Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/665 E. 2023/128 K. 02.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/665 E.  ,  2023/128 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/665
Karar No : 2023/128

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : (Müteveffa) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1-… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2-… Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili, Bayraklı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı ve … ada, … sayılı parseli kapsayan alanda Bayraklı Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilip İzmir Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan … sayılı parselasyon işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı …’ın, … Noterliğince düzenlenmiş … tarih ve … yevmiye numaralı vekaletname ile Av. …’yi vekil tayin ettiği, Av. … tarafından 20/07/2018 havale tarihli dava dilekçesi ile …’ın vekili olarak görülmekte olan işbu davayı açtığı, daha sonra 27/08/2018 havale tarihli dilekçe ile de davacı …’ın vefat ettiği ve mirasçılarının davaya devam etmek istediği belirtilerek mirasçılık belgesinin sunulduğu, ancak davacı …’ın 19/07/2018 tarihinde, yani işbu dava henüz açılmadan vefat ettiğinin anlaşıldığı; ölüm ile hak ve fiil ehliyeti, dolayısı ile dava açma ve davalarda taraf olma ehliyeti ve bunlara bağlı olarak ölümden önce verilmiş olan vekalet son bulacağından, dava tarihinden önce ölmüş olan davacı adına avukatı olarak hareket eden kişi tarafından açılan davanın ehliyet yönünden reddine, dava tarihinden önce davacının öldüğü dikkate alınarak davalı idareler lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Avukat … tarafından 27/08/2018 tarihinde dava dosyasına sunulan dilekçe ile davacı …’ın 19/07/2018 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarına ilişkin bilgi ve belgeler sunulmak suretiyle gereğinin yapılmasına karar verilmesinin talep edildiği, Mahkeme tarafından bu hususun davaya devam etme beyanı olarak nitelendirildiği ancak 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca talebin kabul edilip edilmediği konusunda herhangi bir karar verilmediği, gerekçeli kararda ise davacı … ile birlikte, …, …, … ve …’ın davacı olarak gösterildiği ve davalı idarelerce sunulan savunma dilekçelerinin özetine yer verildiği, kararın gerekçe kısmında …’ın dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesine yer verilmekle birlikte, diğer davacılar hakkında hüküm kurulmadığı,
Davanın, davacı … adına vekaleten açıldığı, Avukat … tarafından 27/08/2018 tarihinde dava dosyasına sunulan dilekçede mirasçıların davaya devam etmek istediği yönünde bir beyanda bulunulmadığı ayrıca, istinaf başvurusu aşamasında da mirasçıların davaya devam etme iradesini içeren bir açıklamada bulunulmadığı gibi mirasçıların davaya devam etmeyeceklerinden bahisle davacı olmaktan çıkarılması isteminde bulunulduğunun anlaşıldığı,
Bu durumda, davacı olarak, dava dilekçesinde yer aldığı şekilde, yalnızca …’ın davacı olarak gösterilmesi suretiyle İdare Mahkemesi kararının düzeltilmesi gerektiği sonucuna varıldığı,
Davacının dava tarihinden önce vefat etmiş olması nedeniyle İdare Mahkemesince uyuşmazlığın karara bağlandığı 06/09/2018 tarihinde birinci savunma dilekçesinin verilmesi süresinin henüz dolmadığı hususu göz önünde bulundurulduğunda, davalı idareler lehine tarifede yazılı ücrete hükmedilmesi gerektiği,
Bununla birlikte, davanın açıldığı tarih itibarıyla, davacı asil olarak gösterilen kişinin vefat etmiş olduğu, davayı açan avukatın 2015 tarihli vekaletnameye istinaden verilen yetkisinin sona ermiş olduğu görüldüğünden, uyuşmazlık bu yönden incelendiğinde;
6100 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu’nun “Dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 327., “Kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları” başlıklı 329. ve 330. maddelerine yer verilerek, uyuşmazlıkta, adına dava açılan kişinin, dava açıldığı tarihten önce vefat etmiş olması, başka bir deyişle dava açıldığı tarihte hak ehliyeti bulunmaması sebebiyle, davayı açan avukatın “taraf” sıfatı ile hareket ederek işbu davayı açtığı, dolayısıyla vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bu çerçevede değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, Dairelerince yapılan değerlendirmede, ölmüş kişi adına dava açan avukatın, “davacı” sıfatıyla işbu davayı açtığı sonucuna varıldığı, bu çerçevede A.A.Ü.T. uyarınca vekalet ücreti ödemekle yükümlü olan “taraf” tanımlamasının, ölmüş kişi adına dava açan avukatı da kapsadığının kabulü gerektiğinden süresi içinde savunma veren davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak reddine, davacı vekilinin düzeltme istemi uyarınca … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davacı kısmının yalnızca … olarak yazılması şeklinde düzeltilmesine; davalı idare Bayraklı Belediye Başkanlığının istinaf başvurusunun kabulüne, davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasına, işbu kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davayı açan avukattan alınarak davalı idarelere ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 04/10/2021 tarih ve E:2019/17095, K:2021/10520 sayılı kararıyla; her ne kadar, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesince davacının mirasçılarının istemi üzerine “davacı olarak, dava dilekçesinde yer aldığı şekilde, yalnızca …’ın davacı olarak gösterilmesi suretiyle İdare Mahkemesi kararının düzeltilmesine” karar verilmiş ise de, İdari Yargılama Usul Kanunu’nda davacıların davacı sıfatının kaldırılmasına imkan veren bir düzenleme bulunmadığı gibi dosyada davacıların davadan feragat ettiklerine dair bir dilekçenin de bulunmadığı,
Bu haliyle, vefat eden davacı … ile vekili arasında vefat tarihinden önce dava açılması hususunda anlaşılmış olma durumu, temyiz isteminde bulunan Av. …’nin davacının mirasçılarının da avukatı olduğu ve mirasçılar tarafından 27/08/2018 tarihli dilekçe ile davaya takip ettiklerine dair iradelerini belirttikleri hususu dikkate alındığında, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince bu hususlar dikkate alınmak suretiyle uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, vekalet ücretine hükmedilmesi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı vekilinin düzeltme istemi uyarınca … İdare Mahkemesince verilen kararın, davacı kısmının yalnızca … olarak yazılması şeklinde düzeltilmesine; davalı idare … Belediye Başkanlığının istinaf başvurusunun kabulüne, davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasına, A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davayı açan avukattan alınarak davalı idarelere ödenmesi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava husumet nedeniyle reddedilmiş olup davalı idarenin verdiği savunma sebepleri ile bir ilgisinin bulunmadığı, dava tarihinden önce davacının vefat ettiği ancak bu durum vekil tarafından tespit edilemediğinden dava açıldığı; davalıların savunması ile ortaya çıkan bir ret kararı olmadığından idare lehine hükmedilebilecek bir vekalet ücretinin söz konusu olamayacağı; vekalet ücreti ödemekle yükümlü taraf sıfatının ölmüş kişi adına dava açan avukatı da kapsadığı gerekçesi ile idareler lehine vekalet ücreti ödemesi gerektiğine karar vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu; uzun süreden beri mesleğini icra eden bir avukatın bilinçli olarak ölmüş bir müvekkili için dava açmayacağı; avukatların hiçbir şekilde davanın tarafı olmadığı, mevzuatta avukatın taraf olduğunu gösteren hiçbir yorumlanabilir ya da açık nitelikli bir ifade bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade edeceği belirtilmiş,
6100 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu’nun 330. maddesinde ise; vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta ısrar hususu, davanın açılmasından önce vefat eden davacı adına açılan davada, savunma süresi dolmadan verilen karar tarihinde, dosyada savunma dilekçeleri bulunmayan davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, davanın 20/07/2018 havale tarihli dilekçeyle Avukat Abdülgani Değirmenci tarafından açıldığı, anılan avukat tarafından 27/08/2018 havale tarihli dilekçeyle davacı …’ın 19/07/2018 tarihinde vefat ettiğinin bildirilmesi üzerine … İdare Mahkemesinin 06/09/2018 tarihli kararıyla davanın ehliyet yönünden reddine, dava tarihinden önce davacının öldüğü dikkate alınarak davalı idareler lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince, davacının dava tarihinden önce vefat etmiş olması nedeniyle İdare Mahkemesince uyuşmazlığın karara bağlandığı 06/09/2018 tarihinde birinci savunma dilekçesinin verilmesi süresinin henüz dolmadığı hususu göz önünde bulundurulduğunda, davalı idareler lehine tarifede yazılı ücrete hükmedilmesi gerektiği, yapılan değerlendirmede, ölmüş kişi adına dava açan avukatın, “davacı” sıfatıyla işbu davayı açtığı sonucuna varıldığından, bu çerçevede vekalet ücreti ödemekle yükümlü olan “taraf” tanımlamasının, ölmüş kişi adına dava açan avukatı da kapsadığının kabulü ile süresi içinde savunma veren davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, vekalet ücretinin davayı açan avukattan alınarak davalı idarelere ödenmesine karar verilmişse de, Mahkemenin karar verdiği 06/09/2018 tarihinde henüz dava dosyasına sunulmuş savunma dilekçesinin bulunmadığı görüldüğünden, uyuşmazlığın çözümünde davalı vekillerinin hukuki katkısının mevcut olduğunun kabulüne olanak bulunmayıp, davalı idareler tarafından süresi içinde ( 10/09/2018 ve 13/09/2018 tarihlerinde) savunma dilekçeleri sunulmuş olmasının bu durumu değiştirmeyeceği açıktır.
Öte yandan, ısrar kararındaki 6100 sayılı Kanun’un “Dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 327., “Kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları” başlıklı 329. maddelerinden bahisle, somut herhangi bir tespite dayanmaksızın davacı vekilinin kötüniyetli olduğu yolundaki kabul ile vekalet ücretinin vekil aleyhine hükmedilmesi yolundaki değerlendirmede de hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davalı idareler tarafından süresi içinde savunma dilekçeleri sunulmuşsa da, savunma dilekçeleri henüz dosyaya girmeden Mahkeme tarafından işin esası hakkında karar verildiği görüldüğünden, davalı idarelerin, dosyaya ve davaya katkısından söz edilemeyeceği ve hukuki yardımın karşılığı olan vekalet ücretine hak kazanamayacağı sonucuna varılmakla, davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kararın kaldırılması, A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davayı açan avukattan alınarak davalı idarelere ödenmesi yolundaki temyize konu ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne;
2.Davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, kararın kaldırılması, A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen …TL vekalet ücretinin davayı açan avukattan alınarak davalı idarelere ödenmesi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 02/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.