Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/3818 E. 2023/138 K. 02.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3818 E.  ,  2023/138 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3818
Karar No : 2023/138

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili, Buca ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde eski malik lehine kanuni ipotek tesis edilmesine ilişkin 2981 sayılı Kanun’un 10/c maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ipoteğin 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılan Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkındaki Kanun’un 10/c maddesine uygun olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Dairelerinin istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 10/02/2021 tarih ve E:2018/640, K:2021/1581 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak,
Uyuşmazlıkta, 2981 sayılı Kanun’un 10/c maddesi uyarınca yapılan ve 1991 yılında tapu siciline tescil edilen parselasyona dayalı olarak tesis edilen ipotek işleminin iptali istemiyle, işlemin tesis edildiği tarihten uzun zaman sonra açılan bu davada, her ne kadar parselasyon işleminin tebliğine dair belge dosyaya sunulmamış ise de, sonraki dönemde, parselasyon işlemi ile oluşturulan parseldeki diğer hisselerin de ipotek borçları ile birlikte davacı tarafından satın alınmış olması nedeniyle, işlemin davacı tarafından tüm unsurları ile birlikte hangi tarihte öğrenildiği hususunun araştırılmasına yönelik olarak Dairelerinin 01/10/2021 tarihli ara kararı ile konuya ilişkin bilgi ve belgelerin istenildiği, Buca Tapu Müdürlüğünce ara kararına cevaben dosyaya sunulan tapu kaydı ile hisse satışına ilişkin resmi senet örneğinin incelenmesinden, uyuşmazlığa konu … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki diğer paydaşların hisselerinin davacıya satılmasına ilişkin olarak Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen … tarih ve … yevmiye numaralı resmi senette “… lehine 46.000-TL bedelli ipotek borcu” bulunduğu bilgisine yer verildiği, ayrıca resmi senette yer alan “… alıcı ve kadim hissedar Cüneyt Usta’nın taşınmazın ceman 13/16 hissesini üzerinde mevcut mezkur ipoteği de bütün hukuki vecaibi ile birlikte devralmak suretiyle satın alıp kabul ettiğini …” ibaresinin altının aynı gün davacı tarafından “okudum” şerhi ile imzalandığının anlaşıldığı,
Bu durumda, davacının dava konusu edilen parselasyona dayalı ipotek işleminden, en geç taşınmazın diğer hissesini satın aldığı gün olan 09/02/2004 tarihi itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerektiği, bu tarihi izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca 60 günlük dava açma süresi içinde doğrudan ya da aynı Kanun’un 11. maddesi uyarınca başvuruda bulunarak sonucuna göre dava açma süresi içinde dava açması gerekirken, bu sürelerin geçirilmesinden çok sonra 28/12/2015 tarihinde açtığı davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediğinden, istinaf başvurusunun belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 30/03/2022 tarih ve E:2022/432, K:2022/3869 sayılı kararıyla; olayda, İdari Dava Dairesince davacının dava konusu parselasyona dayalı ipotek işleminden, en geç taşınmazın diğer hissesini satın aldığı gün olan 09/02/2004 tarihi itibarıyla haberdar olduğundan bahisle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, ipoteğin tesis edildiği parselasyon işleminin taşınmaz sahibi için subjektif ve kişisel nitelikte bir işlem olduğu, dosyada uyuşmazlık konusu parselasyon işleminin tüm unsurlarıyla davacı ya da önceki malik tarafından öğrenildiğine ilişkin bilgi ve belgenin bulunmadığı, tapu kayıtlarında sadece ipotek olduğuna ilişkin bir ibarenin yer aldığı, ancak tapu senedine bu şerhin yazılmadığı ve bu şerhin davacı tarafından öğrenilmesi sonucunu doğuracak herhangi bir tapu işleminin yapılmadığı, bu haliyle tapu senedinin dava açma süresinin başlangıcı olarak kabulüne imkan bulunmadığından davada süre aşımı bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf isteminin gerekçeli reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Danıştayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre arazi ve arsa düzenlemesi işlemlerine karşı dava açma süresinin, parsel malikine yapılacak tebligat ile başlayacağı, tebligat yapılmadığı sürece dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı; davaya konu kanuni ipotek ve parselasyon işleminden dava tarihinde haberdar olunduğu ve yasal süresi içinde dava açıldığı; kendisine ve eski malike, davaya konu kanuni ipotek ve ilgili parselasyon planının Tebligat Kanunu hükümleri gereğince tebliğ edilmemesine rağmen tapuda yapılan işlem nedeni ile dava açılmasına ilişkin süre geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine yönelik kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3.Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.