Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1986/26 E. 1986/21 K. 26.12.1986 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1986/26 E.  ,  1986/21 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1986
Karar No : 21
Esas Yılı : 1986
Esas No : 26
Karar Tarihi : 26/12/986

BANKERLİK ŞİRKETİNİN TALİMATI ÜZERİNE ONUN ADINA VE HESABINA MENKUL SERMAYE İRADI NİTELİĞİNDEKİ EK GELİR ÖDEMESİ YAPAN BANKANIN BU ÖDEMEDEN GELİR VERGİSİ TEVKİFATI YAPMA ZORUNLULUĞUNUN BULUNMADIĞI HK.

Uyuşmazlık, temyiz isteminde karşı taraf olarak gösterilen Bankanın, bütün aktif ve pasifiyle devraldığı başka bir bankaca, müşterisi olan … kuruluşu tarafından verilen talimata istinaden ve onun hesabına para yatıranlara verdiği menkul kıymetlerin vadesi sonunda geri alınması ve … Şirketi adına ana paraların yanısıra ek gelir adı altında ödemelerinin yapılması sırasında Gelir Vergisi Kanununun 94.maddesi gereğince yapılması gereken gelir vergisi tevkifatının ödemeyi yapan banka tarafından mı, yoksa … kuruluşu tarafından mı yapılacağı konusundan doğmuştur. Bu haliyle uyuşmazlığın esası vergi srumlusunun tesbitiyle ilgili bulunmaktadır.
Olayda, … şirketinin menkul kıymet alıp satarak faaliyetini sürdürürken bir talimatla, … nezdinde bir ticari hesap açtırdığı ve bu hesaba para yatıranlara muhtelif kuruluşlara ait mevduat sertifikası, tahvil ve hisse senetinin garanti belgesi olarak verilmesinin sağlandığı, vade sonunda da yine aynı banka aracılığıyla söz konusu menkul kıymetlerin geri alınarak ana paraların yanı sıra “ek gelir” adı altında ödemelerin yapıldığı, bu ek ödemelerin menkul sermaye iradı olarak kabul edilmesi suretiyle Gelir Vergisi Kanununun 94.maddesine göre vergi tevkif etmemesi nedeniyle Banka adına cezalı olarak tarh edilen gelir (spotaj) vergisinin Vergi Mahkemesince, sorumluda hataya düşüldüğü, sözü edilen 94.maddenin salt ödemeyi yapanı tevkifatı yapmakla sorumlu tutmadığı yolundaki gerekçeye dayanılarak terkini yolunda karar verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 94.maddesiyle, maddenin ilk fıkrasında yazılı kişi ve kuruluşların aynı fıkranın bentlerinde yazılı ödemeleri yapmaları halinde bu ödemeleri nakten veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Maddenin olay tarihinde yürürlükte bulunan metninin son fıkrasında da tevkifata tabi tutulacak bu ödemelerin tüccar, serbest meslek erbabı ve çiftçilerin ticari, mesleki ve zirai işleriyle ilgili olması yolunda bir hükme yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8.maddesinde, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine muhatap kişi olarak belirlenen vergi sorumlusunun, ilgili vergi kanunundaki hükme göre belirlenmesi gerekli bulunduğundan, uyuşnazlık konusu olayda uygulanacak olan Gelir Vergisi Kanununun 94.maddesidir. Yukarda metnine değinilen madde hükmünden, söz konusu kişi ve kuruluşların tevkifata konu ödemeleri bir vezne, bir kasa şeklinde yapmalarının amaçlanmadığı, hesaben ve nakten ödeme denilmek suretiyle ödemeyi yapan kişi veya kuruluşun bu ödeme nedeniyle aktifinde bir azalma olmasının hedeflendiği görülmektedir. Bunun sonucunda da hiçbir zaman bir talimat gereği ve aracı olarak anılan ödemeleri yapanların sorumluluğundan söz etmek mümkün değildir.
Gerek mahkeme kararında belirtildiği, ve gerekse yukarıda açıklandığı üzere olayda, menkul sermaye iradı olduğu ileri sürülen ödemeyi, tamamen … Şirketinin talimatı üzerine, onun adına ve hesabına yapan bankanın söz konusu ödemeden gelir vergisi tevkifatı yapma sorumlu
luğu bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine Vergi Mahkemesinin … sayılı Kararının onanmasına karar verildi.

KARŞI OY: Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulan ve faaliyetleri arasında mevduat kabulü ve menkul kıymet satışı da bulunan … A.Ş. nin, müşterilerinden olan … Anonim şirketinin talimatı üzerine bu şirketin hesabına mevduat yatıranlara isteklerine uygun mevduat sertifikası tahvil veya hisse senedi sattığı ve menkul kıymetlerin vadeleri sonunda geri alınması sırasında ana para yanında gelir ödemesinde bulunduğu tartışmasız olduğu ve bu haliyle tasarruf sahiplerinin mevduatlarını belirli vadelerle kabul ve vade sonunda faiz ödemesi şeklinde değerlendirmek konusunda taahhüde girdiği açık bulunan Bankanın, bu ödemeleri kendi ticari uğraşısı gereği yaptığı sonucuna varıldığından, Gelir Vergisi Kanununun 75/7.maddesine göre menkul sermaye iradı sayılan söz konusu gelir ödemelerinden gelir vergisi kesintisi yapması, aynı Kanunun 94.maddesi hükmü nedeniyle zorunlu bulunmaktadır.
İstihkak sahiplerinin, Bankanın müşterisi olan bir başka Anonim şirketin müşterisi olmaları, kendisine ait hamiline yazılı menkul kıymetleri satan sözü geçen kurumun sorumluluğunu ortadan kaldırınca nitelik taşımamaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 94.maddesinin getirilmiş amacı, verginin kaynağında kesilerek ödenmesini sağlamak olduğundan, mevduatın … Anonim şirketinin açtırdığı mevduat hesabına yatırılması ve menkul şatışının tamamlanması ile artık muhatabı doğrudan … Anonim şirketi olan tasarruf sahiplerine yapılan ödemelerden … Şirketinin vergi kesintisi yapmak gibi bir sorumluluğundan söz edilemez.
Bu nedenlerle, Mahkemenin ısrar kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk görüşüne karşıyız.