Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2416 E. 2022/3954 K. 22.12.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2416 E.  ,  2022/3954 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2416
Karar No : 2022/3954

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … vasisi …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 07/12/2021 tarih ve E:2017/3953, K:2021/4358 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile aynı Kurulun … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 07/12/2021 tarih ve E:2017/3953, K:2021/4358 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin derdestlik dışındaki usule ilişkin itirazları ve davacının bakılmakta olan dosya ile Dairelerinin E:2017/4436 sayılı esasına kayıtlı dosyanın birleştirilmesi talebi yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
Tarafları ve konusu aynı olan bir davanın, daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından biri olan derdestlik müessesesinin ifade ettiği ”ilk davanın aynısı olan diğer davaların açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı” olgusundan hareketle, sonraki davaların derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği,
Derdestlik durumunun ortaya çıkması için; aynı davanın birden fazla açılmış olması ve birinci davanın görülmekte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, davaların aynı dava olarak kabul edilebilmesinin de; davaların taraflarının, konularının, dava konusu işlemlerin aynı olmasına bağlı olduğu,
Davacı tarafından, dava konusu istemle aynı istemi içeren Dairelerinin E:2017/4436 sayısına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davanın Dairelerinin 07/12/2021 tarih ve K:2021/4353 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, anılan kararın ise henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
Buna göre, Dairelerinin E:2017/4436 sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan bu davanın tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu görüldüğünden, derdestlik nedeniyle bu davanın incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kişiselleştirme yapılmadan, somut bir gerekçe gösterilmeden meslekten çıkarıldığı; işlemin tesis edildiği andaki delil durumunun esas olması gerektiği ve işlem tarihinde hakkında somut bir bilgi, belge ortaya konulmadan, toplu bir işlemle meslekten çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu; savunma hakkı tanınmadan işlemlerin tesis edildiği; yasal boşluk nedeniyle iki ayrı dava açıldığı, Dairenin tek dosya üzerinden davayı sürdürmesi gerekirken ayrı ayrı sürdürmesinin ve her dosya için ayrı ayrı vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmetmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, temyize konu kararda atıf yapılan, Danıştay Beşinci Dairesinin 07/12/2021 tarih ve E:2017/4436, K:2021/4353 sayılı kararı, Kurulumuzun 22/12/2022 tarih ve E:2022/932, K:2022/3953 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 07/12/2021 tarih ve E:2017/3953, K:2021/4358 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 22/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.