Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2311 E. 2023/42 K. 23.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2311 E.  ,  2023/42 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2311
Karar No : 2023/42

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 30/11/2021 tarih ve E:2016/57861, K:2021/4189 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 30/11/2021 tarih ve E:2016/57861, K:2021/4189 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde görülmemiş,
“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği; karara karşı yapılan temyiz başvurusunun ise … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedilerek mahkumiyet kararının onanarak kesinleştiği,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen “ByLock Tespit Tutanağı”ndan, davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden,davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, hakim-savcı staj evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Unvanlı görev yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Müfettişi ve HSK Kurul Başmüfettişi olarak görevlendirilmesinin diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Mahkumiyet kararındaki tespitler yönünden, davacının mahkumiyetine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer verilen; “..İzmir TEM Şube Müdürlüğü’nce tanzim edilen 24/07/2018 Tarihli Export İnceleme Raporu ile; sanıktan elkonulan dijital materyaller içerisinde yapılan inceleme sonucu FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantılı olup kapatılan Samanyolu TV’ye ait örgüt hakkında övücü videoların ve Fethullah Gülen’e ait videoların, www.herkul.org sitesine ait Fethullah Gülen’in vaaz videolarının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin anlatıldığı videoların bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Sanık videolara ilişkin somut bir açıklamada bulunamamış olup söz konusu siber raporu içeriğinin sanık aleyhine somut delil niteliği taşıdığı kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamından; sanığın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı FETÖ/PDY ana davasında tepe yönetici olarak gözüken … ile 28.03.2013, 18.11.2014 ve 19.11.2014 tarihlerinde 82, 198 ve 190 sn’lik üç görüşmesinin olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır…” yönündeki bu tespitlerin değerlendirilmesinden, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici unsurlar olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği, sonradan tespit edilen delillerin geçmiş tarihli işlemi hukuka uygun hâle getirmeyeceği, temyize konu karar gerekçesinde yer alan demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğüne uyulmadığı hususunun meslekten çıkarma kararında dile getirilmediğinden, bu gerekçeye dayanılamayacağı; ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınmaması gerektiği, ByLock uygulamasını kullandığına dair yazı ve bu hususta mahkemeye sunulan belgelerin tarihinin kamu görevinden çıkarılmasından sonrasına ait olduğu; davacının hakkında gizli ya da açık hiçbir tanık beyanı bulunmadığı, davacı hakkındaki beyanların, Savcılık tarafından şüpheli sıfatıyla alınan beyanlardan oluştuğu, şüphelinin tanık gibi yemin etme ve doğruyu söyleme yükümlülüğü ve sorumluluğunun bulunmadığı; hakkındaki beyanların gerçeği yansıtmadığı, Daire tarafından davacının tanık beyanlarına karşı itirazlarının kararda nasıl karşılandığının anlaşılamadığı, bu yönüyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği; müfettişlik görevinin unvanlı bir görev olarak kabul edilmemesi gerektiği, bu görevinden dolayı eşi ve çocuklarından uzun dönem ayrı kalmak zorunda olduğu için özenilecek bir görev olmadığı, tarihin hiçbir döneminde kişilerin unvanlı görevlere atanmalarından dolayı suçlanmadığı, bu hususun dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu gösterdiği; davacının hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama ve ceza bulunduğu için ceza hukukuna dair tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği; 26/05/2016 tarihinden önce “Cemaat” isimli oluşumun bir terör örgütü olmadığı, bu tarihten önce icra edilmiş yasal faaliyetlerin terör suçlamalarına dayanak yapılamayacağı; OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde meslekten çıkarıldığı, 18/07/2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verildiğinden hakkında uygulanan işlemin anayasal dayanağının kalmadığı; suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği, dava konusu işlemin Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu, bu işlemle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde belirtilen bağımsız mahkeme ilkesinin, masumiyet karinesinin, 8. maddesindeki özel hayata saygı hakkının; öte yandan ayrımcılık yasağının, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 30/11/2021 tarih ve E:2016/57861, K:2021/4189 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 23/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.