Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/3480 E. 2023/67 K. 26.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3480 E.  ,  2023/67 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3480
Karar No : 2023/67

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri Av. …

2-(DAVALI YANINDA MÜDAHİL): … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Yardım Sandığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 16/03/2022 tarih ve E:2018/6441, K:2022/1092 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 25/08/2017 tarih ve 30164 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2018 ve 2019 yıllarını kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’nin ”Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı İkinci Bölümünün 27. maddesinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 16/03/2022 tarih ve E:2018/6441, K:2022/1092 sayılı kararıyla;
Üyelerine karşılıksız olarak, evlenme, ölüm, emeklilik, malüliyet, tabii afet yardımları gibi yardımları yapmak amacıyla kurulan İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığına, 4357 sayılı Kanun’da ve İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Anastatüsü’nde sayılan kişilerin kendi isteklerine bakılmaksızın zorunlu olarak üye olacakları ve bu üyeliklerin ihtiyari hale getirilemeyeceği,
Anayasa’nın 128. ve 53. maddeleri ile konuya ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca, memurların ve diğer kamu görevlilerinin malî ve sosyal haklarına ilişkin toplu sözleşme yapma hakkına sahip oldukları, 4688 sayılı Kanun’da, toplu sözleşme kapsamının mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak belirleneceği, aynı Kanun’la atıf yapılan 6356 sayılı Kanun’da ise, toplu iş sözleşmelerinin Anayasa’ya ve kanunların emredici hükümlerine aykırı düzenlemeler içeremeyeceğinin ifade edildiği,
Anayasa’nın anılan maddeleri uyarınca, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin hususlarda, toplu sözleşme ile nispi emredici nitelikteki kanun hükümlerinin çalışanlar lehine değiştirilmesi mümkün olmakla birlikte, mutlak emredici kanun hükümlerinin, toplu sözleşme ile değiştirilmesi ya da uygulanamaz hale getirilmesi mümkün bulunmadığı; toplu sözleşmelerin kanun niteliğinde kural koymasının; kanun koyması, kanunu değiştirmesi ya da yürürlükten kaldırması anlamına gelmediği,
Toplu sözleşme hakkının, kamu görevlilerine, kanunla yüklenen birtakım yükümlülüklerden kurtulma hakkı vermediği gibi, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenlemeler yapma, birtakım hak ve yükümlülükleri kaldırma ya da bazı hak ve yükümlülükler koyma hakkı vermesinin de mümkün olmadığı,
Bu durumda, 4357 sayılı Kanun uyarınca Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden maaş alan ilkokul öğretmenleri, ilkokul yardımcı ve stajyer öğretmenleri, yetiştirme yurtları öğretmenleri, arızalı çocuklara ilk tahsillerini veren müesseselerin öğretmenleri; maarif müdürleri, ilköğretmen müfettiş ve denetmenleri, uygulama okulu öğretmenleri, İlköğretim Umum Müdürlüğü ve Maarif Müdürlüklerinde vazifeli memurlar ile Sandık işlerinde çalışan memurların İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığına üyeliği zorunlu iken, Kanun’un emredici düzenlemesine aykırı olarak Kanun kapsamında olan kişilerin üyeliğini ihtiyari hale getiren dava konusu düzenleyici işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa’nın 128. maddesine göre, mali ve sosyal hakların toplu sözleşmeye konu edilebileceği; İLKSAN üyeliğinin de kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin bir durum oluşturduğundan toplu sözleşmeye konu edildiği; toplu sözleşmelerde, düzenleme yapma yetkisinin taraflara bırakıldığı; kamu görevlileri toplu sözleşmesinin, kanuna nazaran özel hüküm taşıdığı; 4357 sayılı Kanun’un 11. maddesinde zorunlu olduğu belirtilen üyeliğin dava konusu düzenleme ile ihtiyari hale getirildiği; her ay ücretlerinden aidat kesintisi yapılmasına karşılık hak arama yolları kapatılmış olan kamu görevlilerinin dava konusu hüküm ile istek ve irade dahilinde üye olma hakkına kavuştuğu; İLKSAN üyeliğinin mali ve sosyal haklara ilişkin bir konu olması nedeniyle toplu sözleşmeye konu edilebileceği ileri sürülmektedir.
Davalı idare yanında müdahil tarafından, kamu görevlileri toplu sözleşmesinin kendine özgü, genel düzenleyici işlem niteliğinde olduğu ve bir özel hukuk sözleşmesi olduğu; dava konusu düzenleme ile İLKSAN’ın menfaatinin ya da tüzelkişiliğinin ihlal edilmediği; toplu sözleşme ile temel hak ve özgürlüklere aykırı düzenleme yapılamayacağı ancak emredici hükümlerin çalışan lehine değiştirilebileceği; bu kapsamda üyeliğin ihtiyari hale getirildiği; İLKSAN’ın kanunla kurulmuş özel bir yardımlaşma sandığı olduğu ve sandığa üyeliğin de bir tür sözleşme niteliğinde olduğu; bu nedenle, kişilerin iradesinin ve isteğinin önplanda olması gerektiği; kişilerin kendi seçimi olmayan bir üyelik yüzünden bir özel hukuk organizasyonuna mali destek vermek zorunda bırakıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın hukuka uygun ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare ve yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 16/03/2022 tarih ve E:2018/6441, K:2022/1092 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 26/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.