Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/1835 E. 2023/161 K. 06.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1835 E.  ,  2023/161 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1835
Karar No : 2023/161

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) :1- …
VEKİLİ :Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü …
2- … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ :Av….

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Onikinci Dairesinin 23/11/2021 tarih ve E:2019/2465, K:2021/6027 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara Üniversitesine bağlı Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezinde (TÖMER) öğretim görevlisi (akademik öğretici) olarak çalışmakta iken isteği üzerine 13/11/2018 tarihi itibarıyla emekli olan davacı tarafından, iş sonu tazminatı ödenmeyeceğine dair Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin, bu işlemin dayanağı olan 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde yayımlanan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 7. maddesinin 1. fıkrasının “… haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel … hariç olmak üzere” şeklindeki kısmının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 23/11/2021 tarih ve E:2019/2465, K:2021/6027 sayılı kararıyla;
Anayasa’nın 128.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4.; 28/06/1978 tarih ve 16330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu ekinde yer alan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın değişik 7. ve 13/1.; 04/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 31.; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 7.; davacı ile davalı idarelerden Ankara Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan Hizmet Sözleşmesi’nin 4. maddesi hükümlerine yer verildikten sonra;
Düzenleyici işlem yönünden;
657 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinde, sözleşmeli personele iş sonu tazminatı ödeneceği ve ödenecek miktarın Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacağının belirlendiği, iş sonu tazminatı ödenebilmesinin, sözleşmeli personelin haftalık çalışma süresinin 40 saatin altında kalmaması koşuluna bağlanmasına ilişkin dava konusu düzenlemede, Bakanlar Kurulunun açık takdir hatası bulunmadığı; bir başka ifadeyle, üst normda yer alan temel kurala aykırı bir düzenlemenin olmadığı, idareye tanınan takdir yetkisinin ölçüsüz kullanılmadığı sonucuna varıldığı,
Bireysel işlem yönünden;
Ankara Üniversitesine bağlı Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezinde 2547 sayılı Kanun’un 31. maddesi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 7. maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde öğretim görevlisi olarak çalışan davacının, haftalık çalışma süresinin kırk saatin altında kaldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi, davacı ile davalı idarelerden Ankara Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 4. maddesinde de, davacıya haftalık 24 saate kadar zorunlu ders görevi ve bunun yanında 8 saate kadar ek ders görevi verilebileceği belirtildiğinden, davacının haftalık çalışma süresinin kırk saatin altında kaldığı hususunun tartışmasız olduğu,
Bu durumda; haftalık çalışma saati süresi 40 saatin altında kalan davacıya, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 7. maddesi uyarınca iş sonu tazminatı ödenmemesine ilişkin işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı tarafından, Dairece haftalık çalışma süresi hususunda araştırma yapılmadığı, bu konunun taraflar arasında tartışmasız olduğunun belirtildiği, çoğu zaman sözleşmesinde yer alan 32 saatten fazla çalıştığı, davalı Üniversitenin sözleşme hükmüne dayanmak suretiyle iş sonu tazminatı ödememesinin Dairece tasdik edildiği; Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulunun 16/09/2005 tarihli kararının 1/D maddesinde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca ders saati ücreti karşılığında öğretim görevlisi olarak görevlendirilenler için haftalık ders yükü zorunluluğu aranmayacağının belirtildiği, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nda yer alan 32 saate ilişkin zorunluluğun ek ders ücretine ilişkin olduğu; dava konusu düzenlemenin iptali talep edilen kısmının ise, sözleşmeli personel olarak çalıştırılan kişiler arasındaki iş sonu tazminatı ve ikramiye yönünden farklılık oluşturması ve kamuda çalışan diğer personel ile sözleşmeli çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açması sebebiyle eşitlik ilkesine, statü hukukuna, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na, hukuki güvenlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu; dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu düşünülse dahi, maddenin devamında yer alan istisna hükmünün kendisini de kapsadığının açık olduğu, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı sözleşmeli öğretmenler ile davalı üniversiteye bağlı TÖMER’de öğretici statüsünde istihdam edilen sözleşmeli öğretim görevlilerinin aynı gerekçe ile istihdam edildiği ve özlük haklarının Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar kapsamında belirlendiği, bu sebeple TÖMER öğretim görevlilerinin istisna hükmünün dışında tutulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı … tarafından, temyiz edilen kararın usule ve hukuka uygun olduğu, temyiz dilekçesinde dava sürecinde tartışılmış ve kabul görmemiş iddialar dışında yeni bir iddia bulunmadığı, haksız ve mesnetsiz olan temyiz talebinin reddi
gerektiği savunulmaktadır.
Davalı … Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, haftalık çalışma saati süresi 40 saatin altında kalan davacıya, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 7. maddesi uyarınca iş sonu tazminatı ödenmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, idarelerince hukuka ve mevzuata uygun hareket edilmiş olduğundan davacının temyiz taleplerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacı, 15/01/1994–31/01/2013 tarihleri arasında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 31. maddesi ve Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği’nin 15. maddesine göre; 02/04/2013–13/11/2018 tarihleri arasında ise 2547 sayılı Kanun kapsamında ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 7. maddesi uyarınca sözleşmeli Türkçe Öğretim Görevlisi (öğretici) olarak görev yaptıktan sonra, emeklilik talebi üzerine 13/11/2018 tarihinde görevinden ayrılmıştır.
15/01/1994–31/01/2013 tarihleri arasındaki dönemine ait kıdem tazminatı davacıya ödenmiştir.
Davaya konu Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü Merkez İdari Koordinatörlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile; 02/04/2013 – 13/11/2018 tarihleri arasındaki döneme ilişkin iş sonu tazminatının, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 7. maddesi uyarınca, çalışma saati süresi 32 saat olarak sınırlandırılan TÖMER öğretim görevlilerinin haftalık çalışma saatinin 40 saatin altında olması sebebiyle ödenmesinin mümkün bulunmadığı bildirilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa’nın 128. maddesinde, Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği, ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğu, üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esaslarının, kanunla özel olarak düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun -15/05/1975 tarih ve 1897 sayılı Kanun ile değişik- 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği kuralına yer verilmiş; aynı maddenin 1. fıkrasının (B) bendinin birinci paragrafında, sözleşmeli personelin; kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri şeklinde tanımlanmış (36 ncı maddenin II – Teknik Hizmetler Sınıfında belirtilen görevlerde yukarıdaki fıkra uyarınca çalıştırılanlar için, işin geçici şartı aranmaz.); ikinci paragrafında, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırlarının Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacağı düzenlenmiştir.
21/04/2005 tarih ve 5335 sayılı Kanun’un 28. maddesi ile 657 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinin ikinci paragrafına, “Bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler ve bu hususlara ilişkin esas ve usûller” ibaresi eklenmiş ve bu paragraf 04/04/2007 tarih ve 5620 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılarak aynı bende “Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler ve bu hususlara ilişkin esas ve usûller Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır.” paragrafı eklenmiştir. Söz konusu paragrafta zaman içinde muhtelif değişiklikler yapılmış ve karar tarihi itibarıyla “Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri yurtdışı teşkilatlarında istihdam edilecek personel için ayrıca olmak üzere Cumhurbaşkanınca belirlenir. …” hâlini almıştır.
28/06/1978 tarih ve 16330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu ekinde yer alan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 03/08/2005 tarih ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 7. maddesinde; Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel ile haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel (Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde sözleşme ile çalıştırılacak öğretmenlerde 40 saat şartı aranmaz) hariç olmak üzere, kurumunda fiilen, askerlik ve doğum dışında kesintisiz en az 2 hizmet yılını tamamlayanlardan;
a)(Değişik:22/11/2010-2010/1169) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince sürekli tam iş göremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması,
b)Hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi,
c)İlgilinin ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeyi feshetmesi,
ç)İlgilinin işe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi,
d)İlgilinin ölümü,
hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, görev yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibariyle, Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı veya benzeri kadro unvanı esas alınarak hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesi tutarını geçmemek üzere, kurumunda çalışılan her tam hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt ücret tutarında iş sonu tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır.
Bu tazminatın ödenmesinde; daha önce iş sonu tazminatı, ikramiye ve kıdem tazminatı ile benzeri ödemelerde değerlendirilmiş süreler dikkate alınmaz. İş sonu tazminatı ödemesinde dikkate alınmış süreler kıdem tazminatı ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uyarınca ödenecek ikramiye hesabında değerlendirilmez. Ölüm halinde, yukarıdaki fıkra uyarınca hesaplanacak tutar, ölenin kanuni mirasçılarına ödenir.

Bu statüde çalışanların sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından, sözleşme esasları dışında herhangi bir nedenle çalışanlar tarafından, sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi hallerinde, iş sonu tazminatı ödenmez.”; 13. maddesinin 1. fıkrasında ise, Bakanlar Kurulunca Devlet memurları için saptanan çalışma saat ve süreleri sözleşmeli personel için de uygulanır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
04/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 31. maddesinde; “Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim – öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. … Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. ” kuralına yer verilmiştir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye 25/06/2009 tarih ve 5917 sayılı Kanun’un 28. maddesi ile eklenen ve 01/01/2010 tarihinde yürürlüğe giren Ek 7. maddesinin 1. fıkrasında, “190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen kamu idare, kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuatı uyarınca kadro karşılıksız, 657 sayılı Kanunun ek geçici 16 ncı maddesi ile yükseköğretim mevzuatı uyarınca sözleşme ile çalıştırılacak personelin belirlenmesine ilişkin herhangi bir işlem yapılmadan önce Maliye Bakanlığından izin alınması şarttır. Bu idare, kurum ve kuruluşlarda mali yılla sınırlı olmak üzere sözleşmeyle çalıştırılacak personel pozisyonlarına ilişkin birim, unvan, nitelik, sayı ve/veya isim, ücret ile sözleşme örneği; kadro karşılığı çalıştırılan sözleşmeli personel için sadece sözleşme örneği Maliye Bakanlığının vizesine tabidir. Söz konusu vize işlemlerine ilişkin iptal ve değişiklikler de aynı usule tabidir.”; 2. fıkrasında, “Özel kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla birinci fıkra kapsamında sözleşmeyle çalıştırılan personel hakkında 6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uygulanır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Davacı ile davalı idarelerden Ankara Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan Hizmet Sözleşmesinin 4. maddesinde; “Kurum, ilgiliye ücret karşılığı olarak haftada 24 saate ve ayda 96 saate kadar zorunlu ders görevi verebilir. Haftalık veya aylık zorunlu ders görevini tamamlamaları kaydıyla haftada 8 saate kadar daha ilave ders görevi verilebilir.”, 14. maddesinde “Bu sözleşme, 2547 sayılı Kanunun 31 inci maddesi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 7 nci maddesi uyarınca akdedilmiştir. Bu sözleşmede yer almayan hususlar hakkında 6/6/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Kararname hükümleri çerçevesinde işlem yapılır” şeklinde hükümlere yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu düzenleyici işlem yönünden;
27/04/2005 tarih ve 25798 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 21/04/2005 tarih ve 5335 sayılı Kanun ile, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinde değişiklik yapılarak anılan bendin ikinci paragrafına; “Bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler ve bu hususlara ilişkin esas ve usuller” ibaresi eklenmiştir.
İş sonu tazminatı, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan “kıdem tazminatı” esas alınmak suretiyle ortaya çıkan, kamu kurumlarında istihdam edilen sözleşmeli personelin sözleşmesinin feshedilmesi ya da yenilenmemesi hâlinde, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve kamu hizmetine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık olmak üzere sözleşmeli personele tanınan Devlet memurlarının emekli ikramiyesi ve işçilerin kıdem tazminatına benzer bir hak olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13. maddesinde “Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.” hükmü bulunmaktadır.
02/09/2005 tarih ve 25924 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 03/08/2005 tarih ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın dava konusu 7. maddesinde yapılan değişiklikle, sözleşmeli personelin belirli koşullarda iş sonu tazminatından yararlanmasına ilişkin düzenlemeler getirilerek, iki yıl kesintisiz çalışma şartını taşıması ve haftalık çalışma saati süresinin kırk saatin altında kalmaması kaydıyla sözleşmeli personele belirli durumlarda iş sonu tazminatı ödenebileceğinin kurala bağlandığı görülmektedir.
Kanun koyucu tarafından, 657 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinde, kısmî zamanlı veya tam zamanlı çalışan ayrımına gidilmeksizin sözleşmeli personele “verilecek iş sonu tazminatı” ifadesine yer verilmiş olması karşısında; anılan hükümle sadece verilecek iş sonu tazminatı miktarına ilişkin esas ve usulleri belirleme yetkisi tanınan yürütme organınca getirilen, iş sonu tazminatı ödenmesi bakımından haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan sözleşmeli personelin tamamen hariç bırakılması yolundaki, Kanun normunu yararlanacaklar bakımından daraltıcı mahiyette olan dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu bireysel işlem yönünden;
Dava konusu olayda, davacıya, 02/04/2013 – 13/11/2018 tarihleri arasındaki döneme ilişkin iş sonu tazminatının, haftalık çalışma saatinin 40 saatin altında olması sebebiyle, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 7. maddesinde yer alan koşula uymadığından bahisle ödenmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen gerekçelerle dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olduğu saptandığından, anılan düzenlemeye dayanılarak tesis edilen bireysel işlemin de hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 23/11/2021 tarih ve E:2019/2465, K:2021/6027 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 06/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.