Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2023/227 E. 2023/486 K. 15.03.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2023/227 E.  ,  2023/486 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/227
Karar No : 2023/486

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait Mersin İli, Mezitli İlçesi, … Mahallesi,… ada, … parsel sayılı taşınmazın “tarım alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli Akdeniz -Toroslar – Yenişehir – Mezitli İlçeleri ilave ve revizyon nazım imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Uyuşmazlık konusu taşınmaz ile aynı adada bulunan … parsel sayılı taşınmazın “tarım alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılan davaya ait … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanununun 15 ve 16. maddeleri uyarınca mülga Tece Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan imar uygulaması sonucunda oluştuğu, mülga Tece Belediyesinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen “konut alanı”, kısmen “yol alanı”nda kaldığı, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise “tarım alanı”nda kaldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 03/04/2017 tarihli işlemiyle onaylanan 1/100.000 ölçekli Mersin – Adana Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı ile bu plan doğrultusunda yapılan 1/100.000 ölçekli Mersin İl Çevre Düzeni Planında anılan taşınmazın bulunduğu bölgenin ”tarım alanı”nda kalması nedeniyle dava konusu nazım imar planının üst ölçekli çevre düzeni planlarına uygun olduğu belirlenmiş ise de, taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğu ve mülga Tece Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen “konut alanı” kısmen “yol alanı”‘ olarak ayrıldığı gözetilerek çevre düzeni planı hükümleri ve … tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca verilmiş haklar çerçevesinde işlem yürütülmediği, bu itibarla dava konusu nazım imar planının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 20/10/2021 tarih ve E:2021/1968, K:2021/11600 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanununun 15 ve 16. maddeleri uyarınca mülga Tece Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan ifraz ve tevhit işlemi sonucu oluştuğu, mülga Tece belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planında “konut alanı”nda ve mülga Tece Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “konut alanı” ve “yol alanı”nda kaldığı, dava konusu nazım imar planında ise “tarım alanı” olarak ayrıldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 03/04/2017 tarihli işlemiyle onaylanan 1/100.000 ölçekli Mersin – Adana Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı Revizyonunda taşınmazın bulunduğu bölgenin ”tarım alanı” olarak planlandığı, çevre düzeni planının 7.9 sayılı plan hükmünde, ”1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının onayından önce onaylanmış nazım imar planları ve uygulama imar planlarının, bu plan kararlarına ve hükümlerine aykırı olmayan karar ve hükümleri geçerlidir. İmar uygulaması görmüş olan alanlarda, imar planlarında verilmiş hakları çerçevesinde uygulamalara devam edilir.” düzenlemesine yer verildiği, ancak söz konusu plan notunun planlama esasları ve şehircilik ilkeleri açısından bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği, buna göre çevre düzeni planı onaylanmadan önce yürürlüğe konulan imar planlarına istinaden imar uygulaması görmüş alanlarda imar planlarına göre uygulamaya devam edilebilmesi için bu planların çevre düzeni kararlarına ve hükümlerine aykırı olmaması gerektiği, aksi takdirde çevre düzeni planı ile ulaşılması hedeflenen amaçların gerçekleşmesi mümkün olmayacağı gibi plan hiyerarşisinin de bozulacağı, taşınmazın tarımsal niteliğinin geçmişten bu yana aynen devam ettirildiği, fiili kullanım olarak da narenciye bahçesi niteliği taşıdığı, plan kademelenmesi açısından üst ölçekli 1/100.000 çevre düzeni planında taşınmazın bulunduğu bölgenin tarım alanı vasfının korunduğu, dava konusu plan ile birlikte getirilen “tarım alanı” kararının salt davacı taşınmazına ilişkin bir karar olmadığı, geniş bir bölgenin “tarım alanı” olarak planlandığı, taşınmazın mülga Tece Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan uygulama imar planında ”konut alanı”nda kaldığı ve bu sebeple dava konusu nazım imar planında da “konut alanı” olarak belirlenmesi gerektiği ileri sürülmüşse de; taşınmazın uzun süreden beri kullanımının tarım alanı olduğu, fiilen narenciye bahçesi olarak kullanıldığı ve çevresiyle birlikte tarımsal bütünlük taşıdığı anlaşıldığından bu itiraza itibar edilmediği, uyuşmazlığın esasını oluşturan çevre düzeni planının 7.9 sayılı plan hükmü incelendiğinde İmar Kanununun 15 ve 16. maddelerinin uygulanması ile oluşan imar parsellerinin korunduğunun söylenemeyeceği, bu itibarla dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun geçici 6. maddesi gerekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde, bu maddenin, Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden önce onaylanan imar planları ile arsa vasfı kazanmış olan taşınmazların tarım arazisi olarak belirlenmesi sonucunda herhangi bir hukuki uyuşmazlık yaşanmaması ve bu suretle vatandaşlar açısından oluşabilecek mağduriyetlerin önlenmesi amacıyla düzenlendiği, bu hükme göre 19/07/2005 tarihinden önce arsa vasfında olan taşınmazların izinli kabul edileceği, dolayısıyla 19/07/2005 tarihinden önce arsa vasfında olan taşınmazlar bakımından bu vasfın korunmasının kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerektiği, taşınmazın mülga Tece Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen “konut alanı” kısmen “yol alanı” olarak ayrıldığı, bu tarihte yürürlükte olan planlara yönelik olarak yargı organlarınca verilmiş bir iptal kararının da bulunmadığı, 5403 sayılı Kanunun geçici 6. maddesi uyarınca 19/07/2005 tarihinden önce onaylanmış 1/5000 veya 1/1000 ölçekli imar planları uyarınca arsa vasfı kazanmış taşınmazların izinli sayılacağı, başka bir deyişle bu vasıflarını korumaya devam edecekleri, bahsi geçen düzenlemeden yararlanılabilmesi için taşınmazın 19/07/2005 tarihinden önce onaylanmış 1/5000 veya 1/1000 ölçekli imar planları uyarınca arsa vasfı kazanmış olmasının yeterli olduğu, güncel imar planlarına göre arsa vasfında olmasının beklenemeyeceği, aksine yorumun geçici 6. maddede yer alan istisna hükmünü geçersiz kılacağı ve uygulama olanağını ortadan kaldıracağı açık olmakla 19/07/2005 tarihinden önce onaylanmış imar planlarında ”konut alanı” olarak belirlendiği açık olan taşınmazın “tarım alanı” olarak düzenlenmesine ilişkin dava konusu nazım imar planında bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesi eklenerek dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair ilk kararda ısrar edilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, bozma kararına uyulmayarak ısrar kararı verildikten sonra ek gerekçe oluşturulmasının usule aykırı olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planının davacı taşınmazına ilişkin kısmının üst ölçekli çevre düzeni planı kararlarına uygun olduğu, alt ölçekli planların üst ölçekli planlara uygun olması zorunluluğunun temyize konu kararda tersine bir yaklaşımla yorumlandığı, önceki tarihlerde tarım arazileri dikkate alınmaksızın hukuka aykırı şekilde yapılan ve henüz uygulanarak davacı bakımından sübjektif sonuçlar doğurmayan bir uygulama imar planı nedeniyle kazanılmış hakkın doğumundan bahsedilemeyeceği, dava konusu nazım imar planı yapılırken ilgili kurumlardan görüş alındığı ve tarım arazilerini gösteren koordinatların ilgili Bakanlıktan geldiği şekliyle plana işlendiği, temyize konu kararın Anayasanın 45. maddesi ile devlete yüklenen tarım arazilerini koruma ödevinin ihlaline yol açacak nitelikte olduğu, taşınmaz ile aynı imar adasında yer alan … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden dava konusu nazım imar planının iptali yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine anılan kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiği, bu kararın ise Danıştay Altıncı Dairesince onanarak kesinleştirildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli Akdeniz -Toroslar – Yenişehir – Mezitli İlçeleri ilave ve revizyon nazım imar planı ile davacıya ait Mersin İli, Mezitli İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz “tarım alanı” olarak belirlenmiştir. Davacı tarafından bu plana karşı 05/09/2018 tarihli dilekçe ile askı süresi içerisinde itirazda bulunulmuş, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı idarece, bu kararın 26/10/2018 tarihli yazıyla davacıya bildirilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Dava konusu nazım imar planının onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan haliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlemiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.” tanımına yer verilmiştir.
Öte yandan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 03/04/2017 tarihli işlemiyle onaylanan 1/100.000 ölçekli Mersin Adana – Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı Revizyonunun 7.9 sayılı plan hükmünde, ”1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının onayından önce onaylanmış nazım imar planları ve uygulama imar planlarının, bu plan kararlarına ve hükümlerine aykırı olmayan karar ve hükümleri geçerlidir. İmar uygulaması görmüş olan alanlarda, imar planlarında verilmiş hakları çerçevesinde uygulamalara devam edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükmünde ifade edilen ve imar hukukunda “planların kademeli birlikteliği” ilkesi olarak adlandırılan planlama hiyerarşisi gereği alt ölçekli nazım imar planının varsa üst ölçekli çevre düzeni planı karar ve hükümlerine uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, taşınmazın halihazırda narenciye bahçesi olarak kullanıldığı ve tarım arazisi niteliğinde olduğu, önceki 1/5000 ölçekli nazım imar planında “konut alanı” ve yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “konut alanı” ve “yol alanı”nda kaldığı, 1/100.000 ölçekli Mersin – Adana Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planında ise taşınmazın bulunduğu bölgenin “tarım alanı”nda kaldığı, dava konusu nazım imar planı ile getirilen “tarım alanı” kararının taşınmaza münhasır olmadığı ve söz konusu taşınmazın çevresindeki geniş bir bölge ile birlikte “tarım alanı” olarak planlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, fiilen narenciye bahçesi olarak kullanılan tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın üst ölçekli çevre düzeni planındaki kullanım kararına uygun olarak dava konusu nazım imar planında “tarım alanı” olarak ayrılmasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan 1/100.000 ölçekli Mersin – Adana Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planının 7.9 sayılı plan hükmünün şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından bir bütün halinde değerlendirilmesinden, çevre düzeni planı onaylanmadan önce yürürlülüğe konulan imar planlarına istinaden imar uygulaması görmüş alanlarda imar planlarına göre uygulamaya devam edilebilmesi için bu planların çevre düzeni planı karar ve hükümlerine uygun olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, çevre düzeni planından önce onaylanmış nazım ve uygulama imar planlarında taşınmaza verilen “konut alanı” kullanımı çevre düzeni planı ile taşınmazın bulunduğu bölgeye verilen “tarım alanı” kullanımına aykırı olduğundan anılan taşınmazın çevre düzeni planının 7.9 sayılı plan hükmü kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı, bu nedenle dava konusu nazım imar planı ile taşınmazın “tarım alanı” olarak planlanmasında bahsi geçen plan hükmüne de aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.