Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2546 E. 2022/4006 K. 28.12.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2546 E.  ,  2022/4006 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2546
Karar No : 2022/4006

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 11/10/2021 tarih ve E:2017/6856 , K:2021/2978 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4(8)b maddesi ile değişik, 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin aynı KHK uyarınca oluşturulan Komisyonun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Beşinci Dairesinin 11/10/2021 tarih ve E:2017/6856 , K:2021/2978 sayılı kararıyla;
Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4(8)b maddesi ile değişik, 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Millî Savunma Bakanının başkanlığında oluşturulan Komisyonun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, bununla birlikte davacı tarafından aynı istemi de içeren Dairelerinin E:2017/4614 sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davanın Dairelerinin 11/10/2021 tarih ve K:2021/2977 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, anılan kararın ise henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
Buna göre, Dairelerinin E:2017/4614 sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan bu davanın tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu görüldüğünden, derdestlik nedeniyle bu davanın incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, peşinen suçlu kabul edilerek hakkında hukuka aykırı şekilde dava konusu işlemin tesis edildiği, maddi gerçeklikte olmayan delillerin ortaya konulmaya çalışıldığı; ByLock uygulamasını kullanmadığı, dava konusu işlemin tesisinden önce savunmasının alınmadığı, idare tarafından davacının bağımsız ve tarafsız davranmadığı iddia ediliyor ise somut bir şekilde ortaya konulması gerektiği, hazırlanması ve yayınlanmasında dahli, bilgisi ve onayının olmadığı bir belgede isminin geçmiş olmasından dolayı suçlanamayacağı, idare tarafından anılan listelerin kimin tarafından hazırlandığının dahi tespit edilemediği, idare tarafından hangi eyleminden dolayı devlete sadık kalma konusunda zafiyet gösterdiği hususunun ortaya konulması gerektiği, Anayasanın 15. maddesine göre masumiyet karinesinin OHAL döneminde bile ihlal edilemeyecek türden bir hak olduğu, ancak idare tarafından OHAL KHK’sı ile terör örgütü üyesi olarak suçlanıp yargılanmadan mesleğine son verildiği, kamu görevinde çalışmanın bir hak olduğu gözetildiğinde, bir daha kamu görevinde çalışmamak üzere mesleğine son verilmesinin ölçülü olmadığı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu; ayrıca Danıştay Beşinci Dairesinin E:2017/4614 esasında kayıtlı dosya ile bakılmakta olan davanın birleştirilerek karar verilmesi gerektiği, usule aykırı olarak verilen Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 38. maddesinde yer verilen bağlantı müessesesinin, çok sayıdaki dava dosyasının tek dava dosyasında birleştirilmesi anlamına gelmemesi ve anılan Kanun’da birleştirmeye ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemesi nedeniyle birleştirme talebi reddedilerek, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması”,
sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Danıştay Beşinci Dairesinin 11/10/2021 tarih ve E:2017/4614, K:2021/2977 sayılı kararı, Kurulumuzun 26/12/2022 tarih ve E:2022/2411, K:2022/3985 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 11/10/2021 tarih ve E:2017/6856 , K:2021/2978 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 28/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.