Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2189 E. 2023/99 K. 26.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2189 E.  ,  2023/99 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2189
Karar No : 2023/99

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 07/12/2021 tarih ve E:2017/7472, K:2021/4320 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisakı ve irtibatı olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan 23/02/2017 tarihli yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 07/12/2021 tarih ve E:2017/7472, K:2021/4320 sayılı kararıyla;
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 33. maddesi ile 7075 sayılı Kanun ile kabul edilen 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 11. maddesinin 2. fıkrasına yer verilerek,
… tarih ve … sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararıyla, yargı mensubu olarak görev yapmakta olan davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verildiği, bu karara karşı davacının eşi tarafından yapılan yeniden inceleme talebinin ise 29/11/2016 tarih ve 2016/434 sayılı kararla ehliyet yönünden reddedildiği,
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, davacı tarafından Hâkimler ve Savcılar Genel Kuruluna yapılan 23/02/2017 tarihli yeniden inceleme talepli başvurunun, davacının yasal süresi içinde yeniden inceleme yoluna başvurmadığından ve yeniden incelenmesi talep edilen kararın daha önce usulüne uygun bir şekilde kesinleşmiş olduğundan bahisle reddine karar verildiği,
Davacı tarafından, meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin karara karşı yapılan yeniden inceleme talebine cevap verilmemek suretiyle oluştuğu ileri sürülen zımni ret işleminin iptaline karar verilmesi talebiyle bakılan davanın açıldığı,
Yargı mensuplarının meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına ilişkin kararlara karşı dava açılabilmeleri için bu kararların kesinleşmesi gerektiği, kesinleşmenin de on gün içinde yeniden inceleme talebinde bulunulması halinde, HSK Genel Kurulunca yeniden inceleme talepleri hakkında bir karar verilmesi ya da yeniden inceleme talebinde bulunulmaması halinde olacağı,
Bakılan uyuşmazlıkta, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı, hakkında yakalama kararı bulunan davacının, eşi tarafından yapılan yeniden inceleme talebinin, … tarih ve … sayılı kararla ehliyet yönünden reddedildiği; bu süreçte davacı tarafından usulüne uygun bir şekilde ve süresi içerisinde yeniden inceleme talebinde bulunulmadığından söz konusu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının kesinleştiği; davacının yakalanması üzerine anılan süreler geçirildikten sonra bu kez davacı tarafından yapılan 23/02/2017 tarihli yeniden inceleme talepli başvuruya idare tarafından cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedildiği gerekçesiyle davanın açıldığı,
Bu durumda, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının, bu karara karşı davacının eşi tarafından yapılan yeniden inceleme talebinin … tarih ve … sayılı kararla ehliyet yönünden reddedilmesi suretiyle kesinleştiği,
Her ne kadar davacı tarafından kaçak olma durumunun mücbir sebep sayılarak, itiraz süresinin yakalandığı ve yetkili makamlara müracaat imkânına kavuştuğu tarihten itibaren başlaması gerektiği ileri sürülmüş ise de usulüne uygun bir şekilde kesinleşmiş olan dava konusu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararına karşı davacı tarafından yapılan 23/02/2017 tarihli başvurunun süresinde yapılmış yeniden inceleme talebi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,
Diğer taraftan, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, davacının bu başvurusuyla yasal süresi içinde yeniden inceleme yoluna başvurmadığından bahisle daha önce usulüne uygun bir şekilde kesinleşmiş olan karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine karar verildiği hususu da dikkate alındığında, davalı idarece 60 gün içerisinde cevap verilmemek suretiyle oluştuğu iddia edilen bir zımni ret işlemi de bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında yakalama kararı çıkarılmasının akabinde bir süre bekleyerek olağanüstü hal bittikten sonra teslim olmaya karar verdiği; bu süreçte ailesinden uzakta, değişik yerlerde kaldığı ve vatandaşlık haklarını kullanmak üzere dışarı çıkmadığı; bu zaruret sebebiyle yeniden inceleme talebinin eşi tarafından yapıldığı, ayrıca eşinin dava da açtığı; 17/02/2017 tarihinde yakalanmasını müteakip 23/02/2017 tarihinde aynı ihraç kararına ilişkin ikinci kez dava açtığı; bu dava dosyasıyla Dairenin E:2019/2316 sayılı dosyasının tarafları ve konusu aynı olduğundan aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle birleştirilmesi talebinde bulunmasına rağmen bu talebinin kabul edilmeyerek dosyaların ayrı ayrı karara çıkarıldığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, temyiz dilekçesinde, davacı tarafından, bu dava dosyasıyla Dairenin E:2019/2316 sayılı dosyasının tarafları ve konusu aynı olduğundan aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle birleştirilmesi talebinde bulunmasına rağmen bu talebinin kabul edilmemesi bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüşse de, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 38. maddesinde yer verilen bağlantı müessesesinin, çok sayıdaki dava dosyasının tek dava dosyasında birleştirilmesi anlamına gelmemesi ve anılan Kanun’da birleştirmeye ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemesi nedeniyle, Dairece bu talebin karşılanmayarak kabul edilmemiş olması bozma sebebi olarak görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 07/12/2021 tarih ve E:2017/7472, K:2021/4320 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 26/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.