Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/1402 E. 2023/108 K. 30.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1402 E.  ,  2023/108 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1402
Karar No : 2023/108

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Odası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurumu
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 21/12/2021 tarih ve E:2019/3960, K:2021/5243 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 01/10/2019 tarih ve 30905 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 30/09/2019 tarih ve 8864 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının (a) bendi ile 1 ve 2 no’lu eklerinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 21/12/2021 tarih ve E:2019/3960, K:2021/5243 sayılı kararıyla;
Dava konusu Kurul kararı ile dağıtım şirketleri tarafından dağıtım sistemi kullanıcılarına ve görevli tedarik şirketleri tarafından serbest olmayan tüketiciler ile serbest tüketici olmasına rağmen tedarikçi seçmeyen ve 20/01/2018 tarih ve 30307 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlemesi Hakkında Tebliğ kapsamında tanımlanan düşük tüketimli tüketicilere 01/10/2019 tarihinden itibaren geçerli dağıtım ve perakende satış için geçerli olacak tarifenin belirlendiği;
Tarifede meydana gelen artışın hukuka aykırı olduğu iddiasıyla bakılan davanın açıldığı;
Davalı idarenin usûle yönelik itirazlarının geçerli görülmediği;
4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4. maddesi, 5. maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendi ve 7. fıkrasının (e) bendi, 6446 sayılı Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesi, 3. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, (ff) bendi, 7. maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendi ve 9. maddesinin birinci fıkrasına yer verilerek;
6446 sayılı Kanun’un, dağıtım şirketlerini, dağıtım tesislerini yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmakla yükümlü kıldığı; özelleştirme sonrası elektrik dağıtım tesislerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyetinin kamuya ait olduğunu belirttiği; özelleştirilen elektrik dağıtım tesis ve varlıklarına ilişkin her türlü işletme ile yatırım planlaması ve uygulamasında onay ve değişiklik yetkisini Kurula verdiği;
Dağıtım tesisinin varlığının, dağıtım faaliyetinin yürütülebilmesi için zorunlu olduğu; kamu hizmeti niteliğindeki bu faaliyetin yerine getirilebilmesi için oluşan maliyetin, dağıtım bedeli olarak kullanıcılara yansıtıldığı; Kanun’un, dağıtım bedelinin yansıtılmasında herhangi bir istisnaî kurala yer vermediği ve dağıtım sistemi kullanıcılarının tamamını yükümlü kıldığı;
Dava konusu Kurul kararıyla, dağıtım şirketleri tarafından dağıtım sistemi kullanıcılarına ve görevli tedarik şirketleri tarafından serbest olmayan tüketiciler ile serbest tüketici olmasına rağmen tedarikçisini seçmeyen ve 20/01/2018 tarih ve 30307 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ kapsamında tanımlanan düşük tüketimli tüketicilere 01/10/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Ek-1 ve Ek-2’de yer alan tarife tablolarının onaylanmasına karar verildiği, Ek 1’de Faaliyet Bazlı Tarife Tablosu’nun, Ek 2’de Nihai Tarife Tablosu’nun düzenlendiği;
Dairelerinin 10/02/2020 tarihli ara kararıyla, davalı idareden, davaya konu tarifede meydana gelen artışın gerekçesine ilişkin ayrıntılı açıklamanın ve tarifenin belirlenmesine ilişkin tüm kalemlerin (alt başlıklar hâlinde) bir önceki tarifeye ilişkin kalemlerle karşılaştırma yapılmak suretiyle tablo şeklinde ayrıntılı olarak istenildiği;
Ara kararına verilen cevabi yazıda; abone gruplarının vergi, fon ve paylar dâhil olarak ağırlıklı ortalama elektrik enerji fiyatlarında 01/10/2019 tarihinden itibaren %14,90 oranında nihai artış yaşandığı, dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca dağıtım gelir tavanı ve talep tahmini dikkate alınarak hesaplandığı, dağıtım gelir tavanının, sistem işletim gelir tavanı ile kayıp enerji gelir tavanı unsurlarından oluştuğu, dağıtım gelir tavanlarının, perakende satış tarife dönemi için belirlendiği ve çeyrek dönem ağırlıklarına göre tarife hesaplamalarına dâhil edildiği, Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in 19. maddesi uyarınca tüketici grupları bazında perakende satış fiyatları onaylanırken görevli tedarik şirketlerinin enerji tedarik maliyetlerinin dikkate alındığı, görevli tedarik şirketlerinin EÜAŞ, dengeleme ve uzlaştırma piyasası, ikili anlaşma ve mikrokojenerasyon kapsamında aldığı enerjiye ilişkin maliyetlerin 2019 Temmuz – Eylül dönemi için hesaplamasında EÜAŞ alımı için EÜAŞ tarafından şirketlere bu dönemde uygulanacak satış fiyatı (20,5159 kr/kWh), diğer kaynaklar için ise piyasa takas fiyatı (PTF) tahmini olarak 300 TL/MWh kullanıldığı, 2019 Ekim – Aralık 2019 dönemi için yapılan hesaplamada ise EÜAŞ alımı için EÜAŞ tarafından şirketlere bu dönemde uygulanacak satış fiyatı (34,8654kr/kWh), diğer kaynaklar için ise şirketlerin piyasa takas fiyatı (PTF) tahmini olarak 307,08 TL/MWh kullanıldığı, EÜAŞ Toptan Satış Tarifesinin hem EÜAŞ alımları nedeniyle enerji bedelini hem de kayıp enerji maliyeti üzerinden dağıtım bedelini etkilediği;
Bu itibarla, davalı EPDK’nın dağıtım tarifelerini belirleme yetkisini kullanırken, tüketicilere kaliteli, sürekli ve düşük maliyetli elektriğin ulaştırılmasını sağlamayı ve dağıtım faaliyetinin sürdürülebilmesi için gereken gelir ihtiyacını mevzuat çerçevesinde belirlemeyi esas aldığı, 6446 sayılı Kanun’un amacı gözetilerek dağıtım tarifesi içerisinde dikkate alınan maliyet unsurlarının, üreticilere ve tüketicilere yansıtılması hususunda makûl bir dengenin gözetildiği anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu Kurul kararında hukuki veya ekonomik hiçbir gerekçe gösterilmemiş olmasının hukuki güvenlik ve hukuki belirlilik ilkelerine aykırılık teşkil ettiği, davalı idareye 6446 sayılı Kanun ile verilen tarife belirleme yetkisinin kamu yararına aykırı bir şekilde kullanıldığı, tarifelerde fahiş artışlar yapılmak suretiyle dağıtım şirketlerinin kar marjlarının arttırıldığı, bu durumun tüketicilerin mağduriyetine neden olduğu, sadece dağıtım şirketlerinin risk ve karları göz önünde bulundurularak Anayasa’ya ve 6446 sayılı Kanun’a aykırı düzenleme yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 21/12/2021 tarih ve E:2019/3960, K:2021/5243 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 30/01/2023 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.