolayısıyla normal fiyata dahil bulunmadığı farz olunur” denilmek suretiyle ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymeti olan “normal fiyatın” tanımı yapılmış, maddenin 3 numaralı fıkrasında ise (b) bendinde
bahsi geçen masraflar meyanında “Nakliye ve Sigorta” giderleri de zikredilmiştir.
Gümrük Yönetmeliğinin 243.maddesinde de normal fiyat tesbit olunurken eşyanın alıcıya Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslim edildiğinin kabul edileceği, deniz yolu ile gelen eşyanın Türkiye’ye giriş limanının Türkiye’deki boşaltma limanı olduğu, eşyanın fuyatına, satışı-
na ait giriş liman veya mahalline kadar yapılan navlun ve sigorta ücretlerinin dahil bulunduğu hükme bağlanmıştır.
Sözü edilen maddelerden gümrük vergisine esas teşkil edecek normal fiyatın tesbitinde, ithal eşyasının menşe memleket için cari fob ihraç fiyatına eşyanın Türkiye’de teslimine kadar yapılan nakliye ve sigorta giderlerinin dahil edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda beyanname kapsamı “Hassas hale getirilmiş boş fotoğraf kartlarının” İtalya’da bulunan …- … firmasından alındığı ihtilafsız ise de; Menşe ülkenin … olduğunun da açıkça anlaşılması karşısında eşyanın müfettişlikçe tesbit edilmiş olan …- … arası navlun ve sigorta ücretinin matraha ilave edilmesi gerektiğinden Vergi Mahkemesince yazılı gerekçe ile verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Maliye ve Gümrük Bakanlığı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin “…-… arası navlun ve sigorta ücretine ait kıymete isabet eden verginin kaldırılması yolundaki ısrar kararının “bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, yükümlü temyiz istemine gelince; temyize konu vergi mahkemesi kararının “eşyanın menşei dolayısıyla kıymetine ilişkin kısmı”, bozma kararına uyulmak suretiyle verilmiş bir karar olup, bu kısma ilişkin temyiz isteminin incelenmesi Danıştay Yedinci Dairesine ait bulunduğundan dosyanın bu istemle ilgili olarak karar verilmek üzere sözü geçen Daireye gönderilmesine karar verildi.

KARŞI OY: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 4. fıkrasında, Danıştay’ın bozma kararları üzerine, mahkemelerin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği belirtildikten sonra, “ısrar kararının ilgili tarafından temyizi halinde, dava konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca incelenir” denilmektedir. Fıkranın yazılışından da açıkça görüldüğü üzere, fıkradaki “dava” sözcüğünün “temyiz istemi olarak anlaşılıp uygulanması gerekir. Bu haliyle fıkra, ısrar hükmünü muhtevi mahkame kararlarının temyiz mercii olarak genel kurulları tayin ve tesbit etmiştir. Temyize konu olan kararlarda ısrar dışındaki hükümlerin Danıştay Dairelerinde inceleneceğini öngören bir Kanun hükmü mevcut değildir. Değişik Mahkemelerde görülen bağlantılı davaların dahi bir mahkemede birleştirilerek çözümlenmesini öngören yargı düzeninin bir mahkeme kararında yer alan konuların, değişik temyiz mercilerinde incelenip sonuçlandırılmasına olanak tanıdığı düşünülemez.
Bu nedenle, hakkında temyiz isteminde bulunulan konuların tümünün kurulumuzda incelenmesi gerektiği, bir bölümü kurulumuzda karara bağlanmış olan dosyanın, bir kısım temyiz isteminin karara bağlanmak için Yedinci Daireye gönderilmesinde isabet bulunmadığı görüşüyle karara karşıyız.