Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2866 E. 2023/66 K. 25.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2866 E.  ,  2023/66 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2866
Karar No : 2023/66

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Süt Sürünleri A. Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 25/04/2022 tarih ve E:2022/2312, K:2022/2327 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 08/02/2015 tarih ve 29261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliğinin (TEBLİĞ NO: 2015/6) 14. maddesinin (i) bendinde yer alan “süzme” ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 25/04/2022 tarih ve E:2022/2312, K:2022/2327 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/11/2021 tarih ve E:2020/2094, K:2021/2422 sayılı bozma kararına uyularak;
Dava konusu Tebliğ’in, “Etiketleme” başlığını taşıyan 14. maddesinde, Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin etiketinde, peynirin piyasaya sunulduğu biçimine, üretim tekniğine, şekline ve kullanım amacına göre “tost peyniri”, “süzme/ultrafiltrasyon”, “üçgen” gibi ibareler kullanılabileceğinin belirtildiği; “Tanımlar” başlığını taşıyan 4. maddesinde ise, sadece “ultrafiltrasyon” ibaresine ilişkin tanıma yer verildiği, bu tanımda “süzme” ibaresine yer verilmediği,
Bu bağlamda, Tebliğ’in “Tanımlar” kısmında sadece “ultrafiltrasyon” ibaresine ilişkin tanıma yer verilip, bu tanımda “süzme” ibaresine yer verilmemesine rağmen Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliği’nin (TEBLİĞ NO:2015/6) dava konusu 14. maddesinin (i) bendinde, üretim tekniği olarak birbirinin yerine geçecek şekilde “süzme/ultrafiltrasyon” ibarelerinin birlikte kullanılmasının, bir düzenleyici işlemde olması gereken “açık ve belirgin olma” niteliğine uygun olmadığı, hukukun “öngörülebilirlik” ve “belirlilik” ilkelerine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliğinde dava konusu edilen “süzme” ibaresinin Tebliğin etiketleme bölümünde belirtilmiş olduğu ve bir peynir çeşidini yansıtmadığı, Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğinin 17. maddesinin 3. fıkrasında “Gıdanın fiziksel durumuna veya geçirdiği özel işleme ilişkin bilgilerin (örneğin; toz haline getirilmiş, dondurularak kurutulmuş, derin dondurulmuş, konsantre, tütsülenmiş, gibi) bulunmamasının satın alan kişiyi yanıltabileceği durumlarda, bu bilgiler gıdanın adında yer alır veya gıdanın adının yanında belirtilir.” hükmünün bulunduğu, Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliğinde tanımlanan peynir çeşitlerinin üretiminde kullanılabilen üretim şekillerinin etikette belirtilmemesinin tüketiciyi yanıltacak bir durum olarak değerlendirilmediğinden, üretim şekillerinin etikette belirtilmesinin zorunlu tutulmadığı, ancak buna ilişkin olarak piyasadaki mevcut durum ve Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğinin 17. maddesi de dikkate alınarak farklı üretim şekilleri olan peynir ürünlerinde üretim şeklinin etikette belirtilmesinin zorunlu olmadığını vurgulamak ve oluşabilecek yanlış uygulamaların önüne geçmek amacıyla düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğu, etikette belirtilmesi zorunlu olmayan “süzme” ibaresinin ise Türk Gıda Kodeksi Fermente Süt Ürünleri Tebliğinde ifade edilen “süzme yoğurt” ibaresinden hareketle, tüketiciler tarafından daha kolay anlaşılır bir ifade olduğu için konulduğu, “süzme” ibaresinin, tüketiciler tarafından bir çeşit gibi algılanmadığı, anılan ibarenin bir üretim şekli olduğunun bilindiği, “süzme” ibaresinin, peynir üretim metodu olarak, ultrafiltrasyon metodu ile üretilen peynirlerin etiketlerinde belirtilmesi, üretim metodu hakkında tüketicilerin bilgilendirilmesi için en uygun Türkçe ifade olarak değerlendirilmekte olduğu, davacı firma haricindeki üreticilerin bu ibareyi kullanmasının yasaklanmasının uygun görülmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/11/2021 tarih ve E:2020/2094, K:2021/2422 sayılı kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 25/04/2022 tarih ve E:2022/2312, K:2022/2327 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 25/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.