DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2023/171 E. , 2023/623 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/171
Karar No : 2023/623
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Camii … Derneği
DAVACI YANINDA MÜDAHİL: … Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Müdürlüğüne ait Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel (eski …ada, … parsel) sayılı taşınmazın “park alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile bu değişikliklere yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın “dini tesis alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve …sayılı kararıyla onaylanan 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın temyiz denetiminden geçerek kesinleştiği, dava konusu 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin plan bütünlüğü ve ana kararlarını parsel bazında bozduğu gibi somut, teknik ve bilimsel gerekçeye dayanmadığı, taşınmazdan Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresine (ASKİ) ait boru hatlarının geçmesi ve taşınmazın üzerinde bulunan üniversite fonksiyonlarının etkilenmesi v.b. gerekçelerin ise planlama açısından tutarlı veya anlamlı olmadıkları gibi 2012 yılında yapılan imar planı değişikliklerinin yapımı sırasında da mevcut oldukları, ayrıca dava konusu imar planı değişikliklerine gerekçe olarak gösterilen alt kira sözleşmesinin feshi işleminin de mahkeme kararıyla iptaline karar verildiği ve bu kararın istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği, bunun yanında imar planı değişiklikleri yapılırken Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi uyarınca taşınmazın maliki AOÇ Müdürlüğünden görüş alınmadığı, bu itibarla dava konusu imar planı değişiklikleri ile bunlara yapılan itirazın reddine dair işlemin Danıştay kararları, şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 23/06/2022 tarih ve E:2022/516, K:2022/7440 sayılı kararıyla; yağmur ve atık su kollektör hatlarına ait teknik proje incelenerek söz konusu hatların taşınmazın tam olarak hangi kısmından geçtiği, taşınmazda yapılması planlanan dini tesise ait yapı ruhsatına esas proje incelenerek bu tesisin inşasının kollektör hatlarını etkileyip etkilemeyeceği ve nihayet kollektör hatlarının taşınmazdan geçirilmesinin zorunlu olup olmadığı, öte yandan yağmur ve atık su kollektör hatlarının ne zaman planlandıkları, 2012 yılında yapılan imar planı değişikliklerinin yapımı esnasında mevcut olup olmadıkları, gerek dava konusu imar planı değişiklikleri gerekse 2012 yılında yapılan imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili idareden (AOÇ Müdürlüğü) görüş alınıp alınmadığı hususunun açıklığa kavuşturulmasından sonra dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; AOÇ Müdürlüğünün dosyada bulunan 07/09/2021 tarihli (sehven 25/10/2021 yazılı) dilekçesi ile dava konusu imar planı değişikliklerinin yapımı sırasında idarelerinden görüş alınmadığının açıkça belirtildiği, davalı idarece bunun aksini ortaya koyacak herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, bozma kararında araştırılması istenen diğer hususların ise 2012 yılında yapılan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan dava kapsamında incelenebilecek nitelikte oldukları ve bakılan dava kapsamında incelenmelerine olanak bulunmadığı gerekçesi eklenerek dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair ilk kararda ısrar edilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinden başlanarak uyuşmazlık konusu olaylar özetlendikten sonra dava konusu imar planı değişikliklerinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun oldukları ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı dernek ve davacı yanında müdahil tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Taşınmazın maliki değil sadece kiracısı konumunda bulunan davacı Derneğin taşınmazın hangi amaçla kullanılabileceğini belirleyen ve bu nedenle doğrudan doğruya taşınmazın aynına ilişkin olan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle dava açma ehliyeti bulunmamakta ise de; bakılan davada taşınmazın maliki konumundaki AOÇ Müdürlüğünün davacı Dernek yanında davaya müdahil olarak imar planlarının iptalini istediğine dair iradesini ortaya koymuş olması karşısında, bu özel durum nedeniyle davacı Derneğin ehliyetli olduğunun kabulü gerekmektedir.
İşin esasına gelince; temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile AOÇ Müdürlüğüne ait Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz “park alanı”ndan “dini tesis alanı”na dönüştürülmüştür. AOÇ Müdürlüğü tarafından bu taşınmaz, üzerinde dini tesis yapılması amacıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına kiralanmış, anılan Belediye tarafından da aynı amaçla alt kira sözleşmesi ile davacı Derneğe kiralanmıştır. Mimarlar Odası tarafından söz konusu imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle dava açılmış, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, bu karar temyizden geçerek 23/11/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu arada, Gazi Üniversitesinin 04/11/2019 tarihli yazısı ile taşınmazın üzerinde Gazi Üniversitesi Hastanesine ait su deposu, havalandırma santrali, derslik, kafeterya v.b. yapıların bulunduğu, A.O.Ç tarafından açılan dava sonucunda … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyası üzerinden müdahalenin menine ve taşınmaz üzerindeki yapıların yıkılmasına karar verildiği, bu yapıların yıkılması halinde hastanenin bazı fonksiyonları bakımından hizmet veremeyecek duruma geleceği davalı idareye bildirilmiştir. ASKİ Genel Müdürlüğünün 07/11/2019 tarihli yazısı ile de taşınmazın içerisinden 800 mm çapında atık su ve 1400 mm çapında yağmur suyu kollektör hatlarının geçtiği, söz konusu hatların arazinin topoğrafik yapısı gereği cazibeli akışı sağlayacak şekilde Gazi Hastanesi alanının içerisinden ve Ankaray Metro hattının altından geçtiği, bu nedenle bu kollektör hatlarının deplasesinin mümkün gözükmediği davalı idareye bildirilmiştir. Bunun üzerine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Destek Hizmetleri Daire Başkanlığının 08/11/2019 tarihli işlemi ile taşınmazın davacı Derneğe kiralanmasına ilişkin alt kira sözleşmesi feshedilmiş, fesih işlemine karşı açılan dava üzerine … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bu işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar istinaftan geçerek kesinleşmiştir. Sonrasında, Destek Hizmetleri Daire Başkanlığının 10/02/2020 tarihli yazısı ile alt kira sözleşmesinin feshedilme sebepleri gerekçe gösterilerek taşınmazda dini tesis alanı yapılmasının uygun görülmediği İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığına bildirilmiş, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla taşınmazın “dini tesis alanı”ndan “park alanı”na dönüştürülmesine ilişkin 1/10.000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri onaylanmış, bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Kanununun Ek 1. maddesinin 1. fıkrasında, “24/3/1950 tarihli ve 5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu hükümleri uyarınca, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Atatürk Orman Çiftliği dahilinde bulunan arazilerle ilgili olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygun görüşü ile Ankara Büyükşehir Belediyesi ilgili mer’i mevzuat uyarınca öncelikle üst ölçekli plan ve koruma amaçlı imar planı ve bunlara uygun her türlü imar planlarını yapmaya ve yaptırmaya yetkilidir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar üçüncü şahıslarla Atatürk Orman Çiftliği arasındaki hukuki ihtilafların çözümü için imar planlarının uygulanmasında sınırları dolayısıyla müstakil ada ve parsel yapılamayan Atatürk Orman Çiftliğine ait araziler, imar uygulamalarında bütünlük sağlanması açısından mülkiyet hakkını azaltmamak ve herhangi bir değer kaybına sebebiyet vermemek kaydıyla, hukukî ihtilafların olduğu plan bölgesindeki ada ve parsellerde toplanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir idari işlemin tesisi sırasında yapılması gereken araştırma ve incelemelerin eksik bırakılması nedeniyle birtakım maddi olgular gözden kaçırılarak işlem tesisinde hataya düşülmesi ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davada da söz konusu olgularla ilgili herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi halinde, sonradan bu olguların fark edilmesi üzerine yeni bir işlem tesis edilmesinin önünde hukuken bir engel bulunmamaktadır.
Zira; idari yargı organlarınca bir idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi, söz konusu idari işlemin hukuka uygun olduğunun tespit edildiği anlamına gelmekle birlikte yetkili idarece artık bu işlemin kaldırılamayacağı ya da bu işlem yerine yeni bir işlem tesis edilemeyeceği anlamına gelmemektedir. İdari yargı organlarınca yapılan yargısal denetim, dava konusu edilen idari işlemin hukuka uygun olup olmadığı hususuna münhasır olup yerindelik denetimi yapılması hukuken olanaklı değildir. Bu nedenle, idari yargı organlarınca hukuka uygun olduğu tespit edilen idari işlemlerin yerine, hangi işlemin kamu yararını gerçekleştirmekte daha yerinde olduğunu takdir etme yetkisini elinde bulunduran ilgili idarece yeni bir işlem tesis edilmesi her zaman için mümkündür.
Yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere idari yargı organlarınca verilen ret kararlarının iptal kararlarının aksine kesin hüküm etkisi ve idare yönünden herhangi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan imar planı değişikliklerinin yapımı sırasında taşınmazdan ASKİ’ye ait boru hatlarının geçip geçmediği ile ilgili herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, bu imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan dava kapsamında da bu duruma ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirmenin yapılmadığı ve sonrasında yapılan yazışmalar neticesinde taşınmazdan ASKİ’ye ait boru hatlarının geçtiğinin öğrenilmesi üzerine dava konusu imar planı değişiklikleri ile taşınmazın “park alanı” olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, taşınmazdan ASKİ’ye ait boru hatlarının geçmesi durumunun 2012 yılında yapılan imar planı değişiklikleri sırasında da mevcut olduğu, dolayısıyla bu duruma ilişkin hususların anılan planların iptali istemiyle açılan dava kapsamında incelenmesi gerektiği, oysa bu davanın reddine karar verildiği ve bu kararın temyiz denetiminden geçerek kesinleştiği, gelinen aşamada ASKİ’ye ait boru hatlarının geçmesi durumunun bakılan dava kapsamında incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı yolundaki gerekçe yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince ASKİ’ye ait yağmur ve atık su kollektör hatlarına ait teknik proje incelenerek söz konusu hatların taşınmazın tam olarak hangi kısmından geçtiği, taşınmazda yapılması planlanan dini tesise ait yapı ruhsatının eki proje incelenerek bu tesisin inşasının kollektör hatlarını etkileyip etkilemeyeceği ve nihayet kollektör hatlarının taşınmazdan geçirilmesinin zorunlu olup olmadığı, öte yandan yağmur ve atık su kollektör hatlarının ne zaman planlandıkları, 2012 yılında yapılan imar planı değişikliklerinin yapımı esnasında mevcut olup olmadıkları, dava konusu imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili idareden (AOÇ Müdürlüğü) görüş alınıp alınmadığı hususunun açıklığa kavuşturulmasından sonra dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
AOÇ Müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan taşınmazla ilgili dava konusu imar planı değişiklikleri yapılırken Tarım ve Orman Bakanlığından görüş alınmamasının anılan plan değişikliklerini hukuka aykırı kılıp kılmayacağına gelince; yukarıda yer verilen Kanun hükmüne göre AOÇ Müdürlüğüne ait her taşınmazla değil sadece AOÇ sınırları içerisinde kalan taşınmazlarla ilgili imar planı değişiklikleri yapılırken Tarım ve Orman Bakanlığından görüş alınması gerekmektedir.
Bu itibarla, AOÇ Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan taşınmazın AOÇ sınırları içerisinde bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra bu hususta da bir değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu ısrar kararının, usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.