Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2830 E. 2023/309 K. 22.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2830 E.  ,  2023/309 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2830
Karar No : 2023/309

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1-… Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2-… Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 10/02/2022 tarih ve E:2019/2543, K:2022/1328 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı arsa payı satışı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile 15/A maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 10/02/2022 tarih ve E:2019/2543, K:2022/1328 sayılı kararıyla;
Dava konusu 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10.maddesi ile Yönetmelik’in 15. maddesinin 2. fıkrasının değiştirildiği, yapılan değişikliklerin, düzenlemenin esasına yönelik olduğu, başka bir ifadeyle dava konusu düzenlemeleri yürürlükten kaldırdığı anlaşıldığından, bu kısma yönelik olarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varıldığı,
Dava konusu 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
Dava konusu düzenlemenin, kentsel dönüşümü duraksamaya yer vermeden, uygulama işlemlerini sürüncemede bırakmadan gerçekleştirmek için, dönüşümü isteyen en az üçte iki çoğunluktaki maliklerin haklarını koruyarak, azınlıkta kalan maliklerin de mülkiyet hakkını ihlal etmeden yapıldığı sonucuna varıldığı, ayrıca maliklerin üçte iki çoğunluk ile aldıkları karara karşı, adli yargıda; bu karara dayanılarak tesis edilen idari işlemlere karşı ise idari yargıda dava açma hakkının da her zaman bulunduğu dikkate alındığında, yapılan düzenlemenin 6306 sayılı Kanun’un amaçları arasında belirtilen riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek için, başka bir ifadeyle can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapıldığı sonucuna varıldığı,
Öte yandan, iptali istenilen düzenlemeye karşı başka bir davacı tarafından açılan dava sonucunda, Dairelerinin 12/06/2019 tarih ve E:2019/2513, K:2019/5503 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/09/2021 tarih ve E:2019/2838, K:2021/1580 sayılı kararıyla onandığının görüldüğü,

Dava konusu Yönetmelik’in 15/A maddesinin 1. fıkrasının (a,b,c ve ç) bentleri yönünden;
Dava konusu kurallarda, üçte iki çoğunluk kararıyla ilgili konuların ve bu karar doğrultusunda yapılan anlaşmaya katılmayan maliklerin arsa paylarının satışına geçilmeden önce yapılacak işlemlerin düzenlendiği, bu düzenlemelerde dayanağı 6306 sayılı Kanun’a aykırı bir hususun bulunmadığı, yapının değerinin hangi kriterlere göre ve kim tarafından belirleneceğinin Yönetmelik’in 15/A maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği de dikkate alındığında, Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilen arsa payının değerine ilişkin belgelerin bağlayıcı değil, yol gösterici olduğu, riskli yapının yıkılmış olduğuna bakılmaksızın satışın yapılabilmesinin malikin mülkiyet hakkını ihlal etmeyeceği gibi bu durumun belirsizlik oluşturmayacağı, aksine kentsel dönüşümün sürüncemede kalmasına engel olacağı sonucuna varıldığı,
Öte yandan, iptali istenilen düzenlemeye karşı başka bir davacı tarafından açılan dava sonucunda, Dairelerinin 12/06/2019 tarih ve E:2019/2513, K:2019/5503 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/09/2021 tarih ve E:2019/2838, K:2021/1580 sayılı kararıyla onandığının görüldüğü,

Dava konusu Yönetmelik’in 15/A maddesinin 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. fıkraları yönünden;
21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 11. maddesi ile Yönetmelik’in 15/A maddesinin dava konusu edilen fıkralarının değiştirildiği, yapılan değişikliklerin, düzenlemenin esasına yönelik olduğu, başka bir ifadeyle dava konusu düzenlemeleri yürürlükten kaldırdığı anlaşıldığından, bu kısımlara yönelik olarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varıldığı,

Dava Konusu İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı satış işlemi yönünden;
Uyuşmazlıkta; davacının … numaralı bağımsız bölüm maliki olduğu, İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada,… parsel sayılı taşınmazdaki yapının riskli yapı olduğu tespit edilerek yıkılmasından sonra yapının arsasına yapılacak yeni uygulamaya ilişkin arsa paydaşlarınca oy birliğiyle anlaşılamaması üzerine anlaşmaya katılmayan davacının arsa payının satışa çıkarılmasına ilişkin işlem dava konusu edilmişse de; riskli yapının yıkımından sonra taşınmaza yapılacak yeni uygulamaya ilişkin arsa paydaşlarının en az üçte iki çoğunluk ile aldığı karar doğrultusunda, yükleniciyle davacının gelinen aşama itibarıyla anlaştığı ve davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesini imzaladığı, bu gerekçeyle de davalı idarenin davacının arsa payının satışına ilişkin işlemi iptal ettiği, dolayısıyla ortada incelenmesi gereken bir işlem kalmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 11/07/2018 tarihli satış işlemi ile 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. fıkrası ile 15/A maddesinin 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. fıkraları yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yönetmelik’in 15. maddesinin 3. fıkrası ile 15/A maddesinin 1. fıkrasının (a,b,c ve ç) bentleri yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, satış işlemin tesis edilmesine sebep olan, arsa paydaşlarının en az üçte iki çoğunluğunun yükleniciyle sözleşme yapılmasına ilişkin karar aldıkları 27/02/2018 tarihli toplantıya davet edilmediği, bu toplantıda arsa payının 55m2 olarak kabul edildiği, idarece iptal edilen satışta ise 67m2 olarak kabul edildiği, adli yargıda devam eden davada düzenlenen bilirkişi raporuna göre ise arsa payının 87m2 olduğu, bu durumda, satışın hangi m2 üzerinden yapılacağının açıkça belirli olmadığı, böyle bir durumda yapılacak satışın mülkiyet hakkı ihlaline sebep olacağı; dava konusu Yönetmelik’in 15/2. ve 3. maddelerinde mülkiyet hakkının sınırlanmasının söz konusu olduğu, bu durumun ancak Kanun ile düzenlenebileceği, üçte birde kalan azınlığın mülkiyet hakkının, üçte iki çoğunluğun iradesine bırakılamayacağı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa ile korunan hakkının Yönetmelik ile düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu, 15/A maddesinde ise muğlak ifadeler bulunduğu, bu haliyle kuralların hukuki belirlilik ilkesine, mülkiyet hakkına ve Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden … Bakanlığı tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuş, … Valiliği tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yapının riskli yapı olduğu tespit edilerek yıkılmasından sonra yapının arsasına yapılacak yeni uygulamaya ilişkin arsa paydaşlarınca oy birliğiyle anlaşılamaması üzerine anlaşmaya katılmayan davacının arsa payının satışa çıkarılmasına ilişkin İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce … tarih ve … sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine anılan işlem ile dayanağı 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile 15/A maddesinin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Temyizen incelenen dava 03/08/2018 tarihinde açılmış olup, İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle davacı tarafından, 23/07/2018 tarihinde açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf talebi … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla kesin olarak reddedilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinde;
“Kararlarda:

g) Kararın tarihi ve oybirliği ile mi, oyçokluğu ile mi verildiği,
h) Kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin veya hakiminin ad ve soyadları ve imzaları ve varsa karşı oyları,

Belirtilir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” hükmüne yer verilmek suretiyle doğrudan dava açma şartları arasında “derdestlik” sayılmış, Kanun’un 115. maddesinde ise, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay Altıncı Dairesinin temyizen incelenen kararında, dava konusu İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 11/07/2018 tarihli satış işlemi ile 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 2. fıkrası ile 15/A maddesinin 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. fıkraları yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yönetmelik’in 15. maddesinin 3. fıkrası ile 15/A maddesinin 1. fıkrasının (a,b,c ve ç) bentleri yönünden ise davanın reddine oyçokluğu ile karar verilmiştir.
Daire kararında kısmen davanın reddine oyçokluğu ile karar verildiği belirtilmişse de, kararda karşı oyu bulunan bir üyenin incelenmeksizin ret kararı verilmesi gerektiği görüşü, bir üyenin düzenlemelerin iptaline karar verilmesi gerektiği görüşü ve bir üyenin de karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerektiği görüşüyle kararın “davanın reddine” yönelik kısmına katılmadıkları dikkate alındığında, Daire kararının “davanın reddine” ilişkin kısmında gerekçede oyçokluğunun oluşmadığı anlaşıldığından kararda bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’da “derdestlik” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun’un 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, ikinci davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenemeyeceği usul hukukunun genel ilkelerindendir.
Bu itibarla, Dairesince yeniden verilecek kararda, İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle davacı tarafından işbu davadan önce 23/07/2018 tarihinde açılan davanın da dikkate alınması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 10/02/2022 tarih ve E:2019/2543, K:2022/1328 sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4.Kesin olarak, 22/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.