Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/3006 E. 2022/4069 K. 29.12.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/3006 E.  ,  2022/4069 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3006
Karar No : 2022/4069

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1-… Bakanlığı
2- … Valiliği
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLLERİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ordu ili, Altınordu ilçesi, … Mahallesi, … mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında “okul alanı” olarak belirlenmesine rağmen, uzun yıllardır kamulaştırılmaması nedeniyle, uğranıldığı ileri sürülen 878.465,24-TL (ıslah edilmiş haliyle) bedelin, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Anayasa’nın 13. ve 35. maddeleri ile İmar Kanunu’nun 10. maddesine yer verildikten sonra,
Dosyanın ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, davanın kabulü ile 300.000,00-TL’nin dava tarihinden, 578.465,24-TL’nin ise ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 20/04/2022 tarih ve E:2021/6194, K:2022/5007 sayılı kararıyla;
Davaya konu taşınmazın, yargı kararıyla iptaline karar verilen 2017 onaylı 1/1000 ölçekli ilave ve revizyon uygulama imar planı ile bu planın dayanağı olan 1/5000 ölçekli ilave ve revizyon nazım imar planı kapsamında kalıp kalmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı, dava konusu taşınmazın söz konusu planlar kapsamında kaldığının tespiti halinde, “okul yeri” olarak kısıtlılığın devam ettiğinden bahsedilmesi mümkün olmamakla birlikte, yargı kararının uygulanmasına yönelik alanda yeni imar planları onaylandı ise, bu planlarda kısıtlılık halinin devam edip etmediğinin tespitinden sonra yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Taşınmazın, 1992 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile “okul yeri” olarak belirlendiği ve 30 yıldır kısıtlılığın devam ettiği, 2017 yılında onaylanan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planlarında da bu kısıtlılığın sürdürüldüğü, bu planların yargı kararı ile iptali sonrasında yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi kapsamında yürütülen planlama çalışmalarının devam ettiği, bu kapsamda 1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylanarak kesinleştiği ve anılan planda taşınmazdaki “eğitim alanı” plan kararı çerçevesindeki kısıtlılığın devam ettirildiği, buna uygun olarak hazırlanan ve planların kademeli birlikteliği ilkesi uyarınca “eğitim alanı” plan kararını sürdürmek zorunda olan 1/1000 ölçekli imar planının da hazırlandığı ve bu planda da taşınmazın “eğitim alanı” olarak işlevlendirildiği, bu plan henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, idarenin taşınmazdaki kısıtlılığı sürdürme iradesinin ortada olduğu sonucuna ulaşılarak, hesaplanan tazminat miktarının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, bozma kararına uyulmadan verilen kararda isabet bulunmadığı, ödenmesi gereken bedelin dayanağı olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: 26/11/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle, 2942 sayılı Kanun’un Ek 1. maddesine eklenen hüküm uyarınca, temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İmar planları ile üzerindeki tasarruf hakkı kısıtlanan taşınmazın, ilgili mevzuat uyarınca kamulaştırılmaması nedeniyle, uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle, temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ilk inceleme konularının belirlendiği “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, dilekçenin görev yönünden de inceleneceği, 15. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde ise, bu hususta Kanuna aykırılık görülmesi halinde, davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 1. maddesinde; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır.” hükmü bulunmakta iken, 26/11/2022 tarih ve 32025 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile anılan maddeye, “Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür.” hükmü eklenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
26/11/2022 tarihinde yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız hukuki el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarının adli yargı mercilerince görüleceği kabul edilerek, anılan uyuşmazlıkların idari yargı kolundan çıkarılıp adli yargı kolunun içine dâhil edildiği görülmektedir.
7421 sayılı Kanun’a ait TBMM Komisyon raporunda, anılan ek cümlenin getiriliş amacı, “Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları nedeniyle yargı yolundan kaynaklı uygulama sorunları giderilmesi; İdari Yargı tarafından verilen tazminat kararlarıyla birlikte taşınmazların el atmayı gerçekleştiren idare adına tescil edilememesi nedeniyle uygulamada meydana gelen sorunların çözümlenmesi amaçlanmıştır.” şeklinde belirtilmiştir.
Anılan düzenleme ile 2942 sayılı Kanun’un Ek 1. maddesi uyarınca açılacak olan davalarda, açıkça adli yargı yerleri görevli kılınmış olup, ayrıca idari yargı yerlerinde ilk derece, istinaf ve temyiz aşamasında olan davalara devam edilmesi gerektiği yönünde de bir geçici hükme yer verilmemiş, anılan Kanun’un 24. maddesinde, Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Yargılama usûlüne ilişkin bir konu olarak, görevli yargı koluyla ilgili yapılan kanun değişiklikleri (kanunda açıkça aksine bir hüküm bulunmadıkça), “derhâl uygulama” ilkesi gereğince henüz kesinleşmeyen tüm davalara uygulanır.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin olarak kanunlarla getirilen kurallar, kamu düzeninden olduğundan, 26/11/2022 tarih ve 32025 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun’la getirilen göreve ilişkin hükmün, görülmekte olan bu davada da uygulanması gerekmektedir.
Buna göre, 7421 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonrasında, uyuşmazlık konusu edilen davalarda açıkça adli yargı yerlerinin görevli kılınması, mevcut idari yargı yerlerinde görülen davalara ilişkin herhangi bir istisna hükmüne yer verilmemesi, görevin kamu düzeninden olması ve davanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği hususları birlikte dikkate alındığında, bu davanın da adli yargı yerlerinin görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı mercileri görevli olduğundan, davanın esasına girilmeksizin görev yönünden reddi gerekmekte olup, belirtilen hususlar doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4.Kesin olarak, 29/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.