Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/3783 E. 2023/21 K. 18.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3783 E.  ,  2023/21 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3783
Karar No : 2023/21

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 08/02/2022 tarih ve E:2016/58867, K:2021/1473, Temyiz No:2022/3 sayılı temyiz süre ret kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 08/02/2022 tarih ve E:2016/58867, K:2021/1473, Temyiz No:2022/3 sayılı kararıyla;
Dairelerinin 14/10/2020 tarihli ara kararıyla davaya davacı adına vasi yoluyla devam edilmesine karar verildiği, bu süreçten sonraki tebligatların vasinin mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, davanın reddi yolunda verilen 25/05/2021 tarih ve E:2016/58867, K:2021/1473 sayılı temyize konu Daire kararının 05/10/2021 tarihinde vasiye tebliğ işleminin “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, tebliğ adresinin kapalı olması nedeniyleTebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ evrakı … Mahallesi muhtarına tebliğ edilmiş ve … nolu haber kağıdı muhattabın kapısına yapıştırılmıştır.” ibaresiyle usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiği, bu karara karşı en geç 04/11/2021 tarihinde mesai saati bitimine kadar temyiz başvurusunda bulunulması gerekmekte iken, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde belirtilen 30 (otuz) günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 17/01/2022 tarihinde … Hukuk Mahkemeleri Ön Büro Müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu görüldüğünden, davacının temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Daire kararının usulsüz şekilde tebliğ edildiği, haber kağıdının kapıya yapıştırılmadığı, bu nedenle de karardan vasinin haberi olmadığı; Daireden dosyasının akıbetini, cezaevinde iken sorması üzerine ret kararından haberdar olarak temyiz isteminde bulunduğu; temyiz süre ret kararından da haberdar olmadığı, vasisinin adreste oturmasına rağmen kararın muhtara tebliğ edildiği, tebligatların cezaevinde kendisine yapılabilmesi mümkün olduğu halde vasiye yapılmasının mağduriyetine neden olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiş; “Temyiz Dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde, kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 60. maddesinde, Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işlerinin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adrese tebligat” başlıklı 10. maddesinde;
“Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.” hükmüne,
“Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesinde;
“(Değişik : 6/6/1985 – 3220/7 md.) Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/5 md.) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
(Ek: 19/3/2003-4829/5 md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, temyiz istemine konu Danıştay Beşinci Dairesinin 08/02/2022 tarih ve E:2016/58867, K:2021/1473, Temyiz No:2022/3 sayılı temyiz süre ret kararının, davacının vasisinin temyiz dilekçesinde bildirdiği adresine yapılan tebligatın, belirtilen adreste başka bir kişinin oturduğu ve ismen tanınmadığından bahisle iade edildiği, bu kez kararın, davacının da vasisinin adresi olarak bildirdiği, vasinin güncel mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, 10/06/2022 tarihinde tebligat adresine giden, fakat adresin kapalı olduğunu tespit eden tebliğ memurunca, imzadan imtina eden komşusu …’nun muhatabın nerede olduğunu bilmediği beyanı üzerine tebliğ evrakının, … Mahallesi Muhtarına bırakılarak, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnamenin, muhatabın kapısına yapıştırıldığı ve tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini teminen, …’ya haber verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kararın, Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak 10/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği; bu tarihten itibaren Kanun’un öngördüğü yedi günlük süre içerisinde ve en son 17/06/2022 (Cuma) günü mesai saati bitimine kadar temyiz isteminde bulunulabilecek iken, bu tarihten çok sonra 14/10/2022 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu anlaşıldığından, davacının süresinde olmayan temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine,
2.Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 48/7. maddesi uyarınca kesin olarak, 18/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.