Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/69 E. 2023/2 K. 13.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/69 E.  ,  2023/2 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/69
Karar No : 2023/2

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR

Konya Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 12/09/2022 tarih ve E:2022/39, K:2022/42 sayılı kararıyla;
Samed Büyük tarafından, Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 07/06/2022 tarih ve E:2021/1673, K:2022/1119 sayılı kararı ile İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 30/09/2021 tarih ve E:2021/1533, K:2021/1840 sayılı, 30/06/2021 tarih ve E:2021/650, K:2021/1245 sayılı, 10/06/2021 tarih ve E:2021/396, K:2021/1061 sayılı, 06/07/2021 tarih ve E:2021/614, K:2021/1308 sayılı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 25/05/2022 tarih ve E:2022/586, K:2022/1185 sayılı, Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 16/03/2022 tarih ve E:2022/270, K:2022/351 sayılı kararları arasındaki aykırılığın giderilmesinin istenmesi nedeniyle,
“Rütbe terfi konusunda idareye tanınan takdir yetkisi dikkate alınarak, söz konusu aykırılığın Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi kararı doğrultusunda birleştirilmesi gerektiği” görüşüyle, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 3/C maddesinin 5. fıkrası uyarınca karar verilmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesi üzerine,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkimi …’ün açıklamaları dinlendikten sonra konu ile ilgili kararlar ve yasal düzenlemeler incelenerek gereği görüşüldü:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’a 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun ile eklenen 3/C maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde, “Benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması hâlinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi hâlinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştaydan bu konuda karar verilmesini istemek” bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmış; aynı maddenin 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişik 5. fıkrasında ise, 4. fıkranın (c) bendine göre yapılacak istemlerin, konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna iletileceği; ilgili dava daireleri kurulunca üç ay içinde karar verileceği; aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca verilen kararların kesin olduğu kurala bağlanmıştır.
Anılan maddenin gerekçesinde de, bölge idare mahkemesi dairelerinin benzer konularda birbiriyle çelişen kararlar vermesini önlemek amacıyla bu tür kararların Danıştay Başkanlığına gönderilmesinin sağlanması konusunda bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevlendirildiği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, yukarıda yer verilen Kanun metni ve gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, aykırılığın giderilmesi müessesesinden beklenen amacın, benzer olaylarda, aynı veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında süregelen aykırılıkların giderilmesi suretiyle kararlardaki hukukî istikrarın sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
İncelemeye konu başvuruda giderilmesi istenen aykırılık, Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi ile İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi ve Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi kararları arasında ortaya çıkmış olup, söz konusu aykırılığın, komiser yardımcısı olarak görev yapan davacıların, komiser rütbesine terfi ettirilmemeleri hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Aykırılığın giderilmesi talebine yönelik Konya Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun söz konusu kararında, rütbe terfi konusunda idareye tanınan takdir yetkisi dikkate alınarak, söz konusu aykırılığın Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi kararı doğrultusunda birleştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinde, rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesinin kıdem sırasına göre, rütbelere terfilerin ise liyakate göre yapılacağı; kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı; aynı tarihte terfi edenlerden performans değerlendirme puanı yüksek olanların, performans değerlendirme puanlarının eşitliği hâlinde bulunduğu rütbede aldığı başarı ve üstün başarı belgesi fazla olanların, başarı ve üstün başarı belgesinin sayıca eşitliği hâlinde ise sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı; Komiser Yardımcısı, Komiser ve Başkomiserlerin liyakat koşullarını belirlemek ve terfilerini önermek üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme Kurulu oluşturulacağı; bu Kurulun, Emniyet Genel Müdürlüğü personel işlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısının başkanlığında, Personel Dairesi Başkanı, Birinci Hukuk Müşaviri ve Genel Müdürün uygun göreceği iki Daire Başkanı ile Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılarının birinden teşekkül edeceği; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması, bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü rütbesine terfi için yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, Polis Akademisi Başkanlığınca Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü rütbesine terfi için düzenlenecek yöneticilik eğitiminde başarılı olunması şartlarının aranacağı; bir üst rütbeye terfi etmek için belirlenen diğer şartları taşımakla birlikte, belirlenen rütbedeki hizmet ihtiyacı sebebiyle kadrosuzluktan terfi edemeyen personele bir üst rütbeye terfi eden emsallerine ödenen ek gösterge, zam ve tazminatların ödeneceği; rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
Söz konusu Kanun’a dayanılarak çıkarılan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 4. maddesinde, terfiin, personelin bulunduğu rütbeden üst rütbeye yükselmesini; kıdemin, bir rütbeye terfi tarihinden itibaren bulunduğu rütbede geçen hizmet süresini; liyakatin de, personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme niteliğini ifade ettiği; 8. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin, Yönetmelik’in 12. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla liyakate göre yapılacağı; 20. maddesinde, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini, bulunduğu rütbede, affa uğramış veya ertelemeye dair hüküm verilmiş olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini, bu Yönetmelik’te belirtilen Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü rütbesine terfi için yapılan sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri; birinci fıkranın (b) bendi kapsamındaki mesleki bilgi, beceri ve davranışları bakımından personel hakkında yapılacak değerlendirmede; bu Yönetmelik’in Ek 1. maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde düzenlenecek (Ek-1) Birim Değerlendirme Komisyonu Görüş Formunun dikkate alınacağı; hizmet ihtiyacı sebebiyle her amir rütbesinde bulunması gereken toplam personel sayısına göre yapılan liyakat değerlendirmesi sonucunda, ilgili personelin durumuna göre “Terfi Eder.”, “Soruşturma Sonucuna Göre Terfi Eder.”, “Performans Puanına Göre Terfi Eder.”, “Terfi Etmez.” veya “Kadrosuzluktan Terfi Etmez.” kararları verileceği; birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar veya şikayetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmaların dikkate alınmayacağı, ancak liyakatli olduğu değerlendirilmekle birlikte soruşturma ve kovuşturma sonucunun beklenilmesi uygun görülen personel hakkında “Soruşturma Sonucuna Göre Terfi Eder.” kararı verilebileceği; son performans puanı kurul tarihi itibarıyla doldurulmamış olmakla birlikte, liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında “Performans Puanına Göre Terfi Eder.” kararı verileceği; Kurul üyeleri veya raportörün, Kurulda kendileri ile ilgili görüşme olması halinde, görüşme süresince toplantıya ve oylamaya katılamayacağı; üyenin ayrılmasının, toplantının devamına ve karar alınmasına engel teşkil etmeyeceği kurallarına yer verilmiştir.
Anılan mevzuat hükümlerinde, komiser yardımcılığından komiser rütbesine terfi konusunda idareye takdir yetkisi tanınmakta ve bu yetkinin sınırlarını, kamu yararı ve hizmet gerekleri oluşturmaktadır.
Aykırılığın giderilmesi istemine konu kararlarda, davacıların kıdem sırası ve liyakat değerlendirmesine esas bilgilerin her uyuşmazlıkta birbirinden farklı olması; ayrıca terfi dönemlerinde ve liyakat değerlendirmesi sonucunda ilgili personel hakkında verilen kararlarda da farklılık bulunması nedeniyle, terfi işlemlerinin hukuki denetimi yapılırken her davacının durumunun ayrı bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğinden ve bu nedenle her dosya kendine özgü bir nitelik taşıdığından, aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesine karar verilebilmesi için 2576 sayılı Kanun’un 3/C maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde öngörülen benzer olay koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, aralarında aykırılık olduğu öne sürülen kararlarda, her davacı açısından ayrı değerlendirme yapıldığından ve her bir dava dosyasındaki olgular, dayanaklar ve gerekçeler birbirinden farklı olduğundan, komiser yardımcılığından komiser rütbesine terfi ettirilmeme işlemlerini konu edinen uyuşmazlıkların, belirli bir ilke ve esasa bağlanmasına olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, 2576 sayılı Kanun’un 3/C maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunmayan aykırılığın giderilmesi isteminin REDDİNE, kesin olarak 13/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.