Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/2130 E. 2023/279 K. 20.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/2130 E.  ,  2023/279 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2130
Karar No : 2023/279

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Ar-ge İnş. … San. Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 29/12/2021 tarih ve E:2016/4304, K:2021/5438 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 05/11/2015 tarih ve E:2011/1715, K:2015/3772 sayılı iptal kararına konu işlem nedeniyle tam yargı davası olarak fazlaya ilişkin tüm hak ve tazminat istekleri saklı kalmak kaydıyla, davalı idarece irat kaydedilen 500.000,00 ABD Doları geçici teminatın iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık 187.623,29 ABD Dolarının 28/09/2016 tarihinden itibaren, 13.570.000,00 ABD Doları ihale bedelinin iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık 68.896,44 ABD Dolarının 08/06/2011 tarihinden itibaren, 5.000,00 ABD Doları kâr mahrumiyetinin iptal davasının açılış tarihi olan 06/05/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 29/12/2021 tarih ve E:2016/4304, K:2021/5438 sayılı kararıyla;
Dava dosyasının, Dairelerinin E:2011/1715 sayılı dosyasıyla birlikte incelenmesinden; Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla Anamur, Bozyazı, Mut-Derinçay, Silifke ve Zeyne Hidroelektrik Santrallerinin özelleştirme programına alınmasına ve işletme hakkı verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine karar verildiği;
Anılan kararlar çerçevesinde son teklif verme tarihi 19/02/2010 olan ihale sürecinde nihai pazarlık görüşmeleri 17/05/2010 tarihinde yapılan ihale sonucunda, Kurulun … tarih ve … sayılı kararıyla, 13.520.000,00 ABD Doları bedelle en yüksek teklifi veren … Grubuna (…Ar-Ge İnşaat ve … A.Ş.) İhale Şartnamesi çerçevesinde işletme hakkının devredilmesine, Grubun sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde teminatın idare lehine irat kaydedilmesine, aynı şart ve yükümlülüklerle sırasıyla 13.500.000,00 ABD Doları bedelle ikinci teklifi veren … Elektrik Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’ye, 13.100.000,00 ABD Doları bedelle üçüncü teklifi veren … Sanayi ve Ticaret A.Ş.-… İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Ortak Girişim Grubuna, 12.750.000,00 ABD Doları bedelle dördüncü teklifi veren … Grubuna, 11.660.000,00 ABD Doları bedelle beşinci teklifi veren … Üretim A.Ş.’ye, 11.150.000,00 ABD Doları bedelle altıncı teklifi veren … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye, 10.680.000,00 ABD Doları bedelle yedinci teklifi veren … Ortak Girişim Grubuna (… Danışmanlık Enerji ve Madencilik İnşaat A.Ş.) işletme hakkının devredilmesine, şirketin sözleşme imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde, teminatın idare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline karar verildiği;
Bu süreçte, davalı idare tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile, … Grubuna İhale Şartnamesi hükümleri çerçevesinde sermaye şirketinin kurulması, üretim lisansı başvuruları için yeni kurulacak şirket için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) başvurulması, su kullanım anlaşmalarının yenilenmesi için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) nezdinde girişimde bulunulması, EPDK ve DSİ’den lisans ve su kullanımlarına ilişkin gerekli prosedürün tamamlanarak ihale bedelinin yatırılması ve teminat mektuplarının teslim edilerek işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanması için 01/11/2010 tarihine kadar süre verildiğinin bildirildiği, bu sürenin davalı idarece 03/01/2011 tarihine kadar uzatıldığı, davacı şirketin süre uzatım talepleri üzerine önce 04/03/2011, sonrasında da 02/05/2011 tarihine kadar uzatıldığı;
Davacı şirket tarafından 02/05/2011 tarihli yazı ile kendilerine en az 15 günlük süre verilmesi davalı idareden istenmekle birlikte aynı tarihte ihale bedeli olan 13.520.000,00 ABD Dolarının idare hesabına yatırıldığı;
Davalı idarenin … tarih ve … sayılı yazısıyla (Dairelerinin 2011/1715 esas sayılı dosyasındaki dava konu işlem), 02/05/2011 tarihine kadar işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanması gerektiği hâlde bu süre içinde üretim lisanslarının temin edilip idarelerine sunulamadığından santrallerin devrinin mümkün olmadığı, ilgili Kurul kararına istinaden geçici teminatın irat kaydedildiği belirtilerek ikinci en yüksek teklif sahibine işletme hakkı devir işlemlerinin başlanıldığı, devir için gerekli işlemler tekemmül etmediği hâlde yatırılan ihale bedelinin iadesi için şirketin TL veya Döviz hesaplarının ivedilikle bildirilmesinin istenildiği; … tarih ve … sayılı yazısıyla, … tarih ve … sayılı yazı ile hesapların bildirilmesi istenilmiş ise de bugüne kadar bir bildirimde bulunulmadığı belirtilerek ihale bedelinin iadesi için şirket hesaplarının ivedilikle bildirilmesinin yeniden talep edildiği; … tarih ve … sayılı yazısıyla da, davacı şirketin 08/06/2011 tarihli faksında bildirilen hesaba … tarih ve … sayılı talimat ile ihale bedelinin yatırıldığının davacı şirkete bildirildiği;
Davacı şirket tarafından, işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanması için ek süre verilmesi konusunda yapılan başvurunun reddine ve ihale aşamasında verilen teminatın irat kaydedilmesine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, Dairelerinin 05/11/2015 tarih ve E:2011/1715, K:2015/3772 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, anılan karara karşı davalı idarece yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2016 tarih ve E:2016/2008, K:2016/2350 sayılı kararıyla anılan kararın onandığı;
Geçici teminatın irat kaydı işleminin yargı kararlarıyla iptal edilmesi üzerine, davacı şirket vekilinin … tarih ve … sayı ile idare kaydına alınan dilekçesiyle, irat kaydedilen 500.000,00 ABD Dolarının irat kaydedildiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte şirket hesabına gönderilmesinin istenilmesi üzerine, davalı idarece 28/09/2016 tarihinde 500.000,00 ABD Dolarının davacı şirkete ödendiği;
Dairelerinin 02/06/2017 tarihli ara kararıyla, davacıdan ve davalı idareden, davacı tarafından teminat ve ihale bedellerinin davalı idareye ödenmesi ve geri alınmasına ilişkin dekont ve diğer belgelerin gönderilmesinin istenilmesine karar verildiği, dosyaya sunulan cevabi yazı ve eklerinden, ihale bedeli olan 13.520.000,00 ABD Dolarının 02/05/2011 tarihinde idareye yatırıldığı, davalı idarece 09/06/2011 tarihinde ihale bedelinin 13.520.000,00 ABD Doları olarak davacıya iade edildiği; geçici teminatın irat kaydedilmesi üzerine davacı şirket tarafından 09/05/2011 tarihinde … Bankasından davalı idareye 500.000,00 ABD Doları teminatın karşılığı olarak toplam 774.344,55-TL (772.900,00-TL+333,40+1.111,15-TL)’nin yatırıldığı, İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2016 tarih ve E:2016/2008, K:2016/2350 sayılı kararı gereği geçici teminatın iadesi olarak 500.000,00 ABD Dolarının davacı şirketin hesabına yatırıldığı;
Dairelerinin 02/06/2017 tarihli görevlilik kararıyla davalı idarenin görev itirazının reddine karar verildiği;
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine Dair Kanun’un 1. maddesi, 2. maddesinin 1. fıkrası, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 37. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi, Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 3. maddesinin (g) bendi, … A.Ş.’ye Ait Anamur, Bozyazı, Mut-Derinçay, Silifke ve Zeyne Hidroelektrik Santrallerinin İşletme Hakkı Verilmesi Yöntemiyle Özelleştirilmesine İlişkin İhale Şartnamesi’nin 2. maddesinin 6. fıkrası, 7. maddesi, 7.4. maddesinin 2. fıkrası 18. maddesinin 3. fıkrası ve 19. maddesinin 3. fıkrasına yer verilerek;
Davalı idarece irat kaydedilen 500.000,00 ABD Doları geçici teminatın iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık 187.623,29 ABD Dolarının 28/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden;
İdarî yargı yerlerince verilen idarî işlemin iptali kararlarının, idarî davaya konu edilen idarî işlemi tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kaldırarak, idarî işlemden önceki hukukî durumun geri gelmesini sağladığı;
Kamu idarelerinin, görmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerini yürütürken hukuka uygun biçimde hareket etmek ve hukuka aykırı işlem veya eylemlerden dolayı kişilerin uğradıkları zararları Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca tazmin etmek zorunda oldukları;
Hukuka aykırı işlem nedeniyle yoksun kalınan maddi hakların karşılanmasının zaman içinde gecikmesi ve bu gecikmeden doğan zararın karşılanması için kanunî faiz uygulanması gerektiği;
İdarenin, kendi eylem ve/veya işlemlerinden doğan bir zararın bulunması hâlinde bu zararı tazmin etmesinin hukuk devleti ilkesinin gereği olduğu ve mahrum kalınan para nedeniyle kanunî faiz hesabının yapılması ve ortaya çıkan tutarın, iade edilen tutarla karşılanmamış olması hâlinde bu miktarın tazminine karar verilmesi gerektiği;
Dairelerinin 02/06/2017 tarihli ara kararı üzerine dosyaya sunulan cevabî yazı ve eklerinden, 500.000 ABD Doları bedelli geçici teminatın irat kaydedilmesi üzerine davacı şirket tarafından 09/05/2011 tarihinde … Bankasından davalı idareye toplam 774.344,55-TL’nin ödendiği; geçici teminatın irat kaydı işleminin iptali üzerine de davalı idare tarafından davacı şirkete 28/09/2016 tarihinde 500.000 ABD Doları ödemenin yapıldığının anlaşıldığı;
Her ne kadar davacı şirket tarafından irat kaydedilen 500.000 ABD Doları cinsinden geçici teminatın iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık olarak hesaplanan 187.623,29 ABD Dolarının 28/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiş ise de, davacı şirket tarafından, geçici teminatın idareye nakit olarak verilmediği, ihaleye geçici teminat mektubunun sunulduğu, söz konusu teminat mektubunun irat kaydedilmesi nedeniyle davacı şirket tarafından idareye TL cinsinden ödeme yapıldığı, davalı idarece ise yargı kararının yerine getirilmesini teminen TL cinsinden yapılan ödeme tutarını faiziyle davacıya ödemek yerine 500.000 Amerikan Doları’nın davacıya ödendiğinin anlaşıldığı;
Öte yandan, davacı şirket tarafından idareye ödenen 774.344,55-TL üzerinden bir faiz ödenmesi gerektiği düşünülse dahi bu miktarın, 09/05/2011-28/09/2016 tarihleri arası için hesaplanan yasal faiz tutarının yaklaşık 375.950,00-TL olduğu, davalı idare tarafından ise davacı şirkete 500.000 ABD Doları (28/09/2016 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ABD Doları Satış Kuru olan 2,9818 üzerinden yapılan hesaplamaya göre 1.490.900-TL) ödemenin yapıldığı; başka bir anlatımla, davalı idarece davacı şirkete iade edilen tutarın TL karşılığının davacı şirket tarafından idareye yapılan ödemeden 716.555,45-TL fazla olduğu, bu miktarın hesaplanan yasal faizden daha yüksek olduğu, idareye ödenen 774.344,55-TL üzerinden faiz hesaplanması davacı açısından aleyhe sonuç doğuracağından, bu kapsamda da tazmini gereken bir zararının bulunmadığının görüldüğü;
13.570.000 ABD Doları ihale bedelinin iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık 68.896,44 ABD Doları’nın 08/06/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden;
Davalı idarenin … tarih ve … sayılı yazısıyla, … Grubuna İhale Şartnamesi hükümleri çerçevesinde sermaye şirketinin kurulması, üretim lisansı başvuruları ve yeni kurulacak şirket için EPDK’ya başvurulması, su kullanım anlaşmalarının yenilenmesi için DSİ nezdinde girişimde bulunulması, EPDK ve DSİ’den lisans ve su kullanımlarına ilişkin gerekli prosedürün tamamlanarak ihale bedelinin yatırılması ve teminat mektuplarının teslim edilerek işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanması için 01/11/2010 tarihine kadar süre verildiği, gelinen aşamada ise davacı şirkete yükümlülüklerin yerine getirilmesi için son olarak 02/05/2011 tarihine kadar süre verildiği; ancak İhale Şartnamesi ve sözleşmeye davet yazısı uyarınca davacı şirketçe gerekli yükümlülükler yerine getirilmeden (gerekli prosedür tamamlandıktan sonra ihale bedelinin yatırılması gerektiği hâlde) ve davalı idarece de bu hususta bir talep olmadan ihale bedelinin 02/05/2011 tarihinde davalı idare hesabına yatırıldığı; akabinde davalı idarenin … tarih ve … sayılı ile … tarih ve … sayılı yazılarıyla davacı şirketten, devir için gerekli işlemler tekemmül etmediği hâlde yatırılan ihale bedelinin şirkete iadesi için TL veya Döviz hesaplarının ivedilikle bildirilmesi istenilmiş ise de, davacı şirketin 08/06/2011 tarihli faksı ile hesap numarasının bildirilmesi üzerine davalı idarenin … tarih ve … sayılı talimatı ile ihale bedelinin davacı şirket hesabına yatırıldığının anlaşıldığı;
İdarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için idarenin bir işlem veya eyleminin bulunması, bu işlem veya eylemden bir zararın doğması ve idarenin işlem veya eylemi ile meydana gelen zarar arasında bir nedensellik bağının bulunması gerektiği;
Bu itibarla, davacı şirketçe yerine getirilmesi gerekli yükümlülükler tamamlanmadan ve ihale bedelinin yatırılması hususunda davalı idarenin bir talebi bulunmadan davacı şirket tarafından ihale bedelinin davalı idare hesabına yatırıldığı; davalı idarenin davacı şirketin hesap numarasının bildirilmesine ilişkin yazıları uyarınca davacı şirket tarafından davalı idareye hesap numarasının bildirilmediği, bu yazılardan çok sonra davacı şirket tarafından davalı idareye faks ile hesap numarasının bildirilmesi üzerine, davalı idarece aynı tarihte ihale bedelinin iade edildiği, ihale bedelinin iadesine ilişkin olarak davacı şirketin bir talebi olmaksızın iadenin idarece re’sen gerçekleştirildiği hususları dikkate alındığında, davacının uğranıldığı belirtilen zararının kendi kusurlu davranışından kaynaklandığı, anılan zararın davalı idarenin herhangi bir işlem veya eyleminden kaynaklanmadığı, dolayısıyla, davacı şirketin bu kapsamda davalı idarece tazmini gereken bir zararı bulunmadığı anlaşıldığından, bu kısım yönünden de davanın reddi gerektiği;
5.000 ABD Doları kâr mahrumiyetinin iptal davasının açılış tarihi olan 06/05/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden;
İdarelerin her türlü işlem ve eylemlerinden kaynaklı olarak kusurlu ve kusursuz sorumluluğu bulunmakta olup, kusura dayanan sorumlulukları hizmet kusuru olarak adlandırıldığı ve hizmet kusurunun, idari hizmetin kuruluş ve işleyişinden kaynaklandığı;
Kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla idarenin, tazminat ödemekle yükümlü tutulabilmesi için, ortada bir idarî işlem veya eylemin bulunması, bu işlem veya eylemden zarar meydana gelmesi ve bu idarî işlem veya eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği;
Öte yandan, idarenin tazminle yükümlü tutulabilmesi için zararın varlığı yeterli olmayıp, tazmini istenilen bu zararın gerçekleştiğine ilişkin somut bir delil bulunması, başka bir anlatımla, zararın, gerçekleşmiş, kesin ve belirli yani gerçek bir zarar niteliğinde olması gerektiğinden, henüz doğmamış ve doğması muhtemel zararlar ile doğması kuvvetle muhtemel olmakla birlikte belli bir miktar olarak ispatlanamayan zararların ise idare tarafından tazminine karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı;
İdare tarafından tesis edilen işlemlerin yargı kararıyla iptaline karar verilmesinin davacı şirket ile davalı idare arasında sözleşme imzalanması sonucunu doğurmayacağı, nitekim iptal kararı sonrasında da davacı şirket ile davalı idare arasında sözleşme imzalanmadığı gibi, davacı şirket tarafından ihale nedeniyle herhangi bir hizmetin de yürütülmediğinin açık olduğu, davacı şirket tarafından kâr kaybı oluştuğu belirtilmiş ise de söz konusu kâr kaybının farazi nitelikte olduğu ve muhtemel bir kazanç kaybına dayandırıldığı anlaşıldığından, davacı şirketin yoksun kaldığı kâr miktarı olarak belirlenen 5.000,00 ABD Doları maddi zararın davalı idareden tazminine hukuken imkân bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; geç ödeme nedeniyle oluşan zararın, ana para cinsinden değerlendirmeye tabi tutulması gerekmesine karşın bu zararın hukuki yorumlamasının Dairece hatalı olarak TL bazında yapıldığı, idarenin teminatı iade ettiği tarihte teminatın TL karşılığının yüksek olmasının kur farkından kaynaklandığı ve faiz zararının giderildiği şeklinde yorumlanamayacağı, ihale bedelinin idare hesaplarına yatırıldığı işlem dekontundan iadenin yapılacağı hesap bilgisine ulaşılabileceği, ancak idarece ödeme belgesinde yer alan hesaba iade yapılabilecekken hesap bilgisi istenerek sürecin uzatıldığı, idarenin geç ödeme nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, sözleşmenin imzalanmamasında ve hizmetin yürütülmemesinde herhangi bir kusurlarının bulunmadığı, kar kaybı konusunda Dairece bilirkişi incelemesi yoluna başvurulmadan alacak talebinin farazi olduğu gerekçesiyle reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Daire kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla Anamur, Bozyazı, Mut-Derinçay, Silifke ve Zeyne Hidroelektrik Santrallerinin özelleştirme programına alınmasına ve santrallerin işletme hakkı verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine karar verilmesinin ardından yapılan özelleştirme ihalesi sonrası Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla 13.520.000,00 ABD Doları bedelle en yüksek teklifi veren … Grubuna (…Ar-Ge İnşaat ve … A.Ş.) İhale Şartnamesi çerçevesinde işletme hakkının devredilmesine, Grubun sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde teminatın idare lehine irat kaydedilmesine karar verilmiştir.
Bu süreçte, davalı idare tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile … Grubuna İhale Şartnamesi hükümleri çerçevesinde sermaye şirketinin kurulması, EPDK ve DSİ’den lisans ve su kullanımlarına ilişkin gerekli prosedürün tamamlanarak ihale bedelinin yatırılması ve teminat mektuplarının teslim edilerek işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanması için 01/11/2010 tarihine kadar süre verildiği bildirilmiş, bu süre davalı idarece 03/01/2011 tarihine kadar uzatılmış, davacı şirketin süre uzatım talepleri üzerine önce 04/03/2011, sonrasında da 02/05/2011 tarihine kadar uzatılmıştır.
Davacı şirket tarafından 02/05/2011 tarihli yazı ile davalı idareden kendilerine kısa bir süre verilmesi istenmekle birlikte aynı tarihte ihale bedeli olan 13.520.000,00 ABD Doları idare hesabına yatırılmıştır.
Davalı idarenin… tarih ve … sayılı yazısıyla, 02/05/2011 tarihine kadar işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanması gerektiği hâlde bu süre içinde üretim lisanslarının temin edilip idarelerine sunulamadığından santrallerin devrinin mümkün olmadığı, ilgili Kurul kararına istinaden geçici teminatın irat kaydedildiği belirtilerek ikinci en yüksek teklif sahibine işletme hakkı devir işlemlerinin başlanıldığı, devir için gerekli işlemler tekemmül etmediği hâlde yatırılan ihale bedelinin iadesi için şirketin TL veya Döviz hesaplarının ivedilikle bildirilmesi istenilmiş; … tarih ve … sayılı yazısıyla, … tarih ve … sayılı yazı ile hesapların bildirilmesi istenilmiş ise de bugüne kadar bir bildirimde bulunulmadığı belirtilerek ihale bedelinin iadesi için şirket hesaplarının ivedilikle bildirilmesi yeniden talep edilmiş; … tarih ve … sayılı yazısıyla da, davacı şirketin 08/06/2011 tarihli faksında bildirilen hesaba … tarih ve … sayılı talimat ile ihale bedelinin yatırıldığı davacı şirkete bildirilmiştir.
Davacı şirket tarafından, işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanması için ek süre verilmesi konusunda yapılan başvurunun reddine ve ihale aşamasında verilen teminatın irat kaydedilmesine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada, Dairenin 05/11/2015 tarih ve E:2011/1715, K:2015/3772 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, anılan karara karşı davalı idarece yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2016 tarih ve E:2016/2008, K:2016/2350 sayılı kararıyla anılan kararın onandığı görülmüştür.
Geçici teminatın irat kaydı işleminin yargı kararlarıyla iptal edilmesi üzerine, davacı şirket vekilinin … tarih ve … sayı ile idare kaydına alınan dilekçesiyle, irat kaydedilen 500.000,00 ABD Dolarının irat kaydedildiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte şirket hesabına gönderilmesinin istenilmesi üzerine, davalı idarece 28/09/2016 tarihinde 500.000,00 ABD Dolarının davacı şirkete ödenmesinden sonra temyizen incelenen dava açılmıştır.
Dairenin 02/06/2017 tarihli ara kararıyla, davacıdan ve davalı idareden, 24/05/2010 tarihinde yapılan Anamur, Bozyazı, Mut-Derinçay, Silifke ve Zeyne Hidroelektrik Santralleri ihalesine ilişkin olarak, davacı tarafından teminat ve ihale bedellerinin davalı idareye ödenmesi ve geri alınmasına ilişkin dekont ve diğer belgelerin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş; dosyaya sunulan cevabi yazı ve eklerinden, ihale bedeli olan 13.520.000,00 ABD Dolarının 02/05/2011 tarihinde idareye yatırıldığı, davalı idarece 09/06/2011 tarihinde ihale bedelinin 13.520.000,00 ABD Doları olarak davacıya iade edildiği; geçici teminatın irat kaydı işlemi üzerine davacı şirket tarafından 09/05/2011 tarihinde … Bankasından davalı idareye 500.000,00 ABD Doları teminatın karşılığı olarak 774.344,55-TL’nin yatırıldığı; İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2016 tarih ve E:2016/2008, K:2016/2350 sayılı kararı gereği geçici teminatın iadesi olarak 500.000,00 ABD Dolarının davacı şirketin hesabına yatırıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” kuralına yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” kuralı yer almıştır.
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine Dair Kanun’un 1. maddesinde, “Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na göre faiz ödenmesi gereken hâllerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır. Cumhurbaşkanı, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.”; hükmüne, Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasında, “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1. maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.” kurallarına yer verilmiştir.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 37. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, özelleştirme uygulamaları ile ilgili olarak, bu Kanun hükümleri gereğince yapılacak uygulamalar ile ihale usullerine ilişkin esasların idarece çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
29/11/2003 tarih ve 25301 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 3. maddesinin (g) bendinde, İhale Şartnamesinin, ihale konusu işin genel ve özel şartlarına ilişkin belgeyi ifade ettiği belirtilmiş; “Teminat Olarak Kabul Edilebilecek Değerler” başlıklı 15. maddesinde, tedavüldeki Türk Lirası, idarece belirlenecek döviz cinsi, Hazine Müsteşarlığınca ihale mevzuatı ile ilgili olarak belirlenen bankaların veya yetkili finans kuruluşlarının vereceği idarece şartları belirlenecek teminat mektupları, Devlet tahvilleri, teminat olarak kullanılabilmesi mümkün olan Hazine bonoları ve Hazine kefaletini haiz tahvillerin geçici teminat olarak kabul edileceği ve teminat olarak kabul edilebilecek bu değerlerden hangisinin veya hangilerinin talep edileceğinin ihale şartnamesinde belirtileceği, ihalelerde teklif sahiplerinden geçici teminat alınmasının zorunlu olduğu, idarenin, getirilecek olan geçici ve kesin teminat mektuplarının, risk temerküzünden kaçınmak amacıyla başka bir banka veya finans kuruluşundan getirilmesini talep edebileceği kuralı getirilmiştir.
… A.Ş.’ye ait Anamur, Bozyazı, Mut-Derinçay, Silifke ve Zeyne Hidroelektrik Santrall İşletme Hakkı Verilmesi Yöntemiyle Özelleştirilmesine İlişkin İhale Şartnamesi’nin 2. maddesinin 6. fıkrasında, teklif sahibi/alıcının ihale ilanı ve işbu İhale Şartnamesindeki hükümleri aynen kabul etmiş sayılacağı; 7. maddesinde, geçici teminat tutarının 500.000,00 ABD Doları olduğu; 7.4. maddesinin 2. fıkrasında, komisyon tarafından ihale sonucu verilen nihai kararın onayına ilişkin ÖYK kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, ÖYK kararında işletme hakkının devrinin kendisine yapılmasına karar verilen teklif sahibinin idare tarafından bildirilecek süre içerisinde işletme hakkı devir bedelini/peşinatı yatırmaması ve/veya sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi ve/veya işbu Şartname’nin kesin teminat maddesinde belirtilen kesin teminatı vermemesi ve/veya idarece verilen süre içinde sermaye şirketi kurmaması ve/veya Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan lisans alamaması ve/veya işbu Şartname’de belirtilen diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde, geçici teminatın idare lehine irat kaydedileceği; 18. maddesinin 3. fıkrasında, alıcının EPDK nezdinde Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna lisans başvurusunda bulunacağı; 19. maddesinin 3. fıkrasında ise, ihale sonucunda teklif sahibinin kuracağı sermaye şirketinin EPDK nezdinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan lisans alarak idareye başvuracağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Daire kararının 13.570.000 ABD Doları ihale bedelinin iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık 68.896,44 ABD Doları’nın 08/06/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi ile 5.000 ABD Doları kâr mahrumiyetinin iptal davasının açılış tarihi olan 06/05/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı bir karar verilmesi
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda belirtilen Danıştay Onüçüncü Dairesi kararının, belirtilen istemler yönünden davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararının, davalı idarece irat kaydedilen 500.000,00 ABD Doları geçici teminatın iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık 187.623,29 ABD Dolarının 28/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden;
Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca, idarenin, kendi eylem ve/veya işlemlerinden doğan bir zararın bulunması hâlinde bu zararı tazmin etmesi gerekmekte olup, mahrum kalınan para alacağı nedeniyle kanunî faiz hesabının yapılması ve ortaya çıkan tutarın iade edilen tutarla karşılanmamış olması hâlinde bu miktarın tazminine karar verilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu İhale Şartnamesi’nin 7. maddesinde, geçici teminat tutarının 500.000,00 ABD Doları olarak belirlendiği, davacı şirketin ise geçici teminat tutarını davalı idare hesaplarına nakit olarak yatırmak yerine geçici teminat mektubu sunduğu görülmektedir.
Güvence belgesi olarak da bilinen teminat mektupları, bankalar tarafından teminat mektubunun tutarına göre belirlenen bir komisyon karşılığı gerçek ya da tüzel kişilere verilmekte olup, bir işin gerçekleşeceğinin ya da bir borcun ödeneceğinin banka tarafından güvence altına alınması, diğer bir ifadeyle garanti edilmesi amacını taşımaktadır. Bu doğrultuda, geçici teminatın idarelere nakit olarak sunulması yerine geçici teminat mektubu olarak sunulması ilgililere maliyet avantajı sağlamaktadır.
Dairenin 02/06/2017 tarihli ara kararı üzerine dosyaya sunulan cevabî yazı ve eklerinden, 500.000 ABD Doları bedelli geçici teminatın irat kaydedilmesi üzerine davacı şirket tarafından 09/05/2011 tarihinde … Bankasından davalı idareye 774.344,55 TL’nin ödendiği, geçici teminatın irat kaydı işleminin iptali üzerine de davalı idare tarafından davacı şirkete 28/09/2016 tarihinde 500.000 ABD Doları ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı şirket tarafından irat kaydedilen 500.000 ABD Doları cinsinden geçici teminatın iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık olarak hesaplanan 187.623,29 ABD Dolarının 28/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiş ise de, davacı şirketin, 500.000 ABD doları geçici teminat tutarını idare hesabına yatırmak yerine aynı meblağa yönelik geçici teminat mektubu sunduğu görülmektedir.
Bahse konu teminat mektubunun irat kaydedilmesi üzerine idareye Türk Lirası cinsinden ödeme yapıldığı, davalı idarece ise yargı kararının yerine getirilmesini teminen Türk Lirası cinsinden yapılan ödeme tutarını faiziyle ödemek yerine 500.000 Amerikan Dolarının davacıya ödendiği ve Amerikan Doları cinsinden yapılan bu ödemenin Türk Lirası karşılığının 1.490,900-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Bu doğrultuda, davacı şirket tarafından idareye ödenen 774.344,55-TL üzerinden faiz ödenmesi gerektiği konusunda tereddüt bulunmamakla birlikte, 774.344,55-TL’nin 09/05/2011-28/09/2016 tarihleri arası için hesaplanan yasal faiz tutarı yaklaşık 375.950,00-TL olup, davalı idare tarafından ise davacı şirkete 500.000 ABD Doları (28/09/2016 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ABD Doları Satış Kuru olan 2,9818 üzerinden yapılan hesaplamaya göre 1.490.900-TL) ödemenin yapıldığı görülmektedir.
Bu durumda, davalı idarece davacı şirkete iade edilen tutarın Türk Lirası karşılığının davacı şirket tarafından idareye yapılan ödemeden 716.555,45-TL fazla olduğu, bu miktarın hesaplanan yasal faizden daha yüksek olduğu, idareye ödenen 774.344,55-TL üzerinden faiz hesaplanması davacı açısından aleyhe sonuç doğuracağından, bu kapsamda da davacı şirketin tazmini gereken bir zararının bulunmadığı görüldüğünden davanın reddi yolundaki Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin 29/12/2021 tarih ve E:2016/4304, K:2021/5438 sayılı kararının, … ABD Doları ihale bedelinin iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık … ABD Doları’nın 08/06/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi ile … ABD Doları kâr mahrumiyetinin iptal davasının açılış tarihi olan 06/05/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Daire kararının, davalı idarece irat kaydedilen … ABD Doları geçici teminatın iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık … ABD Dolarının 28/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
4. 20/02/2023 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.