Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/3194 E. 2022/3968 K. 22.12.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3194 E.  ,  2022/3968 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3194
Karar No : 2022/3968

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Odası (… Şubesi)
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/09/2020 tarih ve E:2018/2511, K:2020/1490 sayılı bozma kararına uyularak verilen Danıştay Altıncı Dairesinin 16/03/2022 tarih ve E:2021/1659, K:2022/3127 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Orman Bakanlığınca 01/04/2011 tarihinde onaylanan Van-Bitlis-Muş Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 16/03/2022 tarih ve E:2021/1659, K:2022/3127 sayılı kararıyla; ,
Dairelerinin, dava konusu çevre düzeni planının Van Gölü Sulak Alanı ekolojik etkilenme bölgelerinin alanda belirlenmemiş olması açısından iptali, diğer hususlar yönünden davanın reddi yolundaki 30/11/2017 tarih ve E:2011/6791, K:2017/10229 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/09/2020 tarih ve E:2018/2511, K:2020/1490 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozulan kısım yönünden dava dosyasının yeniden incelendiği belirtilerek;
Dava konusu çevre düzeni planının 7.15 ve 7.15.1 sayılı plan hükümleri ile Dairelerince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda yer alan görüş ve tespitlere yer verilerek,
Van Gölü Sulak Alanının ekolojik etkilenme bölgesinin belirlenmesinin, bu alanın korunması açısından önemli olduğu hususunda kuşku bulunmamakla birlikte, 7.15 sayılı plan notu ile öngörülen planlama bölgesi içinde yer alan doğal ya da yapay tüm sulak alanlarda belirlenmiş/belirlenecek koruma bölgelerinde (mutlak koruma bölgesi, sulak alan bölgesi ekolojik etkilenme bölgesi, ve tampon bölge) ortak alan yönetim planlarının hazırlanması ve bu plana göre, uygulama yapılmasının esas olduğu, bu alanlarda yönetim planları hazırlanıncaya kadar “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” hükümlerine uyulmasının zorunlu olduğu, sulak alanlarda hiçbir amaçla doldurma ve kurutma yapılamayacağı, koruma bölgelerinden kum alınamayacağı, doğal yapıyı bozacak uygulamalarda bulunulamayacağı kuralları dikkate alındığında, Van Gölü Sulak Alanının dava konusu plan hükümleri ile koruma altına alındığı ve sulak alan sınırları belirlenmemiş olsa dahi Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği çerçevesinde korunmasının zorunlu olduğu,
Öte yandan, bu alana ait etkilenme bölgesi ve diğer koruma sınırlarının ilgili idaresince belirlendikten sonra plana işleneceği açık olduğundan, Van Gölü Ekolojik Etkilenme Bölgesi sınırının bu aşamada planda yer almamasının, dava konusu planı tek başına kusurlandırmayacağı,
Nitekim bilirkişi raporunda da, sulak alanlar için hazırlanacak Sulak Alan Yönetim Planları tamamlanıncaya kadar, alan ve çevresinde hazırlanacak alt ölçekli planlama çalışmalarında, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nin “Ekolojik Etkilenme Bölgesi Uygulama Esasları”na uyulmasının zorunlu olduğunun ifade edilmesinin de yukarıda yer verilen tespitleri desteklediği,
Bu itibarla, Van Gölü Sulak Alanı ekolojik etkilenme bölgesinin belirlenmemiş olması hususu yönünden de dava konusu planda hukuka aykırılık görülmediği,
gerekçesiyle, davanın reddine, 25,000,00-TL temyiz yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sulak alanların ekolojik sistemdeki yeri ve önemine değinilerek, Dairece alınan bilirkişi raporunda Van Gölü Sulak Alanı ekolojik etkilenme bölgesi sınırlarının planda gösterilmemesinin bir eksiklik olarak tespit edildiği, dava konusu planın onaylandığı tarihte yürürlükte olan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği hükümleri uyarınca sadece sulak alan olarak belirlemenin yeterli olmadığı, koruma bölgelerinin de planda gösterilmesi gerektiği, söz konusu hususa ilişkin itirazların plan yapım aşamasında da çeşitli kurum ve kuruluşlarca dile getirildiği, bu nedenlerle, esas yönünden hukuka aykırı olan Daire kararının bozulması gerektiği, öte yandan idarece yapılan temyiz masrafları 25,00-TL olmasına rağmen, hüküm fıkrasında bu rakamın 25,000,00-TL olarak gösterildiği bu maddi hatanın da düzeltilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Daire kararının temyiz yargılama giderleri haricindeki kısımları yönünden incelenmesi;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; 4. fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu kararı, temyiz yargılama giderleri haricindeki kısımlar yönünden; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/09/2020 tarih ve E:2018/2511, K:2020/1490 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
Daire kararının temyiz yargılama giderleri yönünden incelenmesine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda, Danıştayın; kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik ve yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarece temyiz aşamasında yapılan yargılama gideri 25,00-TL olmasına ve nitekim Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 16/03/2022 tarih ve E:2021/1659, K:2022/3127 sayılı kararının altında yer alan yargılama giderlerine ilişkin tabloda bu rakam doğru bir şekilde belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasının dördüncü sırasında, davalı idarenin 25,000,00-TL temyiz yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinde sehven yapıldığı anlaşılan bu maddi hatanın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 1/b bendi hükmü uyarınca, temyize konu Daire kararının hüküm fıkrasının dördüncü sırasındaki, “Davalı idarenin 25,000,00 TL temyiz yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin; “25,00-TL temyiz yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,” şeklinde düzeltilerek onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE;
2. Davanın Van Gölü Sulak Alanı ekolojik etkilenme bölgesinin belirlenmemiş olması hususu yönünden de yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 16/03/2022 tarih ve E:2021/1659, K:2022/3127 sayılı kararının temyiz yargılama giderleri haricindeki kısımlar yönünden ONANMASINA,
3. Anılan Daire kararının hüküm fıkrasının dördüncü sırasındaki, “Davalı idarenin 25,000,00 TL temyiz yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin; “25,00-TL temyiz yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. Kesin olarak, 22/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.