Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2023/355 E. 2023/909 K. 03.05.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2023/355 E.  ,  2023/909 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/355
Karar No : 2023/909

TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACILAR) : … Mirasçıları;
1- …, 2- …
3- …, 4- …
VEKİLLERİ : Av. …
II- (DAVALI) : …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
DİĞER DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 14/03/2022 tarih ve E:2021/5443, K:2022/1019 sayılı kararının; davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından aleyhlerine olan kısmının, davacı tarafından ise lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmemesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Maliye Bakanlığı Gelirler Başkontrolörü olarak görev yapan davacının, 1999 yılı sicilinin olumsuz olduğundan bahisle 15/12/2000 tarihi itibarıyla ek ücret ödenmemesi yolunda tesis edilen 27/07/2000 tarihli işlemin ve anılan işlemin dayanağı olan “Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esaslar”ın 4/c maddesinde yer alan olumsuz sicil ve disiplin cezası alanlara belli sürelerle ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin hükmü ile dayanağı 06/08/1988 tarih ve 88/13207 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve Maliye Bakanı onayı ile yürürlüğe giren ve Maliye Bakanlığı Sicil Amirleri Yönetmeliğinde değişiklik yapan 27/12/1986 tarihli işlemin iptali ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte, 2000 yılı Aralık ayına ait ek ücret tutarı olan 208,35 TL’nin ise temerrüt faizi ve yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 14/03/2022 tarih ve E:2021/5443, K:2022/1019 sayılı kararıyla;
Davanın, Maliye Bakanlığı Sicil Amirliği Yönetmeliğinin iptali istemiyle açılan kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esasların 4/c maddesinin iptaline ilişkin kısmı ile Aralık ayı için ek ücret tahakkuk ettirilmemesi ve ödenmemesine ve manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden davanın reddi, 06/08/1988 tarih ve 88/13207 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali isteminin ise incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Onbirinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 26/05/2004 tarih ve E:2001/58, K:2004/2444 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/12/2009 tarih ve E:2008/2521, K:2009/2854 sayılı kararıyla; Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esasların 4. maddesinin (c) fıkrasında yer alan disiplin cezası alanlara ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin kısmı ile buna dayalı ödememe işlemine ilişkin kısmının bozulmasına, diğer kısımlarının ise onanmasına karar verildiği,
Bunun üzerine, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen, Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esasların 4. maddesinin (c) fıkrasında yer alan disiplin cezası alanlara ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin düzenleyici işlem ile buna dayalı olarak davacıya 15/12/2000 tarihi itibarıyla ek ücret ödenmeyeceği yolunda tesis edilen 27/07/2000 tarihli bireysel işlemin iptali, 2000 yılı Aralık ayı itibarıyla mahrum kalınan 208,35 TL ek ödeme tutarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin 09/12/2015 tarih ve E:2015/3240, K:2015/6103 sayılı kararının, iptal ve kabule ilişkin kısmının onanmasına, yasal faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının bozulmasına, davacının manevi tazminata ilişkin temyiz isteminin ise incelenmeksizin reddine dair Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/12/2018 tarih ve E:2016/4457, K:2018/5771 sayılı kararı üzerine, bozma kararına uyularak, bozulan kısım hakkında yapılan yargılama sonucunda;
İdari işlem veya eylemlerden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak; idareye başvuru tarihinin, başvurunun bulunmaması durumunda dava tarihinin esas alınmasının Danıştay içtihatlarında genel kabul görmüş ve istikrar kazanmış olduğu,
Her ne kadar, davacıların murisinin, tazminat ödenmesi istemiyle idareye başvurduğu tarih esas alınarak faize hükmedilmesi gerekmekte ise de, yoksun kalınan ek ödemenin, istemle bağlı kalınarak, 15/12/2000 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı,
Bu durumda; davacıların, murislerinden dolayı 2000 yılı Aralık ayı itibarıyla mahrum kaldıkları 208,35 TL ek ödeme tutarına, istemle bağlı kalınarak 15/12/2000 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacıların murisinin 2000 yılı Aralık ayına ait ek ödeme tutarı olan 208,35 TL’nin 15/12/2000 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizinin davacılara ödenmesine, haklılık oranı gözetilerek yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, ancak vekâlet ücretine hükmedilmemiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava, her ne kadar … tarafından açılmış ise de adı geçenin vefatı sonrasında, davaya mirasçılar tarafından devam edildiği, 23/03/2020 tarihli dilekçeleri ekinde sunulan vekaletname ile mirasçılar adına vekaleten takip edildiği, nitekim, vekil olarak dosyaya kaydedilmelerini takiben, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı, Eksik Posta Gideri Talebi konulu ara karar, davalı idarenin karar düzeltme talebi, karar düzeltme isteminin reddine dair Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı, Danıştay Savcısı düşüncesi, Danıştay Onikinci Dairesi kararı ve son olarak davalı idarelerin temyiz dilekçesinin vekil olarak taraflarına tebliğ edildiği ve bunlara ilişkin işlemlerin taraflarınca gerçekleştirildiği; temyize konu kararda, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine karşın; tarafları lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine uygun olmadığı,
Davalı Cumhurbaşkanlığı tarafından, Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödenmesine İlişkin Usul ve Esasların 4. maddesinin (c) fıkrasında yer alan, disiplin cezası alanlara belirli sürelerle ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin genel düzenleyici işlemin mevzuata uygun olarak tesis edildiği, Daire kararının aleyhlerine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, Daire kararının kabule ilişkin kısmının onanması gerektiği,
Davalı … tarafından, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarelerden …nın temyiz isteminin reddi; davacının temyiz isteminin ise kabulü ile Daire kararının, kararda vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulmaması nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; 4. fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, kararlarda, yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış, aynı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde; avukatlık ücretinin yargılama giderlerine dahil olduğu hükmüne yer verilmiş, Kanun’un 326. maddesinde ise; yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığının temyiz istemi yönünden;
Danıştay Onikinci Dairesi kararının temyize konu, “davacıların murisinin 2000 yılı Aralık ayına ait ek ödeme tutarı olan 208,35 TL’nin 15/12/2000 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizinin davacılara ödenmesine” ilişkin kısmı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/12/2018 tarih ve E:2016/4457, K:2018/5771 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş olduğundan, usul ve hukuka uygun kararın bozulmasını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.
Davacının temyiz istemi yönünden;
Uyuşmazlıkta, davanın, davacı …’ın vefatı sonrasında 23/03/2020 tarihli dilekçe ile birlikte mirasçıları adına vekâleten takip edildiği, bu yargılama sürecinde davacı mirasçıların avukat aracılığıyla temsil edildiği ve yasal süresi içinde davacılar adına savunma dilekçeleri verildiği, Danıştay Onikinci Dairesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “davacıların murisinin 2000 yılı Aralık ayına ait ek ödeme tutarı olan 208,35 TL’nin 15/12/2000 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizinin davacılara ödenmesine” karar verildiği, buna rağmen kararda davacılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.
Bu durumda, dosya kapsamından, davacılar yönünden avukat tarafından hukuki yardımda bulunulduğu görüldüğünden, “davacıların murisinin 2000 yılı Aralık ayına ait ek ödeme tutarı olan 208,35 TL’nin 15/12/2000 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizinin davacılara ödenmesine” karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemesi yönünde tesis edilen temyize konu Daire kararının bu kısmında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden …nın temyiz isteminin reddine; davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle “davacıların murisinin 2000 yılı Aralık ayına ait ek ödeme tutarı olan … TL’nin 15/12/2000 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizinin davacılara ödenmesine” ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin 14/03/2022 tarih ve E:2021/5443, K:2022/1019 sayılı kararının esası yönünden ONANMASINA,
3. Anılan kararın davacılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 03/05/2023 tarihinde, esasa ilişkin kısım yönden oybirliği, vekâlet ücretine ilişkin kısım yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın temyize konu davacılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacıların temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın bu kısmının da onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.