Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/1663 E. 2023/75 K. 26.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1663 E.  ,  2023/75 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1663
Karar No : 2023/75

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 23/12/2021 tarih ve E:2016/1149, K:2021/5179 sayılı kararının davacı Sendika tarafından, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları ile davanın reddine ilişkin kısımları yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 17/04/2015 tarih ve 29329 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin; 13. maddesinin 1., 2., 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan “… puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir.” ibaresinin; 15. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak …” ve “… Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü …” ibarelerinin; aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan “… performans değerlendirmeleri …” ve “… ile yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin iş ve işlemler …” ibarelerinin; 16., 17., 18. maddelerin tamamının; 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… ve performans değerlendirmesinde başarılı olan …” ibaresi ile 2. fıkrasının; 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”Performans değerlendirmesinde başarılı bulunan …” ibaresi ile “… Bakanlıkça yazılı …” ve “… Yazılı …” ibarelerinin; 2. fıkrasında yer alan “… veya açık uçlu sorular ile …” ile “… Yazılı …” ibarelerinin ve bu fıkrada sınav konuları içinde yer almayan Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusundaki eksik düzenlemenin; yine aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan “… Yazılı …” ibaresinin; 21. ve 22. maddelerinin tamamının; 23. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “… yazılı veya yazılı ve sözlü olarak …” ve (b), (c), (ç) bentlerinde yer alan “Yazılı …” ibarelerinin; aynı maddenin 3. ve 4. fıkralarının; 24. maddesinin 1. fıkrasındaki “Yazılı …” ibaresinin ve aynı maddenin 2. fıkrasının; 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… valiliklerce …” ibaresi ile 2. fıkrasındaki “… bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve …”, “… Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. …” ibaresinin; 26. maddesinin 1. fıkrasındaki “… yazılı …” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… hizmet puanı üstünlüğüne …” ibaresi ile 2. fıkrasının; 30., 31., 34., 35. maddelerinin tamamının; 33. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinin; 39. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan “… diğer hususlarda göz önünde bulundurulmak suretiyle …” ibaresinin; 40. maddesinin 5. fıkrasının; 43. maddesinin 1. fıkrasındaki “… başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamaları Bakanlıkça resen yapılır.” ibaresi ile aynı maddenin 3. fıkrasında “öğrenim özrüne”, 5. ve 7. fıkralarında “adı değişen, dönüşen veya birleştirilen” ibarelerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin; 48. maddesinin tamamının; 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan “… eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler …” ibaresi ile anılan maddede yer değiştirme mazereti olarak “öğrenim özrü”ne yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 50. maddesinin tamamının; 51. maddesinin 2. fıkrasında “eşinden boşanan” ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 52. maddesinde “karşılıklı yer değiştirme (becayiş)” ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanır.” ibaresi ile aynı maddenin 5. fıkrasındaki “… Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce resen belirlenir.” ibaresinin; 54. maddesinin, Geçici 3. maddesinin ve Geçici 6. maddesinin tamamının; Geçici 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… KPSS’den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olma şartı hariç …” ibaresi ile 3., 4., 5., 6., 7., 8. ve 9. fıkralarının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 23/12/2021 tarih ve E:2016/1149, K:2021/5179 sayılı kararıyla;
Anayasa’nın -dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihteki hâliyle- 124.; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43.; 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddelerine yer verildikten sonra,
Yönetmeliğin, 13. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan “… Puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir.” ibaresinin iptali istemi yönünden;
Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin 23. maddesinin 1. fıkrasına, aykırı şekilde yapılan düzenlemelerde hukuka ve üst hukuk normlarına uygunluk bulunmadığı,
Yönetmeliğin, 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında “Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusuna yer verilmemesi dolayısıyla oluşan eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, “T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusunun yazılı sınav konuları arasına dahil edilmiş olması nedeniyle, konusuz kalan davanın esası hakkında bu yönden karar verilmesine gerek bulunmadığı,
Yönetmeliğin, 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… hizmet puanı üstünlüğüne …” ibaresi ile 2. fıkrasına ilişkin iptal istemi yönünden;
Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin niteliği de dikkate alındığında; uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınacağı kurala bağlanmakla birlikte davalı idarece, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte benimsenen seçme sınavı ve Yönetmelik ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme usullerinden vazgeçilerek yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınmasını gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasıyla fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda tek kriterin hizmet puanı üstünlüğü olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık görülmediği,
Yönetmeliğin 29. maddenin 2. fıkrası yönünden ise; 29. maddenin 1. fıkrasında yer alan hizmet puanı üstünlüğü ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmesi karşısında 2. fıkranın hukuki dayanağı ortadan kalktığından 29. maddenin 2. fıkrasında da hukuka uyarlık görülmediği,
Yönetmeliğin, 16. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının, 18. maddesinin 1. fıkrasının, 23. maddesinin 3. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin, Geçici 3. maddesinin ve Geçici 7. maddesinin iptali istemi yönünden;
Anılan Yönetmeliğin, 04/07/2015 tarih ve 29406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile 18. maddesinin 1. fıkrasının yürürlükten kaldırıldığı, 23. maddenin 3. fıkrasının (a), (b) bentlerinin ve Geçici 3. maddesinin ise değiştirilmiş olması, 19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile Geçici 7. maddenin yürürlükten kaldırılmış olması ve yine 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile 16. maddenin 3. ve 4. fıkralarının değiştirilmiş olması nedeniyle anılan maddeler ve fıkralar yönünden davanın konusuz kaldığı görüldüğünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı,
Yönetmeliğin, 13. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde yer alan “… eşitliğin devamı hâlinde ise atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir.” ibaresinin iptali istemi yönünden;
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarına öğretmenlerin yeniden atamalarının ve kurumlar arası yeniden atamalarının, hizmet süreleri toplamı fazla olandan başlamak üzere, tercihler de dikkate alınarak ilan edilen kontenjan sınırlılığında elektronik ortamda yapılacağı, bu sürelerin eşitliği hâlinde diğer unvanlarda devlet memuru olarak geçen hizmet süresi fazla olanın atamasının yapılacağı, eşitliğin devamı hâlinde ise atanacak adayın bilgisayar kurası ile belirleneceğinin öngörüldüğü, söz konusu atamalarda doğrudan bilgisayar kurasına gidilmediği ve bilgisayar kurasından önce iki objektif kritere yer verildiği, bu itibarla, dava konusu olan ibarelerde üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin, 15. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak …” ve “… Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü …” ibarelerinin; aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan “… performans değerlendirmeleri …” ve “… ile yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin iş ve işlemler …” ibarelerinin; 16. (3. ve 4. fıkraları hariç), 17., 18. (1. fıkrası hariç) maddelerin tamamının; 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… ve performans değerlendirmesinde başarılı olan …” ibaresi ile 2. fıkrasının; 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”Performans değerlendirmesinde başarılı bulunan …” ibaresi ile “… Bakanlıkça yazılı …” ve “… Yazılı …” ibarelerinin; 2. fıkrasında yer alan “… veya açık uçlu sorular ile …” ile “… Yazılı …” ibarelerinin; yine aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan “… Yazılı …” ibaresinin; 21. ve 22. maddelerinin tamamının; 23. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “… yazılı veya yazılı ve sözlü olarak …” ve (b), (c), (ç) bentlerinde yer alan “Yazılı …” ibarelerinin; aynı maddenin 3. ((a) ve (b) bentleri hariç) ve 4. fıkralarının; 24. maddesinin 1. fıkrasındaki “Yazılı …” ibaresinin ve aynı maddenin 2. fıkrasının; 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… valiliklerce …” ibaresi ile 2. fıkrasındaki “… bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve …”, “… Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. …” ibaresinin; 26. maddesinin 1. fıkrasındaki “… yazılı …” ibaresinin, Geçici 6. maddesinin tamamının iptali istemi yönünden;
Kamu görevlisi olarak memurların, Devlet ile olan ilişkilerinin statü hukuku içerisinde yürütüldüğü, devletin, hukuki statüleri kanunlarla oluşturulan ve bu statü kurallarına göre mesleğe alınan memurlara; atama, yükselme, aylık, ödül, nakil, sınav vb. hak veya yükümlülükler getirebileceği,
Aday öğretmenlik için getirilen kuralda düzenlenen sözlü sınavın, bir kişinin davranış ve düşünceleri üstüne bilgi edinmek amacıyla sorulu cevaplı görüşme yapılarak ilgilinin muhakeme gücünü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade yeteneğini, genel görünümünü, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğunu ve liyakatini, yetenek ve kültürünü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını puan vermek suretiyle değerlendirme yöntemi olduğu, yazılı yarışma sınavında ilgililerin genel yetenek ve genel kültür seviyeleri ile alan bilgisi düzeyleri ölçüldüğünden sözlü sınavda anılan bilgilerin yeniden ölçülmesi yerine, belirtilen hususlarda değerlendirmeye tabi tutulmasının, sözlü sınavının yapılış amacına uygunluk taşıdığı,
Aday öğretmenlik için getirilen kuralın, sınav yükümlülüğü aday öğretmen olarak memuriyete başlayan herkes için öngörülmüş bir düzenleme olduğu, kuralın uygulanması bakımından kapsam dışında tutulan aday öğretmenlerin bulunmadığı, “Eğitim-Öğretim Hizmet Sınıfı” dışındaki diğer hizmet sınıflarında görev yapan aday memurlarla, anılan sınıfta görev yapan öğretmen unvanlı kişiler eşit olmadıkları için öğretmenlik hizmetinin önemi ve daha nitelikli bir öğretmen kadrosuna sahip olunması amacıyla, diğerlerinin aksine aday öğretmenlere yasal düzenlemeler çerçevesinde sınav yükümlülüğü getirildiği,
Bu durumda, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesi kapsamı ve sınırları çerçevesinde ve bu üst hukuk normunun uygulanmasına yönelik olarak, aday öğretmenlerin adaylık işlemlerine, performans değerlendirmelerine, yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin ikincil düzenlemeler yapıldığının anlaşıldığı, dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği,
Nitekim, Anayasa Mahkemesi’nin 04/12/2014 tarih ve E:2014/99, K:2014/181 sayılı kararı ile, 01/03/2014 tarih ve 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 5. maddesiyle, 14/06/1973 tarih ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesine eklenen altıncı fıkranın; birinci cümlesinde yer alan “yazılı ve sözlü sınava” ibaresi, 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun’un 95. ve 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun’un 24. maddeleriyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan bu cümleye ilişkin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan bölümünün Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verildiği,

Yine, Anayasa Mahkemesi’nin 10/09/2015 tarih ve E:2015/5, K:2015/82 sayılı kararı ile, 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 24. maddesiyle değiştirilen 14/06/1973 tarih ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin on birinci fıkrasında yer alan “… aday öğretmenler hakkında uygulanmaz.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verildiği,
Yönetmeliğin, 30., 31., 34., 35. maddelerinin tamamının; 33. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinin iptali istemi yönünden;
Kararda yer verildiği üzere, güzel sanatlar liseleri ile spor liselerinin beceri ve yeteneğe dayalı eğitim veren kurumlar olmaları nedeniyle söz konusu okullara öğretmen atamalarında öğretmenlerin uygulama sınavına alınması yönteminin benimsendiği, değerlendirme ve uygulama sınav komisyonunda aynı alanda bulunan yönetici ve öğretmenlere yer verilerek sınavın objektif olarak yapılmasının amaçlandığı, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte de uygulama sınavı yönteminin yer aldığı, söz konusu değerlendirme ve uygulama sınavına ilişkin genel ve objektif kurallara yer verildiği, yeniden atamada hizmet puanının eşitliği halinde atanacak adayın kura ile belirlendiğinin anlaşıldığı, dava konusu düzenlemelerde üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin, 39. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan “… diğer hususlarda göz önünde bulundurulmak suretiyle …” ibaresinin; 40. maddesinin 5. fıkrasının iptali istemi yönünden;
Dava konusu olan “diğer hususlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle” ibaresine yer verilmesinde amacın, fıkranın bentlerinde sayılan özellikler dışında illerin özelliklerine göre olabilecek farklı durumları da gözden kaçırmayarak zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumlarının daha adil ve dengeli şekilde belirlenmesini sağlamak olduğu, düzenlemenin subjektif uygulamalara sebep olabilecek bir niteliğinin bulunmadığı,
Diğer taraftan; Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümlerine göre öğretmenlerin isteğe bağlı yer değiştirmelerinin, zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeleri ile ihtiyaç ve norm fazlası olan öğretmenlerin belirlenmesinin ve buna bağlı olarak da yer değiştirme işlemlerinin hizmet puanına göre yapıldığının anlaşıldığı, hizmet süresi ile birlikte öğretmenin eğitimine, ödüllerine, cezalarına göre Yönetmelikte belirtilen nispette hizmet puanı verileceğinin öngörüldüğü,
Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlerine, yapılmış olan hizmetin özelliği, ağırlığı ve niteliği farklı olduğundan, bu hizmetlerin karşılığında ek hizmet puanı verilmesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bulunmadığı,
Bu durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamı ve sınırları çerçevesinde, bu üst hukuk normlarının uygulanmasına yönelik olarak, ikincil bir düzenleme yapıldığının anlaşıldığı, dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin, 43. maddesinin 1. fıkrasındaki “… başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamaları Bakanlıkça resen yapılır.” ibaresi ile aynı maddenin 3. fıkrasında “öğrenim özrüne”, 5. ve 7. fıkralarında “adı değişen, dönüşen veya birleştirilen” ibarelerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin; 48. maddesinin tamamının iptali istemi yönünden;
Yurdun çeşitli hizmet bölgelerinde görev yapmaları zorunlu olan öğretmenlerin, hizmet puanı, hizmet bölgeleri, ihtiyaçlara göre bölgelerarası yer değiştirme esasları ve atamalarında uyulacak temel ilkeler ile hizmet alanları gibi hususların, Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan yönetmelikte düzenlendiği,
Bir öğretmenin atandığı okulda asgari ve azami çalışma süresinin belirlenmesinin performansı olumlu yönde etkileyeceği, rotasyon uygulamasının coğrafi durum, ulaşım şartları dikkate alınarak öğretmenlerin tercihleri göz önünde bulundurularak aynı konumda olan tüm öğretmeler bakımından uygulanacağı,
Bu durumda, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinin sağlanmasına yönelik olarak personelin bir hizmet biriminde uzun süre görev yapmasının, gerek personel gerekse hizmet yönünden ortaya çıkarabileceği olumsuzlukları gidermeyi amaçlayan dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği,
Diğer taraftan, zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeler kapsamında başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamalarının Bakanlıkça resen yapılmasının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu,
Öte yandan, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’te mazerete bağlı yer değiştirmelere ilişkin düzenlemelerde “öğrenim özrü” yer almadığından, Yönetmeliğin 43. maddesinin 3. fıkrasında “öğrenim özrüne” yer verilmemesinin eksik düzenleme olarak görülmediği, yine, Yönetmeliğin 43. maddesinin 5. ve 7. fıkralarında ”veya diğer nedenler” denilmek suretiyle, “adı değişen, dönüşen veya birleştirilen” ibarelerinin tamamını kapsayan bir ifade kullanıldığından, bu yönden eksik düzenleme bulunmadığı,
Yönetmeliğin, 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan “… eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler …” ibaresi ile anılan maddede yer değiştirme mazereti olarak “öğrenim özrü”ne yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 50. maddesinin tamamının; 51. maddesinin 2. fıkrasında “eşinden boşanan” ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin (Genel Yönetmelik) ”Hizmet Gereği Olarak Yapılabilecek Yer Değiştirmeler” başlıklı 11. maddesinde, haklarında adli veya idari bir soruşturma yapılmış ve bu soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülmüş olan memurun bölgelerdeki ve/veya hizmet alanlarındaki zorunlu çalışma sürelerini tamamlamadan hizmetin gereği olarak yer değiştirme suretiyle atamasının yapılabileceğinin hüküm altına alındığı, söz konusu düzenlemeye uygun olarak, idarece verilen hizmetin önemi de dikkate alınmak suretiyle düzenli ve sağlıklı hizmet yürütümü amacıyla getirilen “hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmelere” ilişkin düzenlemelerde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı,
Diğer taraftan; Genel Yönetmeliğin 14. maddesinde, aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği yapacak memurlar arasında, eşi isteğe bağlı sigortalı olan memurların sayılmadığı, yine yer değiştirme mazereti olarak “öğrenim özrü”ne ve “eşinden boşanan” memurlara yer verilmediği,
Bu itibarla, 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan “… eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler …” ibaresinde hukuka aykırılık, anılan maddede yer değiştirme mazereti olarak “öğrenim özrü”ne yer verilmemesi ve 51. maddesinin 2. fıkrasında “eşinden boşanan” ibaresine yer verilmemesinin eksik düzenleme olarak görülmediği,
Yönetmeliğin, 52. maddesinde “karşılıklı yer değiştirme (becayiş)” ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanır.” ibaresi ile aynı maddenin 5. fıkrasındaki “… Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce resen belirlenir.” ibaresinin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda karşılıklı olarak yer değiştirmeye ilişkin usul ve şartın düzenlenmesi karşısında, Yönetmeliğin 52. maddesinde “karşılıklı yer değiştirme (becayiş)” ibaresine yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmediği, nitekim, Yönetmelikte “karşılıklı yer değiştirme (becayiş)” düzenlemesinin yer almamasının, davalı idarenin söz konusu Yasa hükmüne istinaden personeli hakkında karşılıklı olarak yer değiştirme işlemlerini yapmasına da engel bulunmadığı,
Diğer taraftan; davalı idarenin düzenleyici işlem yapma yetkisi çerçevesinde, ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasların Yönetmeliğin 53. maddesinde belirlendiği, ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenler ile ilgili olarak, meri mevzuat uyarınca yapılacak uygulamaları göstermek üzere düzenleme yapıldığı, bu şekilde yapılacak işlemler neticesinde hem ihtiyaçların karşılanması, hem de atıl personel oluşturulmaması gerektiğinden, buna yönelik getirilen ve dava konusu olan düzenlemelerde üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin, 54. maddesinin iptali istemi yönünden;

Kararda yer verildiği üzere, Bakanlığa bağlı her derece ve türden eğitim kurumunda görev yapan ve adaylık sürecini tamamlamış olan öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere her ders yılı sonunda, görev yaptığı eğitim kurumunun müdürü tarafından, Ek-3 Formda yer alan değerlendirme ölçütleri esas alınarak değerlendirilmesinin, öğretmenleri başarıya teşvik edeceğinden, eğitim hizmetlerine olumlu etkisinin olacağı, dava konusu olan maddede, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
Dava konusu 17/04/2015 tarih ve 29329 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin; 13. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan “… Puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir.” ibaresinin, 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… hizmet puanı üstünlüğüne …” ibaresi ile 2. fıkrasının iptaline; Yönetmeliğin, 16. maddesinin 3. ve 4. fıkraları, 18. maddesinin 1. fıkrası, 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında “Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusuna yer verilmemesi dolayısıyla oluşan eksik düzenleme, 23. maddesinin 3. fıkrasının (a) ve (b) bentleri, Geçici 3. maddesi ve Geçici 7. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, temyize konu kararın, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları bakımından, söz konusu düzenlemelerin yürürlükten kalkmış olsa bile dava tarihi itibarıyla hukuka uygunluk denetiminin yapılması; Yönetmeliğin üst hukuk normlarına aykırı olan dava konusu düzenlemelerinin iptal edilmesi gerektiği belirtilerek Müşterek Kurul kararının, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları ile davanın reddine ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Müşterek Kurul kararının karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları ile davanın reddine ilişkin kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları ile davanın reddine ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın temyize konu bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, uyuşmazlıkta, Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 24/05/2016 tarih ve E:2016/1149 sayılı kararıyla, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında “Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusuna yer verilmemesi dolayısıyla eksik düzenleme nedeniyle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine; 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, Yönetmeliğin 20. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi “a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%15),” şeklinde değiştirilerek, aynı fıkraya “ç) T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (%5).’’ şeklinde (ç) bendinin eklendiği görülmektedir.
Bu durumda, yargı kararını yerine getirme amacıyla, Anayasal ve yasal zorunluluk nedeniyle dava konusu Yönetmelikte yapılan değişiklik nedeniyle, iptali istenilen eksik düzenleme bakımından davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceğinden, dava konusu eksik düzenleme hakkında işin esasına girilerek karar verilmesi gerekmekte ise de, 12/05/2022 tarih ve 31833 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (b), (f), (g), (s), (u) ve (ü) bentlerinin; 15 ila 26. maddelerinin; 54. ve geçici 6. maddelerinin; Yönetmeliğin eki Ek-3 Performans Değerlendirme Formunun ve Ek-4 Aday Öğretmen Sözlü Sınav Değerlendirme Formunun yürürlükten kaldırıldığı; yürürlükten kaldırılan düzenlemeler içerisinde 20. maddenin de yer aldığı anlaşıldığından, söz konusu eksik düzenlemenin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Müşterek Kurul kararının bozulmasına gerek görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu Yönetmeliğin kısmen iptaline, kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; kısmen davanın reddine yönelik Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 23/12/2021 tarih ve E:2016/1149, K:2021/5179 sayılı kararının temyize konu, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımları ile davanın reddine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 26/01/2023 tarihinde, Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında “Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusuna yer verilmemesi dolayısıyla oluşan eksik düzenlemenin iptali istemi hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı, Yönetmeliğin 21. maddesinin ikinci fıkrası, 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… valiliklerce …” ibaresi ile 30. maddesinin 2. fıkrası yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında “Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusuna yer verilmemesi dolayısıyla eksik düzenleme nedeniyle iptali istemi yönünden;
Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrasında; “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiç bir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmüne,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesi, 1. fıkrası, 1. cümlesinde, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye ve eylemde bulunmaya mecburdur.” hükmüne yer verilmiştir.
Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun temyize konu kararı ile, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yapılan değişiklikle dava dilekçesinde de belirtilen “T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusunun yazılı sınav konuları arasına dahil edilmiş olması nedeniyle, konusuz kalan davanın esası hakkında bu yönden karar verilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle anılan eksik düzenlemenin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, Danıştay İkinci Dairesinin 24/05/2016 tarih ve E:2016/1149 sayılı kararıyla, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında “Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” konusuna yer verilmemesi dolayısıyla eksik düzenleme nedeniyle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine; 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, Yönetmeliğin 20. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi “a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%15),” şeklinde değiştirilerek, aynı fıkraya “ç) T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (%5).’’ şeklinde (ç) bendinin eklendiği görülmektedir.
Bu durumda, yargı kararını yerine getirme amacıyla, Anayasal ve yasal zorunluluk nedeniyle dava konusu Yönetmelikte yapılan değişiklik nedeniyle, iptali istenilen eksik düzenleme bakımından davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceği, dava konusu eksik düzenleme hakkında işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinden, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bu kısım yönünden bozulması gerektiği oyuyla, karara bu kısım yönünden katılmıyoruz.

KARŞI OY
XX- Dava konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin ikinci fıkrasında; ”Sözlü sınavda adaylar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-4 Aday Öğretmen Sözlü Sınav Değerlendirme Formu üzerinden;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
ç)Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri, yönlerinden sözlü sınav komisyonu üyelerince her bent ayrı ayrı 25 puan üzerinden değerlendirileceği” kurala bağlanmıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulmaları ve bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri yönlerinden değerlendirilecekleri hüküm altına alınmakla birlikte sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurları ile gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla sözlü sınav konuları belirlenerek, belirlenen konular üzerinden bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri açısından değerlendirme yapılması yönünde bir düzenleme yapılması gerekirken, uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin ikinci fıkrasında sözlü sınav konularının belirlenmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bu kısım yönünden bozulması gerektiği oyuyla, karara bu kısım yönünden katılmıyoruz.

KARŞI OY
XXX- Dava konusu Yönetmeliğin “Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonunun oluşumu” başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasında, spor liselerinin beden eğitimi öğretmenliği ile güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine atanacak öğretmenlerin belirlenmesi amacıyla değerlendirme ve uygulama sınavı yapılması ve bu sınavı gerçekleştirmek için illerde değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonu oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin 2. fıkrasında ise, değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonunun kimlerden oluşacağı belirtilmiştir. Buna göre, komisyon; il millî eğitim müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında, il millî eğitim müdürünce belirlenmek üzere ilçe millî eğitim müdürlüklerinden bir şube müdürü, alanı beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar/resim olan birer eğitim kurumu müdürü ya da öğretmen olmak üzere beş kişiden oluşturulacaktır.
Spor liselerinin beden eğitimi öğretmenliği ile güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine atanacak öğretmenlerin belirlenmesi amacıyla uygulama sınavını gerçekleştirmekle görevli kılınan komisyon üyeleri arasında, alanı beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar/resim olan birer eğitim kurumu müdürü ya da öğretmene yer verilmiş, bunların il milli eğitim müdürünce belirleneceği ifade edilmiş olmakla beraber, bu kişilerin belirli süre kıdeme sahip olmak, performans değerlendirmeleri yüksek olmak, emsallerine göre temayüz etmiş olmak gibi yeterliliklerinin hangi objektif kriterlere göre belirleneceği noktasında bir belirleme yapılmaması nedeniyle Yönetmeliğin 30. maddesinin 2. fıkrasında, hukuka uyarlık bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bu kısım yönünden bozulması gerektiği oyuyla, karara bu kısım yönünden katılmıyoruz.

KARŞI OY
XXXX- Dava konusu Yönetmeliğin 25. maddesinin birinci fıkrasında ”Sınavda başarılı olan aday öğretmenler, valiliklerce öğretmen olarak atanır” hükmüne yer verilmiş olup, anılan fıkranın ”valiliklerce” ibaresi yönünden;
652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Atamalar başlıklı 37. maddesinin 6. fıkrasında ”Öğretmenlerin atamaları Bakanlıkça il/ilçe emrine veya doğrudan eğitim kurumuna yapılır. Bakanlıkça il/ilçe emrine atama yapılması hâlinde, öğretmenlerin atandıkları ildeki görev yerleri, hizmet puanları ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifine göre valilerce belirleneceği” düzenlenmiştir.
Yukarı anılan 652 sayılı KHK’nin 37. maddesinin altıncı fıkrasında öğretmenlerin atanmalarına ilişkin yetki Bakana verilmiş iken, dava konusu Yönetmelikle aday öğretmenlerin atanmasına ilişkin yetkinin valiliklere bırakılmasının üst hukuk normuna aykırı olduğundan, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bu kısım yönünden bozulması gerektiği oyuyla, karara 25/1. maddesindeki “valiliklerce” ibaresi yönünden katılmıyorum.