Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2347 E. 2023/45 K. 23.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2347 E.  ,  2023/45 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2347
Karar No : 2023/45

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Beşinci Dairesinin 03/03/2022 tarih ve E:2017/1695, K:2022/734 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Beşinci Dairesinin 03/03/2022 tarih ve E:2017/1695, K:2022/734 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde, davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmemiş,
“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla esastan reddedildiği, … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile de söz konusu kararın onanarak mahkumiyet kararının kesinleştiği,
ByLock delili yönünden, davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan uygulamayla bağlantı kurulduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüte gönülden bağlı olarak aktif görev aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, üniversite döneminde kaldığı örgüt evinde ortaokul öğrencilerine ders verdiğine, staj döneminde örgüt evlerinde kaldığına ve devreci olarak sorumlu olduğuna, staj döneminde diğer adayları organize eden bir yapısı olduğuna, örgütte yetişmiş biri olduğuna, örgüte eleman kazandırma faaliyetlerinde bulunduğuna, …, … ve … kod adlarını kullandığına, ev abiliği, bölge talebe mesullüğü, başmurakıplık yaptığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, sınav sorularını aldığına, örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinin sorumlusu olarak görev üstlendiğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği, tetkik hakiminin görüşlerinin tebliğ edilmeksizin karar verilmesi nedeniyle silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, tetkik hakiminin görüşlerinin masumiyet karinesine aykırı olduğu, özel hayata müdahalenin sadece meslekten ihraçla kalmadığı ayrıca darbe girişiminin gerçekleşmesinden önce davacı ve ailesi hakkında hukuka aykırı olarak bilgi toplandığı ve bilgilere dayanılarak davacı hakkında gözaltı kararı verildiği, OHAL’in 18 Temmuz 2018 tarihinde sona ermesine rağmen idare tarafından bahane edilerek tedbirler alınmaya devam edildiği, Anayasanın ve AİHS’nin 15. maddesinin idare tarafından kötüniyetle uygulandığı, dava konusu işlemin dayanağı olan delillerin 667 sayılı KHK’nın 3. maddesinin kabul edildiği 23 Temmuz 2016 tarihinden öncesine ait olduğu, sonradan çıkarılan KHK ile yeni bir ceza öngörülerek, bu cezanın geçmişe uygulandığı, bu nedenle suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği, sonradan tespit edilen delillerin önceki tarihli işlemi hukuka uygun hale getiremeyeceği, Anayasal düzene sadakat yükümlülüğünün dava konusu kararda yer almaması nedeniyle mahkeme tarafından bu gerekçeye dayanılamayacağı; Savcılığın elinde bulunan ve ByLock deliline ilişkin olan hard disk ve flash belleğin davacıya verilerek savunma yapmasının sağlanmadığı, davacının bu delilin hukuka aykırılığını ispatlaması için gerekli olan çekişmeli yargılanma hakkını kullanamadığı, evde kalma, staj evinde kalma ya da toplantılara katılma gibi işlendiği tarihte tamamen yasalara uygun olan fiilleri dolayısıyla cezalandırılamayacağı, ceza yargılamasında elde edilen delillerin bu davada kullanılamayacağı, itirafçı tanık beyanlarının hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, tanıkların beyanlarında davacının aleyhine değerlendirilecek ifadelerin bulunmadığı, dava konusu işlemin Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu, bu işlemle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde belirtilen masumiyet karinesinin, 8. maddesindeki özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 03/03/2022 tarih ve E:2017/1695, K:2022/734 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 23/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.