Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2023/116 E. 2023/119 K. 01.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2023/116 E.  ,  2023/119 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/116
Karar No : 2023/119

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Birliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/10/2022 tarih ve E:2022/5119, K:2022/5737 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 19/07/2022 tarihinde yayımlanan 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda yer alan hukuk fakültelerine yerleştirme işlemlerinde esas alınan başarı sıralamasının 125.000 olarak belirlenmesi işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/10/2022 tarih ve E:2022/5119, K:2022/5737 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiş,
Anayasa’nın 131. maddesi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. ve 45. maddeleri ile 6114 sayılı Ölçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 7. maddesi belirtilerek;
Dosyanın ve hukuk fakültelerinde başarı sıralaması uygulamasına ilişkin işlemler için açılan davalarda verilen yargı kararlarının bir bütün olarak incelenmesinden; hukuk fakülteleri için başarı sıralaması uygulamasının yükseköğretimde hukuk eğitim ve öğretimin niteliğinin yükseltilmesi amacıyla 2015 yılında başladığı; sıralamanın 2015, 2016 ve 2017 yıllarında 150.000, 2018 ve 2019 yılarında 190.000, 2020 ve 2021 yıllarında 125.000 olarak belirlendiğinin görüldüğü;
Dava dilekçesinde; Yükseköğretim Genel Kurulunun 11/02/2021 tarihli kararı ile hukuk fakültelerine yerleşme işlemlerinde esas alınan başarı sıralaması (125.000) şartının 2022 YKS’den itibaren yükseltilmesine (100.000) karar verildiği belirtilmişse de, anılan karar, Yükseköğretim Genel Kurulunun dava konusu … tarih ve … sayılı kararı ile iptal edilirken, 2022 yılı YKS sonuçlarında puanlar arasında yığılmanın ciddi oranda artmasının, dolayısıyla sıralamada yer alan öğrenciler arasındaki puan farkının bir önceki yıla göre çok daha düşük olması ve başarı düzeyi arasında ciddi bir farkın bulunmamasının dikkate alındığının anlaşıldığı;
Her ne kadar davacı tarafından, dava konusu işlemlerin hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu öne sürülmüşse de, hukuk fakültelerinde başarı sıralaması şartının, 2020 ve 2021 yıllarında da 125.000 olarak uygulandığı, üniversite adayları bakımından daha yüksek bir başarı sıralaması öngören Yükseköğretim Genel Kurulunun 11/02/2021 tarihli kararı hiç uygulanmadan, tercih aşaması öncesi daha fazla adaya tercih imkanının tanınmasını sağlayacak şekilde iptal edilerek, başarı sıralamasının 125.000 olarak belirlenmesinde, yükseköğretim ile ilgili sınav ve yerleştirme işlemlerinde yukarıda aktarılan mevzuatta kurala bağlanan imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirlerin alınması amacına dayanıldığı anlaşıldığından, bu iddiaya itibar edilmediği;
Bu bağlamda; mevzuatın bir bütün olarak değerlendirilmesinden, yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemlerinde, adayların bilgi ve yetenek düzeylerine göre sıralanmasını sağlamak için yapılan bir sıralama sınavı olan 2022 YKS sonuçlarında, puanlar arasında yığılmanın ciddi oranda arttığı, sıralamadaki öğrenciler arasında puan farkının bir önceki yıla göre çok daha düşük olduğu, başarı düzeyi arasında ciddi bir farkın bulunmadığı dikkate alınarak, hukuk fakültelerine yerleştirme işlemlerinde imkân ve fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla tesis edilen dava konusu işlemlerde, üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hukuk eğitiminin kalitesinin arttırılmasında başarı sıralamasının büyük önemi olduğu, sıralamanın düşürülmesinin gerekçesinin bulunmadığı, sıralama 100.000’e düşürülürken açıklamada, başarı sıralamasının kontenjan planlamasına kalite odaklı katkı sağladığının belirtildiği, sınavdan sonra sıralamanın değiştirilmesinin öngörülebilirlik ilkesine aykırı olduğu, dava konusu işlemlerde kamu yararı bulunmadığı, diğer yandan Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliğinin görüşleri alınmadan işlem tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/B maddesi uyarınca gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 19/10/2022 tarih ve E:2022/5119, K:2022/5737 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 01/02/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (h) bendinde; üniversitelerin her eğitim – öğretim programına kabul edeceği öğrenci sayısı önerilerini inceleyerek kapasitelerini tespit etmek; insangücü planlaması, kurumların kapasiteleri ve öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ortaöğretimdeki yönlendirme esaslarını da dikkate alarak öğrencilerin seçilmesi ve kabul edilmesi ile ilgili esasları tespit etmek Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
Anılan Kanun’un 45. maddesinin (a) bendinde ise; yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemlerinin imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, hukuk fakültelerine yerleştirme işlemlerinde başarı sıralaması 2021 yılında 125.000. sıradaki öğrenci olarak belirlenmişken, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile hukuk fakültelerine yerleştirmedeki başarı sıralama şartının Adalet Bakanlığının 23/09/2020 tarihli yazısında ilettiği talebi de dikkate alınarak 2021-2022 yılı öğrenci yerleştirmelerinde geçerli olmak üzere 125.000’den 100.000’e yükseltilmesine karar verildiği, 18-19 Haziran 2022 tarihlerinde Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yapıldıktan sonra anılan Genel Kurul tarafından bu kez dava konusu … tarih ve … sayılı kararı ile 11/02/2021 tarihli kararın iptal edilmesine karar verildiği ve 19/07/2022 tarihinde yayımlanan dava konusu Kılavuz’da başarı sıralamasının yine 125.000 olarak öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Öncelikle, 2547 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddeleri uyarınca Yükseköğretim Kurulunun imkan ve fırsat eşitliğini sağlayabilmek amacıyla bu belirlemeyi yapma yetkisi bulunmakta ise de başarı sıralaması dikkate alındığında, dava konusu işlemde yer verilen en düşük yüz yirmi beş bininci adayın, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda daha az soru çözdüğü bu nedenle bu sıralamada yer aldığı, sıralamanın genişletilmesinin yalnızca bu sıralama içerisine girmek yeterli görülerek tercih yapılması gibi öğrencileri bilinçli olmayan bir tercihe de götürebileceği, bu durumların ise hukuk fakültelerinin eğitim kalitesinin düşmesine yol açacağı gibi nitelikli hukukçu yetişmesini sağlama amacına da hizmet edemeyeceği görülmektedir.
Diğer yandan, ilgili mevzuatta Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulu tarafından başarı sıralaması belirlenirken Adalet Bakanlığının görüşünün alınması zorunluluğu bulunmamakta ise de 11/02/2021 tarihli karar alınırken anılan Bakanlığın talebinin gözetildiği, ancak dava konusu işlem ile konu hakkında yeni bir değerlendirme yapılmaksızın ve herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin sıralamanın yeniden düşürüldüğü görüldüğünden bu durumun, mevcut idari işleyişin düzenli, belirli ve öngörülebilir şekilde devamının sağlanmasını içeren idari istikrar ilkesine uygun düşmediği sonucuna varılmaktadır.
Kaldı ki, davalı idareler tarafından YKS yapıldıktan sonra henüz tercih aşamasında yerleştirmeye ilişkin kurallarda değişiklik yapan dava konusu işlemler, sınava giren ve tercih hakkını bu sıralamalara göre yapacak olan öğrenciler açısından öngörülebilirlik ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir.
Bu haliyle, hukuk programlarına yerleştirme işlemlerinde başarı sırasının genişletilmesi yönündeki dava konusu işlemde kamu yararına ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.