Vergi Dava Daireleri Kurulu 1986/18 E. , 1986/20 K.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1986
Karar No : 20
Esas Yılı : 1986
Esas No : 18
Karar Tarihi : 14/11/986
İNCELEME RAPORU EKLENMEKSİZİN YAPILAN İHBARNAME TEBLİĞİ NEDENİYLE YÜKÜMLÜNÜN BAŞVURMASI ÜZERİNE İNCELEME RAPORU İLE BİRLİKTE İHBARNAMELERİN YENİDEN GÖNDERİLDİĞİ İKİNCİ TEBLİĞ TARİHİNİN DAVA AÇILMASINDA ESAS ALINACAĞI HK.
Uyuşmazlık; yükümlü adına 1978 takvim yılı için resen takdir yoluyla salınan gelir vergisi ve kaçakçılık cezasına ilişkin ihbarnamelerin inceleme raporu ekli olmaksızın yükümlüye tebliğ edilmesine karşın, yükümlüce dilekçe ile ihbarnamelerin inceleme raporu ile birlikte tebliğ edilmesinin istenilmesi üzerine, vergi dairesince, aynı ihbarnamelere inceleme raporu eklenmek suretiyle 5.7.1983 gününde ikinci kez yapılan tebligata karşı vergi mahkemesinde 3.8.1983 gününde açılan davanın süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 35.maddesinin son fıkrasında; takdir kmisyonu kararı üzerine tarh edilen vergilerde, kararın ve resen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye ekleneceği belirtilmiştir.
İnceleme raporu eklenmeksizin yapılan birinci tebligat işlemi üzerine, yükümlünün vergi dairesine yaptığı başvuru sonucu, yükümlüye bu eksikliğin giderilerek inceleme raporu ile birlikte ihbarnamelerin yeniden gönderildiği dosya içeriğinden anlaşıldığına ve bu ihbarname birinci ihbarnameyi hükümsüz kılacağına göre ikinci ihbarname tebliğ tarihinin dava açılmasında esas alınması zorunludur.
Bu nedenlerle davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki kararında ısrar edilmesine karar veren Vergi Mahkemesi Kararı yerinde görülmediğinden, işin esası hakkında inceleme yapılıp, karar verilmek üzere bozulmasına karar verildi.
AYRIŞIK OY: Dava konusu, tarhiyat işlemidir. İhbarname bu işlemi ilgiliye bildiren ve onu ödemeye davet eden bir vesikadır. Bu vesikanın tebliği aynı zamanda dava açma süresinde başlangıcını teşkil eder. Tebliğ edilen bu vesikanın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun olup olmadığı, başka bir anlatımla Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gükümsüz sayılmasını gerekli kılacak ölçüde noksanlıkları bulunup bulunmadığı hususu ancak süresi içinde açılmış bir davada incelenebileceğinden, önceden bir usul noksanlığı bulunduğundan hareketle böyle bir ihbarnamenin tebliğ edilmiş olmasının dava açma süresine başlangıç teşkil edemiyeceği sonucuna varmak mümkün değildir.
DIğer taraftan, dava konusu edilen tarhiyat işleminde ve onu yükümlüye bildiren ihbarnamede hiçbir değişiklik yapmadan, aynı ihbarnamenin ikinci kez yükümlüye tebliğ edilmiş olması ilk tebliğin tekrarı ve teyidi mahiyetinde olup bu niteliği itibariyle yeniden bir dava açma süresine başlangıç teşkil edemez. İdarenin tek yanlı olarak ve kamu gücüne dayanarak tesis ettiği ve tesis edildiği andan itibaren icrailik niteliği kazanmış olan ve bu niteliğinde ve hukuki bünyesinde hiçbir değişiklik vuku bulmamış olan tarhiyat işleminin ilgilisine tebliğine ilişkin muamelelerin tekrarlanmış olmasının her defasında yeniden dava açma süresine başlangıç olarak kabul edilmesi hali, kamu düzeni ve idari istikrar konusu olan dava süresi müessesesini önemli ölçüde zedeler.
Açıklanan nedenlerle ve dayandığı gerekçelerle Vergi Mahkemesinin ısrar kararının onanması gerekeceği görüşü ile çoğunluk kararına karşıyız.