Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/3009 E. 2023/389 K. 07.03.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3009 E.  ,  2023/389 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3009
Karar No : 2023/389

TEMYİZ EDENLER :1- (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVALI): … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMLERİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının taraflarca, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması karşılıklı olarak istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gaziantep ili, Şahinbey ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca 209.748,44 TL para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararı ile yıkıma ilişkin … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Yıkım kararına yönelik;
Yapının ruhsatsız olduğundan bahisle davalı idare tarafından düzenlenen 31/10/2016 tarihli yapı tatil tutanağı ile yapının ruhsata uygun hale getirilmesi veya ruhsat alınması için davacıya en çok 1 aylık süre verilmesi gerekirken, bu süre verilmeksizin 02/11/2016 tarihli belediye encümeni kararı ile 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca yıkım kararı verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı,
İdari para cezası açısından;
3194 sayılı Kanun’un 42. maddesinde, para cezası yaptırımının uygulanacağı “ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapının sahibi” ibaresinden, ister yapının mülkiyetine sahip kişiler, isterse kiracı, yapı malikinin yakını, intifa hakkı sahibi gibi üçüncü kişiler olsun, inşai faaliyeti yapan kişilerin anlaşılması gerektiğinden, davaya konu yapının bulunduğu taşınmazın hisseli maliki olarak tapuda görünen davacının, sadece bu nedenle ruhsatsız yapıları yaptığı kabul edilerek, yapı sahibi olarak nitelendirilemeyeceği, yapıyı yapanın açık ve net olarak belirlenmesi ve yapıyı yapana para cezası verilmesi gerektiği halde, sadece hisseli malik olduğu gerekçesiyle tesis edilen idari para cezasında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Yıkım işlemi açısından;
3194 sayılı Kanun’da belirtilen bir aylık süre, yapı sahiplerine, inşaatın mühürlenme tarihinden itibaren tanınması gereken sürenin üst sınırı olup, olayın niteliğine göre daha az süre tanınmasının da mümkün olduğu, kaldı ki ruhsata bağlanması olanaksız olan yapılar hakkında bu sürenin öngörülmemesinin de yıkım işlemini kusurlandırmayacağı,
Bu durumda; dava konusu ruhsatsız ve kaçak olduğu tespit edilen yapının henüz imar planları ve parselasyon yapılmamış kadastral parsel üzerinde olduğu, dolayısıyla ruhsata aykırılığın giderilmesi için 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesine göre davacıya otuz (30) gün sürenin verilmesine gerek olmadığından, … tarih ve … sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
İstinafa konu İdare Mahkemesi kararının; 209.748,44-TL idari para cezasının iptaline ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların, kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle,
İdari para cezası açısından, davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine, yıkım kararı yönünden ise, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 24/03/2022 tarih ve E:2019/12957, K:2022/3636 sayılı kararıyla;
İdari para cezasına ilişkin kısım yönünden;
Yapı tatil tutanağında, “yapı sahiplerinin H.Y ve tapu kayıt listesindeki ortakları” olarak belirlendiği, toplam on yedi adet ruhsatsız yapı bulunduğu, dava dilekçesinde davacı tarafından, ruhsatsız yapı yapıldığının ikrar edildiği (dava dilekçesinde davacı tarafından iki katlı kullanıma hazır ve altı dükkan olarak yapılan, kapısı/kepengi takılmış yapının sadece dış sıvasının kaldığı belirtilmiş), ancak cezaların şahsiliği ilkesi gereği, ruhsatsız yapıyı yapanın açık ve net olarak belirlenmesinden sonra yapıyı yapana para cezası verilmesi ve birden fazla hissedarı bulunan bir taşınmaz üzerinde hissedarlar tarafından birlikte yapı yapılması halinde, para cezası miktarının yapıyı yapanların hisseleri oranında bir saptama yapılması suretiyle hesaplanması gerekirken, buna ilişkin bir belirleme yapılmaksızın, kimden hangi oranda tahsil edileceği belirtilmeden tesis edilen idari para cezasında hukuka uyarlık görülmediğinden, bu kısım açısından temyize konu kararda sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmadığı,
Yıkıma ilişkin kısım açısından;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun konuyla ilgili 32. maddesine yer verildikten sonra,
Olayda, 31/10/2016 tarihli yapı tatil tutanağında, İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca işlem yapılacağının açıkça belirtildiği, buna göre yapının ruhsata uygun hale getirilmesi veya ruhsat alınması için 31/10/2016 tarihinden itibaren bir aylık süre verildiğinin kabul edilmesi gerektiği,
Bu durumda, 31/10/2016 tarihli yapı tatil tutanağının düzenlenmesinden itibaren bir aylık süre beklenilmeden, yapının yıkımına yönelik tesis edilen … tarih ve … sayılı Şahinbey Belediye Encümeni kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, yıkım işlemine ilişkin kısmının bozulmasına, idari para cezasına ilişkin kısmının belirtilen gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Uyuşmazlık konusu taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planında “ağaçlandırılacak alan” kullanımında kaldığı ve taşınmaza ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunmadığı, yapılaşma hakkı tanınmamış olan taşınmazın kadastral niteliğini (imar parseli olmadığı) koruduğu, bu haliyle, uyuşmazlık konusu yapının ruhsata bağlanma imkanının bulunmadığı,
Bu durumda, ruhsatsız olarak inşa edilen ve Kanun gereği ruhsata bağlanma imkanı da bulunmayan uyuşmazlık konusu yapının, bir aylık süre tanınmaksızın yıkımına ilişkin belediye encümeni kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yıkım işlemi açısından davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; yapı tatil tutanağının usulüne uygun tutulmadığı, ruhsata aykırı olduğu iddia edilen yapının yıkımı için Kanun’da öngörülen bir aylık sürenin verilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ :
Bölge İdare Mahkemesi kararının kesinleşen kısmı hakkında temyiz isteminde bulunduğu anlaşılan davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, davacının temyiz isteminin ise reddine karar verilerek, ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının temyiz istemi yönünden;
Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen ısrar kararı usul ve hukuka uygun olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince,
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının görevlerini düzenleyen 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idare mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği düzenlenmiştir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; davanın, ruhsatsız yapıların 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yıkımına ve aynı Kanun’un 42. maddesi uyarınca davacı adına idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açıldığı, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemlerin iptaline karar verildiği, bu karara yapılan istinaf başvurusunun idari para cezası açısından reddi, yıkım kararı yönünden ise, istinaf isteminin kabulü ile, İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verildiği, bunun üzerine, davalı idarenin temyiz isteminin, Danıştay Altıncı Dairesinin 24/03/2022 tarih ve E:2019/12957, K:2022/3636 sayılı kararıyla kısmen reddedilerek, idari para cezasına ilişkin kısmın değişik gerekçe ile onandığı ve kararın bu kısmının kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, davalı idarenin temyiz isteminin, Danıştay Altıncı Dairesince değişik gerekçe ile onanarak kesinleşen Bölge İdare Mahkemesi kararının idari para cezasına ilişkin kısmına yönelik olduğu anlaşıldığından, ısrara konu olmayan bu kısma yönelik temyiz isteminin incelenmesine, hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine;
2…. İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın yıkıma ilişkin kısmının kaldırılarak bu kısım yönünden davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3.Davalı idarenin temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
4.İdare Mahkemesince verilen adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için İdare Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
5. Kesin olarak, 07/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.