Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/3483 E. 2023/83 K. 26.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3483 E.  ,  2023/83 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3483
Karar No : 2023/83

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 16/03/2022 tarih ve E:2018/8425, K:2022/1075 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmet Genel Müdürlüğünün bila tarih ve sayılı ”Sağlık Meslek Mensubu Sayılan ve İnsan Sağlığına İlişkin İşlerde Çalışan 4/C Sigortalılarının Fiili Hizmet Süresi Zammından Yararlandırılması Hakkında Duyurusu”nda yer alan “hafta sonu” ibaresinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 16/03/2022 tarih ve E:2018/8425, K:2022/1075 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 40. maddesiyle, fiili hizmet süresi zammından faydalanacak olan çalışanların, bazı sosyal güvenlik haklarını daha kısa sürede elde etmesine ve kendileriyle aynı fiili hizmet süresine sahip olan çalışanlara göre belirli oranlarda daha fazla mali imkanlardan yararlanabilmelerine imkan tanındığı, fakat çalışanların fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmeleri için, Kanun’da belirtilen işlerde fiilen çalışmaları ve fiilen yaptıkları işten dolayı söz konusu işlerin risklerine maruz kalmaları şartının arandığı; 03/08/2018 tarih ve 30498 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7146 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle 5510 sayılı Kanun’un 40. maddesinde yapılan değişiklikle, söz konusu maddenin 20. sırasına “İnsan sağlığına ilişkin işler” ibaresi eklenerek, “11/04/1928 tarih ve 1219 sayılı Kanun, 25/02/1954 tarih ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu ve 18/12/1953 tarihli ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun kapsamında sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde çalışanlar” için 60 gün fiili hizmet süresi zammı verilmesinin öngörüldüğü,
27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7. fıkrasında, fiili hizmet süresi zammı kapsamında olan işyerlerinde çalışan sigortalıların çalışılan ayın bazı günlerinde kapsam dışı işlerde geçen süreleri ile kapsamda olan işlerde fiilen çalışmayarak risklerine maruz kalmadıkları 17/03/1981 tarih ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’da belirtilen tatil günleri ile yıllık izin, ücretsiz izin, ücretli izin, sıhhi izin ve eğitim kurs sürelerinin, Kanun’un 40. maddesi kapsamında değerlendirilmeyeceğinin düzenlendiği,
Dava konusu Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Emeklilik Hizmet Genel Müdürlüğünün bila tarih ve sayılı, ”Sağlık Meslek Mensubu Sayılan ve İnsan Sağlığına İlişkin İşlerde Çalışan 4/C Sigortalılarının Fiili Hizmet Süresi Zammından Yararlandırılması Hakkında Duyurusu”nda ise, fiilen çalışma şartının yinelendiği ve hangi durumların fiili çalışma sayılacağına açıklık getirildiği, bu bağlamda sigortalıların ücretsiz izinde geçen süreleri ile fiilen çalışılmayan ücretli izin, sıhhi izin, yıllık izin, eğitim, kurs süreleri, hafta sonu ve resmi tatil günlerinde yaptıkları işin risklerine maruz kalmadıkları süreler boyunca fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmayacağı belirtilerek,
İlgili mevzuat gereğince insan sağlığına ilişkin işlerde çalışanların fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartının arandığı ve istisna kapsamında bulunmadığı açık olduğundan, 5510 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenerek, Kanun’da yer alan fiilen çalışma şartına açıklık getiren ve fiili hizmet süresi zammı kapsamında değerlendirilmeyecek durumların sayıldığı dava konusu duyuru içeriğindeki ”hafta sonu” ibaresinde, hukuka ve dayandığı üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sağlık hizmetlerinin niteliği gereği 7 gün 24 saat devam eden hizmetlerden olduğu, hafta içi çalışmanın 08.00–17.00 saatleri arasında mesaiye tâbi tutulamadığı gibi hafta sonunun tatil olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle sağlık çalışanlarının, diğer çalışanlardan farklı olarak, nöbet gibi çalışma türleri ile birlikte hafta içi-hafta sonu ayrımı yapmaksızın 7 gün 24 saat çalıştıklarından fiili hizmet süresi hesabında hafta sonunun ayrık tutulamayacağı, işlemin hukuk devleti ilkesine de aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, 5510 sayılı Kanun uyarınca fiili hizmet süresi zammı sürelerinden; insan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde bilfiil çalışılan süreler için yararlanabileceği, dava konusu duyuruda bu hükmün açıklığa kavuşturulup, çalışanlara duyurulduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 16/03/2022 tarih ve E:2018/8425, K:2022/1075 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 26/01/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmet Genel Müdürlüğünün bila tarih ve sayılı ”Sağlık Meslek Mensubu Sayılan ve İnsan Sağlığına İlişkin İşlerde Çalışan 4/C Sigortalılarının Fiili Hizmet Süresi Zammından Yararlandırılması Hakkında Duyurusu”nda yer alan “hafta sonu” ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Fiilî hizmet süresi zammı” başlıklı 40. maddesinin 1. fıkrasında, Kanun’da belirtilen işyerlerinde ve işlerde çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayılarının, fiilî hizmet süresi zammı olarak ekleneceği, çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında değerlendirilebilmesi için, belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki işyerleri ile birlikte belirtilen işlerde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartının aranacağı düzenlenmiştir.
Anılan Kanun’a, 26/7/2018 tarih ve 7146 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle, 1219 sayılı Kanun, 6283 sayılı Kanun ve 6197 sayılı Kanun kapsamında sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde çalışanlar eklenmiştir.
5510 sayılı Kanun’un 40. maddesine dayanılarak hazırlanarak yürürlüğe konulan Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulanmasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7. fıkrasında, fiili hizmet süresi zammı kapsamında olan işyerlerinde çalışan sigortalıların çalışılan ayın bazı günlerinde kapsam dışı işlerde geçen süreleri ile kapsamda olan işlerde fiilen çalışmayarak risklerine maruz kalmadıkları 17/03/1981 tarih ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’da belirtilen tatil günleri ile yıllık izin, ücretsiz izin, ücretli izin, sıhhi izin ve eğitim kurs sürelerinin Kanun’un 40. maddesi kapsamında değerlendirilmeyeceği düzenlemesine yer verilmekle birlikte, “hafta sonu” ibaresinin yer almadığı görülmüştür.
Bu durumda, sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde çalışanların, çalışma sürelerinin her 360 günü için 60 gün sayısının fiili hizmet süresi zammı kapsamında değerlendirileceği kuralı karşısında, hafta sonunda geçen sürenin bu kuraldan ayrıksı tutulacağına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı göz önüne alındığında, dava konusu ibarede üst hukuk kuralına uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.