Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/1672 E. 2023/139 K. 02.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1672 E.  ,  2023/139 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1672
Karar No : 2023/139

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediyesi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 02/12/2021 tarih ve E:2020/8234, K:2021/13226 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanun’un 6. maddesine dayanılarak çıkarılan, Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair 17/09/2007 tarih ve 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın Danıştayca iptaline karar verilmesi üzerine, yargı kararının uygulanarak 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında gerçekleşen sel felaketi nedeniyle uğranılan tespitli zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle yapılan 12/06/2012 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 02/12/2021 tarih ve E:2020/8234, K:2021/13226 sayılı kararıyla;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2019 tarih ve E:2017/3705, K:2019/4078 sayılı eksik inceleme gerekçesine dayanan bozma kararına uyularak,
2577 sayılı Kanun’un 28. maddesi kapsamında, idarenin yargı kararlarına uyması ve bu kararların gereklerine göre gecikmeksizin işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olmasının aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, idari yargı yerlerince verilen kararların uygulanıp uygulanmaması konusunda idarenin herhangi bir takdir yetkisinin olmadığı, bu kararların doğruluğunu tartışma yetkisinin bulunmadığı, idarelerin bu alandaki yetkilerinin, bağlı yetki niteliğinde olduğu,
Hukuka aykırı bulunan idari işlemler hakkında verilen iptal kararlarının; varlıklarını hukuka uygunluk karinesinden yararlanmak suretiyle sürdüren idari işlemleri tesis edildikleri tarihe kadar geriye yürür şekilde ortadan kaldırdığı,
Uyuşmazlıkta, Danıştay Onbirinci Dairesinin 23/11/2009 tarih ve E:2008/11641, K:2009/10105 sayılı kararı ile 17/09/2007 tarih ve 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “Ceyhan Belediyesinin 1998 yılında maruz kaldığı deprem afeti nedeniyle kapsamına alındığı 12/07/2000 gün ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Altyapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair Karar’da (2,03) katsayısı ile yer aldığı,…Ceyhan Belediyesinin deprem afeti nedeniyle uğradığı zararların kapsamına alındığı sonraki Kararnameler ile karşılandığı, 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında meydana gelen sel afeti nedeniyle tespitli zararlarının bulunduğu, 2000 yılının 8,9,10,11 ve 12. aylarında geçerli olmak üzere yürürlüğe konulan ve Danıştay’ca iptal edilen 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar yerine çıkarılan 2007/12761 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararda, Kararname kapsamına alınmak için başvurusunun bulunmadığından bahisle davacı Ceyhan Belediyesine yer verilmediği” gerekçesiyle iptaline karar verildiği;
Davacı tarafından, Mahkeme kararının uygulanarak davalı idarece 2000 yılında meydana gelen sel felaketi nedeniyle tespitli zararlarının ödenmesi istemiyle 12/06/2012 tarihinde idareye yapılan başvurunun zımnen reddedildiği, Dairelerinin 29/12/2020 ve 28/04/2021 tarihli ara kararları ile davalı Cumhurbaşkanlığı ve dava dışı İller Bankası AŞ. Genel Müdürlüğünden; 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında gerçekleşen sel felaketi sonrasında, Tabii Afet Nedeniyle Gelir Kaybı ve Alt Yapı Hasarına Uğrayan Belediyelere Yapılacak Yardımlara Dair 12/07/2000 tarih ve 2000/1043 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, afet payının davacı Ceyhan Belediye Başkanlığının hesabına aktarıldığına ilişkin bilgi ve belgelerin (banka kayıtları, dekont vs.) gönderilmesinin istenildiği, İller Bankası AŞ. Genel Müdürlüğü tarafından, davacı Belediyenin 1999 yılı afet farkının 113,45TL, 2000 yılı 1. döneminden 879.333,67-TL ve 2000 yılı 2. döneminden 892.735,15-TL borçlu çıkmasına rağmen söz konusu tutarların 6111 sayılı Kanun hükmü gereğince Belediyeden geri istenilmediği, Ceyhan Belediyesinin sadece 2001 yılından 77.383-TL alacaklı olduğu belirtilerek, 1998-1999 ve 2000 yıllarında Belediyeye gönderilen afet havale tutarlarının gösterildiği listenin gönderildiği, davalı Belediyeye 2000 yılında meydana gelen aşırı yağışlardan oluşan sel felaketi nedeniyle ödeme yapıldığına ilişkin dosyada mevcut olanlara ilave bilgi ve belge sunulmadığının anlaşıldığı,
Bu durumda, davanın reddi yolundaki ilk kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2019 tarih ve E:2017/3705, K:2019/4078 sayılı bozma kararında da belirtildiği üzere, davalı idarece, davacı … Belediyesinin 05/05/2000-08/05/2000 tarihleri arasında meydana gelen yağışlar nedeniyle tespit edilen zararlarının 4123 sayılı Kanun hükümleri kapsamında değerlendirilmesi suretiyle kesinleşmiş yargı kararının uygulanması gerektiğinden, davacının tespitli zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine yönelik başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı Belediyenin 2000 yılında meydana gelen yağışlar nedeniyle oluşan hasarı kapsayan bir başvurusunun bulunmadığı; Belediyenin altyapı hasarını tevsik edici bir rapor bulunmadığından, afet katsayısının hesaplanamadığı, dolayısıyla davacının başvurusu ile uygulanmasını istediği yargı kararının ifa imkansızlığı bulunduğu; 2000/1043 sayılı Kararname’de (2,03) katsayı ile yer alan davacı Belediyenin afet payının dönem içinde ödendiği; yargı kararı uyarınca çıkarılan 2007/12761 sayılı Kararname’de davacı Belediyeye yer verilmemesine rağmen yapılan ödemenin geri alınmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 02/12/2021 tarih ve E:2020/8234, K:2021/13226 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.