DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/322 E. , 2022/464 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/322
Karar No : 2022/464
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 27/10/2020 tarih ve E:2017/15255, K:2020/4804 sayılı “davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi” yolundaki kararına karşı davacının temyiz istemine yönelik aynı Daire tarafından verilen …tarih ve E:…sayılı “temyiz süre ret kararı”nın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 24/05/2021 tarih ve E:2017/15255 sayılı kararıyla;
Dairelerince davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi yolunda verilen 27/10/2020 tarih ve E:2017/15255, K:2020/4804 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulmasının istenilmesi üzerine dosyanın incelendiği belirtilerek,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunun 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin, sayma suretiyle belirtilen davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceğinin; “Temyiz Dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde, kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceğinin kurala bağlandığı,
Dosyanın incelenmesinden, temyize konu Daire kararının, 05/03/2021 tarihinde davacıyla aynı konutta oturan kardeşine tebliğ edildiğinden, en geç 05/04/2021 tarihine kadar temyiz başvurusunda bulunulması gerekmekte iken 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde belirtilen otuz günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 12/04/2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından, süresi içinde yapılmayan temyiz başvurusunun reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle, davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Daire kararının tebliği yapıldığı sırada Osmaniye İlinden, Mersin İline taşındığı, tebligat yapılan kişi ile aynı konutta yaşanıldığından bahsedilemeyeceğinden tebligatın usulsüz olduğu, temyiz süresinin hesaplanmasında, Daire kararına muttali olunan 09/04/2021 tarihinin esas alınması gerektiği, bu nedenle temyiz isteminin süresinde yapıldığı kabul edilerek davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi yolunda verilen Daire kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Daire kararının, davacıya bilinen son adresinde, aynı konutta oturduğu değerlendirilen kardeşine tebliğ edildiği görülmekte ise de; tebliğ alan kişinin davacının Mersin’de olduğunu beyan ettiğinin tebliğ alındısına işlendiği, ancak tebliğ alındısına, davacının Mersin’de olma durumunun geçici ya da sürekli olup olmadığına dair bir bilginin işlenmediği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun adresin kapalı olması ile adreste geçici olarak bulunmama durumuna ilişkin ayrıksı düzenlemeleri göz önünde bulundurulduğunda, posta memurunun, adreste bulunmama durumunun geçici ya da sürekli olup olmadığını araştırma ve bu durumu tebliğ evrakına işleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Dolayısıyla, Daire kararı davacıya tebliğ edilirken böyle bir bilgi tebliğ evrakına işlenmediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve temyiz isteminin süresinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının temyiz isteminin kabulü ile temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki Daire kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE;
2. Davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 24/05/2021 tarih ve E:2017/15255 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Danıştay Beşinci Dairesinin 27/10/2020 tarih ve E:2017/15255, K:2020/4804 sayılı kararına karşı bulunulan temyiz başvurusuna ilişkin harçların davacı tarafından yatırılmadığı anlaşıldığından, temyiz başvuru ve karar harcı toplamı olan …TL’nin davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 16/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.